Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

telaş ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

telaş anlamı
is. (tela:şı, l ince okunur) 1. Herhangi bir sebeple acelecilik: "Atatürk'ün gelişini göremedik ama koridordaki telaştan meseleyi anladık." -H. Taner. 2. Kaygı, tasa, sıkıntı, endişe: "Ben geçerken onun telaşı, sizi dürtmesi gözümden kaçmadı." -H. E. Adıvar. 3. Şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa: "O günü vapurda bulunup da hanımların telaşını görseydiniz." -R. N. Güntekin.

Türkçe - İngilizce

telaş anlamı
isim
1) fuss
2) flurry
3) bustle
4) haste
5) rush
6) hurry
7) flutter
8) pucker
9) tizzy
10) excitement
11) directness
12) commotion
13) turmoil
14) alarm
15) panic
16) fussiness
17) hastiness
18) fever
19) ado
20) ferment
21) tingle
22) discomposure
23) stir
24) precipitation
25) flap
26) taking
27) disturbance
28) fume
29) racket
30) whirl
31) ruffle
32) storm
33) precipitateness
34) precipitancy
35) precipitance
36) helter-skelter
37) to-do

telaş eş anlamlısı

endişe
is. 1. Düşünce. 2. Tasa, kaygı: "Bir kayıkta boş kalan son yere atlayıp Galata'ya geçerken kafası hem umut hem de endişeyle doluydu." -İ. O. Anar. 3. Kuşku. 4. Korku.
kargaşa
is. 1. Kışkırtma ve karışıklık yoluyla toplumda ortaya çıkan düzen bozukluğu, anarşi. 2. Kalabalık, düzensizlik vb.nin yol açtığı karışıklık, kaos: "Okuma yazma oranının düşüklüğü, bilinçlenmeyi engellediği ölçüde bir kargaşa ögesidir." -O. Rifat.
kaygı
is. Üzüntü, endişe duyulan düşünce, tasa: "Korku ve kaygıyla vücudunu dinledi." -A. İlhan.
sıkıntı
is. 1. İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet: "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." -P. Safa. 2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet: "Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm." -A. Gündüz. 3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı: "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." -S. F. Abasıyanık. 4. Bulunmama durumu: "Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi." -İ. O. Anar. 5. mec. Sorun, mesele, sendrom, problem: "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." -B. Felek.
tasa
is. 1. Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam: "Gazeteleriniz sürüm tasasına kapıldılar mı hemen İstanbul'un nabzını tutarlar." -F. R. Atay. 2. ruh b. Tatmin edici olmayan veya tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik içinde bulunulduğunda duyulan tedirgin edici duygu.

"telaş" için örnek kullanımlar

Ayrıca Hızlı oyunu telaş, çabuk düşünmeyi panikle karıştırmayın.
In addition, the game flurry of fast, quick-thinking confuse panic.
Kaynak: sabah.com.tr
Lig'de son 8 haftaya girilirken tüm takımları bir telaş sardı.
All teams entering the last 8 weeks, a flurry of League grips.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Sabırla, telaş etmeden, çok çalışarak ülkemizi geleceğe hazırlamalıyız.
Patiently, without haste, working hard to prepare our country in the future.
Kaynak: haber3.com
İlk açılış normalden biraz daha uzun sürebilir. Telaş edecek bir durum yok.
First start-up may take a little longer than usual. Worries there's no reason to.
Kaynak: konya.net.tr
Bu uçağın geliştirilmesinin Sovyetler 'de yarattığı büyük telaş üzerine MiG-25 Foxbat programı oluşturulmuştur. Projenin önerilen
Kaynak: XB-70 Valkyrie
Radagast çok nadir olarak Rhosgobel'den ayrılmıştır. Nazgul 'ların geri döndüğüne dair Gandalf'ı uyarır ve büyük bir telaş içindedir.
Kaynak: Radagast (Orta Dünya)
nesnenin sahibinden korkma duygusu ile 'Aman bu çocuğun sahipleri gelmeden kendisini alıp kaçırayım' şeklinde tanımlanabilecek bir telaş gizlidir.
Kaynak: Çarşamba Karısı
Kapısına gelinen ev sahiplerinde, özellikle oğlan tarafının akrabalarında telaş ve heyecan başlar. Kapısına gelinen ev sahibi ikramlarda
Kaynak: İhsaniye, Kütahya
Suikast teşebbüsü başarısızlıkla sonuçlanan ve yakalanacağını anlayan Çabrinoviç telaş ve heyacanla yanında taşıdığı siyanürü içererek
Kaynak: Gavrilo Princip
Günlerden bir gün bir balıkçı telaş içinde bağırmaya başlamış: "Gördüm gördüm! Hermiyas'ı gördüm!" diye müjde vermiş. " "O halde niye
Kaynak: Hermiyas efsanesi
Willow telaş içinde alt kata iner ve Scoobyler onu 'İlk' sanırlar. Onlara Kennedy ve Xander'la olan anılarıyla Willow olduğunu kanıtlar.
Kaynak: The Killer in Me
Maç günü: Gözle görülür bir telaş mevcuttu Kırıkkale'de. Stad atmosferi ise daha ilginçti. O tarihte 50.000 nüfuslu bir ilçe olan
Kaynak: 1969 Kırıkkalespor-Tarsus İdman Yurdu maçı
Pazar sabahı düğün evi erkenden kalkar çünkü bu gün gelin evine gelin kızı alınmaya gidilecektir büyük bir telaş vardır. Damat önce köyün
Kaynak: Karaağaç, Çorum
Tüm aile üyeleri buraya doğru telaş içinde koşarken, diğer mutantlar karavana girer ve oradakilere saldırırlar. Bir süre sonra bazı aile
Kaynak: Tepenin Gözleri
Bu telaş ve Ariadne'yi adada bırakmasının verdigi üzüntü yüzünden, Theseus'un Atina'daki babası Kral Egeus 'a, oglunun Minotor'u yendiği
Kaynak: Ariadne
Aynı telaş Karacabey ve köylerinde yaşayan Rumlarda da hakimdi. Yunan askeri geri çekilirken Karacabey ve köylerini ateşe vermiştir.
Kaynak: Bakırköy, Karacabey
Kültür: Bir telaş ki görülmye değer. Artık biçrdöver yaygınlaştığı için bu sevinç sona ermeye başlamıştır. Coğrafya: Samsun merkezine 22 km
Kaynak: Akalan, Samsun

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.