ölçülü
sf. 1. Ölçüsü alınmış, ölçülmüş. 2. Belirli bir ölçüde olan: Ölçülü faiz. 3. zf. Dikkatli, düşünerek: "Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi." -R. N. Güntekin. 4. mec. Ilımlı: "Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim." -R. H. Karay. 5. ed. Belli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan (manzume, düz yazı), vezinli, mevzun: "... şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam şiirler." -N. Cumalı.

tartılı
sf. 1. Tartılmış. 2. mec. Ölçülü, dengeli: Tartılı bir davranış. Tartılı bir söz.

Daha sonra heceli ve serbest vezinli(ölçülü) şiirler yazdı. Milliyetçi şiirleriyle dikkat çeken Arif Nihat Asya, yurdun güzelliklerini,
Kaynak: Arif Nihat Asya

1583'de doğu darphanelerinde basılan ayarsız ve bozuk vezinli şahiler toplattırıldı. 1588/89'da İstanbul 'da 1 şahi'nin değeri 8 akçe
Kaynak: Şahi (para birimi)

Ancak şair, birkaç sene sonra şiirde biçimi bırakmış, serbest vezinli şiirler vermiştir. Bâki Ayhan T.'nin gerçek adı Bâki Asiltürk olup
Kaynak: Soylu Yenilikçi Şiir Manifestosu

Serbest ritmde ve yine çoğu zaman serbest vezinli güftelere dayalı ezgiler halinde seslendirilir. Güfte, aliterasyonlu ve mensur ifadeye
Kaynak: Yol havası

şöyle tanımlar: "Kahramanlık destanı, bahadırların kahramanlığını anan şarkı, vezinli kahramanlık şiiri, masal, uydurma hikaye, tarih, efsane
Kaynak: Olongo

Valter yeni bir usulle serbest vezinli bir şarkıyı söylemeye başlar ve bu şarkının güfte ve bestesinin yeniliği ve lonca göreneklerinden
Kaynak: Nürnberg'in Usta Şarkıcıları

Mısra Divan şiirinde aruz vezinli yazılmış bir satırlık nazım parçasıdır. Divan şiirinde en küçük nazım birimi mısra olmakla beraber,
Kaynak: Divan edebiyatı

Buna neden kapıkulu askerinin ulufelerinin düşük vezinli akçelerle verilmesi idi ve bir "buçuk akçe terakki" verilerek bu isyan
Kaynak: II. Murad

Belirli kalıplardan uzak kalarak, serbest vezinli ses ahengine sahip bu yeni manzumeleri, dünya edebiyatına Goethe kazandırmıştır.
Kaynak: Johann Wolfgang von Goethe