Futbolcu kaydığı zaman bu lifler çimi tutuyor ve
yıpranma azalıyor.
Keeping grass and tear is reduced when these fibers are shifted to the football.
Kaynak: sabah.com.trKariyeri için bir
yıpranma olur diye düşünüyor herhalde.
I suppose you think it would be a tear for his career.
Kaynak: sabah.com.trAma Barcelona'nın fiziksel olarak
yıpranma riski bulunuyor.
But there is a risk of Barcelona's physical wear and tear.
Kaynak: haber27.comCildimizde deformasyon, akne ve bir takım
yıpranma varsa bunu tamamen ortadan kaldırıyoruz.
Strain on our skin, acne and eliminating it completely if you have a tool wear.
Kaynak: sabah.com.trHayranlarının isteklerini karşılamakta geciken ve verdiği tarihleri çoğunlukla erteleyen Blizzard, son yıllarda kadrosundaki
yıpranma ile
Kaynak: Blizzard EntertainmentDünyadaki kraterlerin çoğu
yıpranma ve aşınma süreçlerinin etkisiyle ortadan kalkar. Ancak kraterin büyüklüğü, göktaşının yoğunluğuna,
Kaynak: Meteor krateriYaygın bir yanlış anlama, genç bireylerde osteoartrite rastlanmamasından dolayı, osteoartritin salt
yıpranma ve aşınma sebepli olduğudur.
Kaynak: OsteoartritGöç sırasına
yıpranma riski artabilir, örneğin Akdeniz adalarında yaşayan ve güz mevsiminde göç eden tüneyen ötücü kuşları avlayıp
Kaynak: Kuşlarda göçÇatlak ilerlemesi: Böylece
yıpranma yavaş yavaş tüm keside yayılır. Dışarıdan fark edilebilecek şekilde uzama veya büyüme görülmez.
Kaynak: YorulmaFakat Dünya'daki bu entropi(belirsizlik) azalması, bütün bir evrendeki entropi artışı yanında küçücük kalır Güneş'in
yıpranma oranı,
Kaynak: Entropiona verdiği
yıpranma ve yorgunluk yüzünden emekli olmaya karar verdiği ve muharebelerin bitimindne sonraki durumla ilgilenmediği iddia edilir.
Kaynak: Tommy FranksDuvar resimlerinde zamanla oluşan
yıpranma ve tuvale aktarım sırasında ortaya çıkan ek sorunlar sebebiyle, resimlerideki çoğu detay
Kaynak: Çocuklarını Yiyen SatürnDoğal malzemeler zamanla oldukça kötü bir
yıpranma ve bozulma sürecine girer, hatta çürürler. Onarım yapılmazsa yok olma riskiyle karşı
Kaynak: FreskBir de okuyucu kafa laserdisk'e fiziksel olarak temas etmediği için oynatma sırasında filmin
yıpranma sorunu yoktu ve kuramsal olarak bir
Kaynak: LaserdiscFilmin
yıpranma durumuna göre bu işlemler iki hafta ilâ iki ay arasında sürmektedir. Bu master kopyadan da DVD ve Blu-ray kopyalar
Kaynak: Paris YolculuğuAmortisman : aşınma payı,
yıpranma payı. Ampirik : deneye dayalı. Anakronizm : tarih yanılgısı. Anchorman : ana haber sunucusu. Anektot : fıkra,
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcüklerKaynaklardan anlaşıldığına göre ölüm nedeni olarak aşırı çalışmaya bağlı yorgunluk ve
yıpranma gösterilmiştir. Aralıksız 15 yıl sadrazamlık
Kaynak: Köprülü Fazıl Ahmed PaşaKatedral binası daha önceki restorasyonlar ve yılların getirdiği
yıpranma ve çarpıklıkların ortaya çıkardıklara mimarı acayiplikleri
Kaynak: Vitoria-Gasteizyakın hava desteği için yapması gereken düşük irtifa/düşük hızda manevraların uçağın kritik aksamında yüksek oranda
yıpranma yaptığı belirlendi.
Kaynak: A-10 Thunderbolt IIAncak çok ısı verilirse molekül zincirleri kopar ve malzeme özelliklerinde bir
yıpranma meydana gelir. Termoplastikleri, buharlaşma ile
Kaynak: TermoplastikAyrıca
yıpranma payı istekleri ve kredi ihtiyaçları arasındaki takası sağlıyordu. Kredi kurumları ekonomi dairesindeki özel önemlerinden
Kaynak: BankaMerkezi atış kontrolü, her silah pozisyonu için hava durumu ve
yıpranma faktörlerine göre takimetrik cihazlar tarafından anlık düzenlenmeli
Kaynak: Hava savunma savaşıBataryaların birçok tekil hücreden oluşmasından dolayı illa ki bütün hücrelerde eşit düzeyde bir
yıpranma meydana gelmeyebilir, periyodik
Kaynak: Elektrikli otomobil