açılma is. 1. Açılmak işi:
"Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış." -Ç. Altan. 2. Çatlama. 3.
sin. ve
TV Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama. 4.
sp. Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi.
gezinti is. 1. Uzak olmayan bir yere yapılan gezi, tenezzüh:
"O civarın bütün ahalisi oralara yayılarak akşamları gezinti yapmaktadırlar." -A. Rasim. 2. Kale duvarlarının iç tarafında kuleleri birbirine bağlayan dar yol. 3.
müz. Bir çalgıyla belli bir parça çalmaksızın ezgiler çıkarma işi. 4.
hlk. Evlerde oda kapılarının açıldığı aralık, koridor. 5.
hlk. Sofa, balkon.