Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

varmak ne demek?

 - 4 sözlük, 11 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

varmak, -ır anlamı
(-e) 1. Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak: "Köye akşama doğru ancak varabildim." -S. F. Abasıyanık. 2. Belli bir duruma veya düzeye gelmek: Yaşı elliye vardı. O şimdi yolun yarısına varmıştı. 3. Hoş olmayan bir sona ermek: "Beni tahkir etmeye kadar varıyorsun." -P. Safa. 4. Bir şeyi iyice anlamak veya duymak: Tadına varmak. Sırrına varmak. 5. (-i) Acımadan, çekinmeden yapmak: Eli varmak. Dili varmak. 6. Kadın, evlenmek: "Gönül verdin derlerdi o delikanlıya / En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya." -A. M. Dranas. 7. Bir durumdan başka duruma geçmek: Secdeye varmak. Uykuya varmak.

Tarama Sözlüğü

varmak anlamı
1. Geçmek, maziye karışmak. 2. Gitmek, yürümek. 3. Yok olmak, zail olmak. 4. Hücum etmek.

Türkçe - İngilizce

varmak anlamı
fiil
1) arrive
2) reach
3) arrive at
4) get
5) make
6) come to
7) get to
8) attain
9) approach
10) come at
11) get at
12) hit
13) go into

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

varmak anlamı
1. Gitmek. 2. Gelmek. 3. Yetişmek, ulaşmak, yanaşmak: Guyunun dibine vardı.
varmak anlamı
1. İyice anlamak: Aklım varmadı. 2. Duymak, sezmek: Dadına yini vardım. 3. Gönül kırmak, acı, dokunaklı konuşmak: Otur sen de yirine; hinci bir ayak ta sana varacağım!
varmak anlamı
Yetişmek.

Çayağzı *Şavşat Artvin

varmak anlamı
Evlenmek.

Çayağzı *Şavşat Artvin

varmak anlamı
< ET barmak: varmak; ulaşmak
varmak anlamı
Varmak

Zonguldak Bartın Karabük

varmak anlamı
Varmak, gitmek

Uşak

varmak anlamı
1. Vasıl olmak. 2. Yönelip gitmek

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

varmak eş anlamlısı

evlenmek
(nsz, -le) Erkekle kadın, aile kurmak için yasaya uygun olarak birleşmek, izdivaç etmek: "Öyle olmasa Musa ile evlenmez, talipleri içinde en beğendiği İsa'nın İstanbul'dan dönmesini beklerdi." -E. Şafak.
kadın
is. 1. Erişkin dişi insan, zen erkek veya adam karşıtı: "Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler." -A. Ş. Hisar. 2. Evlenmiş kız. 3. sf. Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri olan. 4. mec. Hizmetçi bayan. 5. esk. Bayan: "Hintli kadın, toplantıyı renklendirmek için herkesin kendisine bazı şeyler sormasını teklif ediyordu." -B. Felek.
ulaşmak
(-e) 1. Varmak, gelmek: "Doğudan batıya kadar ulaşmış bir zafer bestesi dinliyorum." -R. H. Karay. 2. Elde etmek, erişmek. 3. Yetişmek. 4. Birbirine katılmak, dökülmek: Nehirler denizlere ulaşıyor.
vasıl olmak
ulaşmak, varmak: "Biraz sonra tren Menemen'e vasıl oldu." -Y. K. Karaosmanoğlu.

