yalpak ne demek?
- 3 sözlük, 9 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
yalpak, -ğı anlamı
is. hlk. 1. Dalkavuk. 2. Sarp yer, uçurum. 3. sf. Sokulgan, cana yakın.
is. hlk. 1. Dalkavuk. 2. Sarp yer, uçurum. 3. sf. Sokulgan, cana yakın.
Tarama Sözlüğü
yalpak anlamı
1. Şaşkın, beceriksiz. 2. Mürdar kıyafetli.
1. Şaşkın, beceriksiz. 2. Mürdar kıyafetli.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yalpak anlamı
1. Sarp yer, uçurum. 2. Eğimli yer. 3. Kayan yamaç. 4. Çukur yer.
1. Sarp yer, uçurum. 2. Eğimli yer. 3. Kayan yamaç. 4. Çukur yer.
yalpak anlamı
Eğri ağaç.
Eğri ağaç.
-Adana
Arslan *Mersin, Karadiken *Tarsus -İçel
yalpak anlamı
Yassı, düz ve kaygan.
Yassı, düz ve kaygan.
-Manisa ve çevresi
Dikenli -Çankırı
yalpak anlamı
Üst yanı ince, altı kalın olduğundan, gömüldüğü yerden çıkmayan taş.
Üst yanı ince, altı kalın olduğundan, gömüldüğü yerden çıkmayan taş.
Önsen -Maraş
yalpak anlamı
1. Dalkavuk, yüze gülücü, yalancı. 2. Dönek.
1. Dalkavuk, yüze gülücü, yalancı. 2. Dönek.
yalpak anlamı
Güleryüzlü, şen, sevimli.
Güleryüzlü, şen, sevimli.
*Çarşamba -Samsun
*Milas -Muğla
-Edirne
*Hayrabolu -Tekirdağ
yalpak anlamı
Başörtüsü.
Başörtüsü.
*Haymana -Ankara
yalpak eş anlamlısı
dalkavuk
is. 1. Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, şaklaban, huluskâr, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak, kemik yalayıcı: "Bunları yaparken hiçbir zaman kendini dalkavuk vaziyetine düşürmez." -R. N. Güntekin. 2. tar. Saraylarda devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse.
is. 1. Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, şaklaban, huluskâr, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak, kemik yalayıcı: "Bunları yaparken hiçbir zaman kendini dalkavuk vaziyetine düşürmez." -R. N. Güntekin. 2. tar. Saraylarda devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse.
uçurum
is. 1. Dik ve derin yamaç: "Üç arkadaş, arabanın gidebileceği bütün köyleri, dereleri, uçurumları aradılar." -A. Gündüz. 2. mec. Felaketli sonuç: "Bir gün bencileyin, bir uçuruma yuvarlanırsanız artık her şey burada bitti, sanmayınız." -M. Ş. Esendal. 3. mec. Büyük fark, ayrılık: "Karargâhla siper arasındaki derin uçurumu bu kadar yakından sezmemiştim." -F. R. Atay.
is. 1. Dik ve derin yamaç: "Üç arkadaş, arabanın gidebileceği bütün köyleri, dereleri, uçurumları aradılar." -A. Gündüz. 2. mec. Felaketli sonuç: "Bir gün bencileyin, bir uçuruma yuvarlanırsanız artık her şey burada bitti, sanmayınız." -M. Ş. Esendal. 3. mec. Büyük fark, ayrılık: "Karargâhla siper arasındaki derin uçurumu bu kadar yakından sezmemiştim." -F. R. Atay.
"yalpak" için örnek kullanımlar
Kavak Deresi mevkiinde şimdilerde yalpak kayalıkların doruklarında yuvalanmış yırtıcı kuşlar,kartallar ve akdoğanlar barınmaktadır.
Kaynak: Akdoğan, Taşköprü
Kaynak: Akdoğan, Taşköprü
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
