bağıntı ne demek?
- 13 sözlük, 14 sonuç.
BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü
bağıntı anlamı Fr. Relation
Bağıntılı bir tümcenin bağlı bulunduğu tümceye karşı olan ilgisi. Eski İrlanda dilinde bu bağıntının DOLAYLI ve DOLAYSIZ (Indirect, Direct) çeşitleri vardır.
BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü
bağıntı anlamı İng. proportion, relation Osm. nispet, izafet Fr. proportion, relation
1. Bir ya da birkaç şeyin bir ya da birkaç şeye karşı olan durumu, oranı, niteliği. 2. İki nesne, iki olgu arasında var olan ilişki. 3. Evrende eşyayı, kavramları, tasarımları birlik ve bağlılık gibi ilişkiler açısından gösteren nitelik.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
bağıntı anlamı İng. relation Osm. izafet Lat.relatio Alm.Relation, Beziehung Fr. relation
1- Bir düşünce edimi içinde ardarda gelen iki ya da daha çok şey arasında bulunan birlik, bağlılık, birliktelik gibi ilişkiler bütünü. (Ör. nedensellik bağıntısı, karşılıklılık bağıntısı, benzerlik bağıntısı vb.) 2- (Aristoteles'te) On kategoriden biri: Bir başka şeyle bağlantı içinde kavranılan şey. 3-(Kant'ta) Düşünmemizin bağlayıcı, birleştirici edimlerinden olan dört büyük kategoriden biri. Bağıntı kategorisi üç bölüme ayrılır: töz-ilinek; neden-etki; etki-tepki.
BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü
bağıntı anlamı İng. relation Osm. münasebet Alm. Beziehung Fr. relation
Nesnel ve düşünsel varlıklar arasındaki bağlılık ve ilişkiler bütününü belirleyen biçimsel anlatım.
BSTS / Mantık Terimleri Sözlüğü
bağıntı anlamı İng. relation Osm. münasebet Alm. Relation Fr. relation
Sıralanmış ikililerden oluşan bir küme ya da öbek. || ß gibi bir bağıntı için < a,b> eß, kısaca (…) biçiminde de yazılır. Anl. kaplamsal ikili bağıntı. Krş.. kaplamsal bağıntı; içlemsel bağıntı; bağlaşık bağıntı; bakışımlı bağıntı; bakışımsız bağıntı; değillemeli-geçişli bağıntı;geçişli bağıntı; geçişsiz bağıntı; ters-bakışımlı bağıntı; yansımalı bağıntı; yansımasız bağıntı, birebir bağıntı, bireçok bağıntı, çoğabir bağıntı, sayısal bağıntı, yinelgen bağıntı, sıralama bağıntısı.
BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü
bağıntı anlamı İng. relation Osm. münasebet Lat.relatio Alm.Beziehung. Relation Fr. relation
Bir (…) çizgesi için (E, F, Ç) sıralı üçlüsü, Anlamdaş. uygu.
bağıntı anlamı İng. relation Alm. Relation Fr. relation Az. münasibet
Herhangi bir n, n = 0,1,2,... için n-konumlu bağıntı.
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
bağıntı anlamırâbıta (bakınız»
bağ).
BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
bağıntı anlamı İng. relationship
Bir fazın başka bir faza, özellikle içdüzey fazına karşı olan bağdaşıklık durumu.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
bağıntı anlamı Osm. münâsebet Fr.relation
(matematik)
BSTS / Toplumbilim Terimleri
bağıntı anlamı İng. correlation Fr. corrélation
İki değişken arasında, biri artarken ya da büyürken öbürünün azalması ya da küçülmesi yolunda bir ilişkinin bulunması.
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
bağıntı anlamı İng. correlation Osm.münasebet
Birlikte değişme gösteren olaylar arasında çeşitli anlamlılık düzeylerinde beliren ve nedensellik bağları kurmanın başlangıç noktası olan bağıllık ya da bağlaşı.
Güncel Türkçe Sözlük
bağıntı anlamı
is. 1. Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ. 2. biy. Organizmanın değişik yapı, özellik ve olaylarında görülen karşılıklı ilgi, bağlılık, korelasyon. 3. jeol. İki ayrı veri grubu arasında bulunan ilişki derecesinin ölçümü, deneştirme, korelasyon. 4. fel. İki veya daha fazla değişken arasındaki bağıntı. 5. fel. Görelik. 6. mat. İki veya daha çok nitelik arasında matematik işlemleri yardımı ile kurulan bağlılık veya eşitlik: Bir dairenin "r" yarı çapı ile alanı arasında şöyle bir bağıntı vardır: S=r².
Türkçe - İngilizce
bağıntı anlamı
isim
1) correlation
2) relation
3) connection
4) correlate
bağıntı eş anlamlısı
bağlılık is. 1. Bağlı olma durumu, merbutiyet:
"Babama olan bağlılığımdan ziyade, anneme duyduğum kızgınlıktan yaptım bunu." -E. Şafak. 2. Birine karşı, sevgi, saygı ile yakınlık duyma ve gösterme, sadakat:
"Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz." -Anayasa. 3.
biy. Bağlılaşım.
görelik is. fel. Eşyayı, kavramları veya tasarımları birlik, bağlılık, birliktelik vb. durumlarda toplayan görünüş veya nitelik, bağıntı, izafet, rölativite.
korelasyon is. (l ince okunur) biy. ve
jeol. Bağıntı.