"varmak" için örnek kullanımlar

Ancak büyük hedeflere varmak ve zaferler kazanmak için liderlik gerekir.
However, to reach higher goals, and must lead to win victories.
Kaynak: sabah.com.tr
Alman uzmanlar da kesin sonuçlara varmak için henüz erken olduğunu ifade ediyor.
It is too early to draw definitive conclusions on the German experts said.
Kaynak: dw.de
KURUL, Beşiktaş'ta bir sorun olup olmadığı kanaatine varmak için delil toplayacak.
ASSEMBLY, Besiktas will collect evidence to conclude that if there is a problem.
Kaynak: aksam.com.tr
Mahsur kalan yolcular için önceliğin bir an önce evlerine varmak olduğunu biliyoruz.
Priority for the passengers to reach those trapped in their homes as soon as we know.
Kaynak: turizmdebusabah.com
Trekking; doğada, bir noktadan diğer bir noktaya varmak amaçlı yapılan, genelde hafif tempolu sportif yürüyüşlerdir. Trekking, İngilizce
Kaynak: Trekking
Eleştirel düşünme sağduyu ve bilimsel kanıtlarla uyuşan net hükümlere varmak için somut veya soyut konular üzerinde düşünme süreçlerini
Kaynak: Eleştirel düşünme
baskı uygulaması daha çok bir sonuca varmak amacıyla bireylere ruhsal ve zihinsel zor icerikli ya da doğrudan fiziksel şiddeti içermeyen
Kaynak: Baskı
Yaşlıların zaman zaman kullandıkları "İscekaraser" şeklindeki ifadelerden de bu hükme varmak mümkündür. Nüfus: İlçenin nüfusu 2007 genel
Kaynak: İscehisar
Bu girdiler o kadar çoktur ve o kadar değişkendir ki incelemek ve net bir kanıya varmak imkânsızdır. Parametrelerin bu denli değişken
Kaynak: Kaos kuramı
Safsataların ayırdına varmak, onları geçerli ve sağlam argümanlardan ayırmak önemli bir eleştirel düşünme becerisidir. Aşağıda bir dizi
Kaynak: Safsata
Heyerdahl, daha sonra papirüs ten yapılmış bir tekneyle (Ra I)Fas 'tan yola çıkarak Güney Amerika'ya varmak istedi. Böylece eski
Kaynak: Thor Heyerdahl
Buna göre, zihin, duyumlardan gelen verileri toplayıp değerlendirmek ve birleştirip sonuçlara varmak üzere oniki ayrı kategori mevcuttur.
Kaynak: Kategori
Bebekliğin ilk dönemlerinde bile hipotoninin farkına varmak kolaydır ancak bunun altında yatan sebebin tanısını koymak zordur ve sıklıkla
Kaynak: Hipotoni
Ancak oraya varmak için sadece bir günleri vardır. Yanlarına Grace Pasicide alarak yola koyulan ikiliyi ilk defa bir birilerine karşı bir
Kaynak: Ölümüne Kadar (film)
Budh kökü uyanmak, farkına varmak, bilmek, anlamak anlamına gelir; "Buddha " kelimesi ise "uyanmış olan" anlamında kullanılır.
Kaynak: Bodhi
sözcük bir İslam hukukçusu nun fıkıh usûlü prensiplerini kullanarak hükme varmak için çaba harcamasına ve sonunda vardığı hükme verilen isimdir.
Kaynak: İctihâd
enerji arzının güvenliği ve çevrenin korunması arasında bir dengeye varmak, toplam enerji tüketiminde kömür ün payını korumak, doğalgaz ın
Kaynak: Avrupa Birliği'nin Enerji Politikası
Tanımadığımız insanlar üzerinden ticari sonuçlara varmak yerine ne hissediyorsak onu yaptık” diyen Cenk, Erdem'den sıkıldığı bir dönemde,
Kaynak: Malt (müzik grubu)
fikirlerden yola çıkarak bilgi , sağduyu ve mantık kullanımı ile bir yargıya varmak yerine, mevcut fikirlere ek olarak yenilerini önermesidir.
Kaynak: Yaratıcı düşünme
Ancak, başarılı olamayınca anlaşmaya varmak zorunda kalmıştır. Kaynakça : Dr. Prakash Chandra Chandawat: Maharaja Suraj Mal aur unka yug,
Kaynak: Lokhot Kalesi
Restriction of Ch emicals ifadesinin harflerinden oluşturulmuş bir kısaltma olup sözcük anlamı ulaşmak, varmak olan İngilizce bir kelimedir.
Kaynak: REACH
Yunanca "ἐπιφάνεια", epifaneia, “tezahür olma, çarpıcı bir belirme”) aniden bir şeyin anlamı veya özünü anlamak veya ayrımına varmak demektir.
Kaynak: Epifani (duygu)
Sözgelimi "Murat elmayı sevmez" ifadesinden yola çıkarak "Murat meyve sevmez" yanılgısına varmak. İç Bağlantılar : A dicto simpliciter ad
Kaynak: A dicto secundum quid ad dictum simpliciter
Bugün için eldeki verilerle sorunu çözümlemek doğrultusunda bir görüş birliğine varmak da olası görünmemektedir. Sözcüğün kökeni üzerine
Kaynak: Zeybek (unvan)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.