Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

üslûp ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

BSTS / Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü

üslûp anlamı Fr. Style
1. Her yazarın, her sözenin (hatîbin) fikrini, duygularını anlatmak için kullandığı özel anlatış tarzı. 2. Bir sanatçının, bir sanat türünün veya bir sanat devrinin özel tarzı. (BAYAĞI ÜSLÛP, Style bas ou routier; ÇOCUKSU ÜS., S. mièvre; ÖZENSİZ ÜS., S. négligé; SÜSLÜ ÜS., S. orné; YALIN ÜS., S. simple; YÜCE ÜS., Style sublime; YÜKSEK ÜS., S. élevé; ZENGİN ÜS., S. abondant).

BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü

üslûp anlamı İng. style Lat.stylum, stilus Alm. Stil Fr. style
(Resim, Heykel, Mimarlık) (Lat. stylum, stilus = yazı kalemi sapı) Bir sanatçıya ya da bir çağa özgü teknik, renk, kompozisyon ya da biçimlendirme yolu. a. bakınız» klasik, barok.

Güncel Türkçe Sözlük

üslup, -bu anlamı
is. (üslu:bu, l ince okunur) 1. Anlatma, oluş, deyiş veya yapış biçimi, tarz: "Akşam içinde en büyük üstatların eserleri kadar mükemmel ve muhteşem olan tabiat bize bir eda ve üslup dersi verir." -A. Ş. Hisar. 2. Bir sanatçıya, bir çağa veya bir ülkeye özgü teknik, renk, biçimlendirme ve söyleyiş özelliği, biçem, stil: "Bu üslup ruhumun yazıma akseden hâletini gösteriyor." -R. H. Karay. 3. ed. Sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatıştaki özelliği veya bir türün, bir çağın kendine özgü anlatış biçimi, biçem, tarz, stil.

Türkçe - İngilizce

üslup anlamı
isim
1) wording
2) fashion
3) mode
4) touch
5) genre
6) strong language

üslûp eş anlamlısı

biçem
is. ed. Üslup: "Bu küçük köy evini, nasıl bana benzeyen bir biçemde döşedim!" -N. Meriç.
duyuş
is. 1. Duyma işi. 2. mec. Seziş.
oluş
is. 1. Olma işi, vuku: "Nadire Hanım bir bakıma kocasının büyük adam oluşuna seviniyor." -M. Ş. Esendal. 2. Oluşma, teşekkül, tekevvün. 3. fel. Bir durumdan öteki duruma geçiş.
renk
is. 1. Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum: "Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu, Amerikan boksörlerine benziyordu." -A. Gündüz. 2. mec. Nitelik: İşin rengi değişti.
stil
is. ed. Üslup, biçem.
tarz
is. 1. Özel oluş veya davranış biçimi, üslup, stil, janr: "Şimdi beni meraka düşürmek suretiyle yine aynı zevki başka tarzda çıkarmakla meşgul..." -R. H. Karay. 2. Bir kimsenin kendine özgü anlatım biçimi: "Artık bu tarzda hayat hakları aramanın mevsimi geçtiğini sanıyorum." -N. F. Kısakürek. 3. Güzel sanatlarda üslup, stil, konsept: Gotik tarzda bir yapı. Nedim tarzında bir gazel. 4. Biçim, yol.

"üslûp" için örnek kullanımlar

Örnek olarak da yazışmalardaki üslup ve dil seviyesini verdi.
Yazışmalardaki gave as an example the level of style and language.
Kaynak: haberekspres.com.tr
O üslup doğru bir üslup değildir diyorum bu bir.
I say that this is a style of style is not correct.
Kaynak: iha.com.tr
O üslup, doğru bir üslup değildir.
That style, a style is not correct.
Kaynak: haberdar.com
Öfke dilini kullanmadan bütün vatandaşlarımızı kucaklayıcı bir üslup içinde olmamız lazım.
Using the language of anger, embracing all citizens need to be in style.
Kaynak: gercekgundem.com
Mimari alanda başlayan üslup, daha sonra edebiyat ve diğer alanlara da yansıdı. Orta Çağ'ın idealleştirildiği bu tarz, 1830-1900 yılları
Kaynak: Neogotik
Bununla birlikte eklektisizm bir üslup değil, bir davranış biçimi olarak değerlendirilmelidir. Ancak farklı eklektisist üsluplardan söz
Kaynak: Eklektisizm
Her ne kadar Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlamış bir üslup olsa da esas etkisini Türkiye Cumhuriyeti döneminde göstermiştir.
Kaynak: Birinci Ulusal Mimarlık Akımı
Gadda yazar olarak kendi karmaşık epistemolojisine karşılık gelen bir üslup geliştirmiştir: Bu üslup toplumun alt ve üst kesimlerine özgü
Kaynak: Carlo Emilio Gadda
Ana tema aşk tır. Yöresel dil ve üslup özelliklerini yansıtırken sanat kaygısı, yapmacık bir değiş, böbürlenme, kabalık, sertlik,
Kaynak: Halk müziği
Orta Avrupa'dan (Avusturya ve Almanya) gelmeleri nedeniyle, o dönemde yaygın olan neo-klasik akım da mimari üslup olarak uygulamalara yansıdı.
Kaynak: Türkiye'de mimarlık
yer değiştirmiştir: üsluplar çarpışır, kendi için biçim anlayışı ortaya çıkar ve tanıdık üslup ve alanlara bakmanın yeni biçimleri fazlalaşır.
Kaynak: Postmodern mimari
bir sanat üslubudur. Rönesansın getirmiş olduğu yetkinliğe karşı bir çıkış olmuş, kendisinden sonra gelen üslup ve akımlara ön ayak olmuştur.
Kaynak: Maniyerizm
Alex Raymond'un ilk macera için yaptığı çizimler acemicedir fakat kendisini geliştirmiş ve sonunda kendine özgü bir üslup yaratmıştır.
Kaynak: Flash Gordon
süregelen ve bir akım veya üslup benzeri birleştirici özellikleri olmadığından genel bir deyişle 'çağdaş' olarak adlandırılan sanat biçimleri.
Kaynak: Çağdaş sanat
Uluslararası üslup 'un karakteristliği olarak algılanmış ve uluslararası otel zincirlerinin işletmecilik kurallarının da tanıtıcısı olmuştur.
Kaynak: İstanbul Hilton Oteli
Genel olarak geç gotik üslup özelliklerine göre tasarlanmış olan yapı, renkli mermer cephe kaplamalarıyla romanesk üslubu da çağrıştırır
Kaynak: Floransa Katedrali
Kendine özgü deneyüstücü (transcendental ) ve ruhani (spiritual) sade bir üslup geliştirmiş olan Bresson koyu bir Katolik ti ve bu filmi de
Kaynak: Rastgele Balthazar
sokak ağzını kullanarak yazarın üslubundaki serseriliğe, bıkkınlığa, umursamazlığa dikkat çekerek yazarla bütünleşen bir üslup oluşturmuştur.
Kaynak: Avi Pardo

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.