yıprak ne demek?
- 4 sözlük, 6 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
yıprak anlamı
sf. hlk. Yıpranmış, aşınmış, eski: "İç cebindeki meşin cüzdandan çıkardığım, ortasından ikiye bölünmüş yıprak bir sarı kâğıdı uzatıyorum." -R. N. Güntekin.
sf. hlk. Yıpranmış, aşınmış, eski: "İç cebindeki meşin cüzdandan çıkardığım, ortasından ikiye bölünmüş yıprak bir sarı kâğıdı uzatıyorum." -R. N. Güntekin.
Tarama Sözlüğü
yıprak anlamı
1. Açık, yayvan. 2. Yıpramış, fersude.
1. Açık, yayvan. 2. Yıpramış, fersude.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yıprak anlamı
1. Aşınmış, eskimiş. 2. Zayıf, güçsüz.
1. Aşınmış, eskimiş. 2. Zayıf, güçsüz.
yıprak anlamı
Kıvrak, çabuk: Amma yıprak çenesi var.
Kıvrak, çabuk: Amma yıprak çenesi var.
Hatip -Konya
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Yıprak anlamı
Afyon ili, Haydarlı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Afyon ili, Haydarlı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Yıprak anlamı
Çankırı ili, Çerkeş ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Çankırı ili, Çerkeş ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
yıprak eş anlamlısı
eski
sf. 1. Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı: "Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?" -N. Ataç. 2. Önceki, sabık: "Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal." -A. Kutlu. 3. Geçerli olmayan. 4. Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan. 5. Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan: Eski öğretmen. 6. is. Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey: "Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum." -H. Z. Uşaklıgil. 7. is. alay Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz: Mebus eskisi. Müdür eskisi.
sf. 1. Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı: "Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?" -N. Ataç. 2. Önceki, sabık: "Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal." -A. Kutlu. 3. Geçerli olmayan. 4. Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan. 5. Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan: Eski öğretmen. 6. is. Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey: "Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum." -H. Z. Uşaklıgil. 7. is. alay Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz: Mebus eskisi. Müdür eskisi.
"yıprak" için örnek kullanımlar
varlıklarının gece farkına varılır Nüfusu ;Çepni merkezde 12, Karacababa mh sinde 30 , yıprak mhlesinde 10 , güzüren mhlesinde 10 kişi civarındadır.
Kaynak: Çepni, Yakakent
Kaynak: Çepni, Yakakent
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
