tavla anlamı
Sofra yerine kullanılan hamur tahtası. (İnönü -Eskişehir)

tavla anlamı İng. stable
Çevrenin atlar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla inşa edilen at barınağı.

tavla anlamı
(I) is. (ta'vla) At ahırı: "Piyade subaylarının binekleri, makineli tüfek bölümünün katırları o tavlada dururdu." -N. Cumalı.

tavla anlamı
(II) is. (ta'vla) 1. Bölümlere ayrılmış iki yanlı tahta üzerinde on beşerden otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı oynadığı oyun: "Kahveciden başka üç kişi vardı, ikisi tavla oynuyordu." -Y. Atılgan. 2. Bu oyunun üzerinde oynandığı, iki iç yüzü bölme desenli, dikdörtgen biçimindeki tahta kutu.

tavla anlamı
isim
1) backgammon

tavla anlamı İt..tavola
1. Bölümlere ayrılmış iki yanlı tahta üzerinde on beşerden otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı oynadığı oyun: § "Pakize'nin bitmez tükenmez vidolu tavla partilerini seyrederken..." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, 14. § "Züleyha, ricadan sonra onu darılmakla, artık tavla oynamamakla tehdit etti." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 171. § "Çay içerken bir yandan da tavla oynar." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 101. § "maka mı, tavla mı? Zeybek mi?Dans mı?" -Ahmet Rasim, ŞehirMektupları, 99. § "Kilimler, halılar, bilezikler, küpeler, saatler, kârı kadim nargilelerle sedef kakma tavlalar bile var." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 29. § "(Halbuki o, üst üste konmuş tavla pulları gibi, bir siyah, bir beyaz…" -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 191. § "Tavla pulları ve küfürler uçuşuyorlar." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 264. 2. Bu oyunun üzerinde oynandığı, iki iç yüzü bölme desenli, dik dörtgen biçimindeki tahta kutu.

tavla anlamı
Sebze bahçelerinde tohum ekmek için ayrılan ufak parçalar, evlek.

-Kıbrıs

Tavla anlamı
Ağrı ili, Diyadin ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Tavla anlamı
Hatay ili, Karaçay bucağına bağlı bir yerleşim birimi.