Geri oynamayıp
dripling denediğinde 'Ronaldinho musun Selçuk ver yanındakine' denildi.
Back oynamayıp tries to dribbles 'Ronaldinho give you one next to Selcuk' the statement said.
Kaynak: blog.milliyet.com.trİlk yarı erken öne geçen Kasımpaşa çok kapandı, F.Bahçe forveti
dripling yapamadı.
The Kasimpasa very closed early that first half, F. Garden striker could not make dribbles.
Kaynak: aksam.com.trDört maçta üç gol atan Bastos'un etkili şutları ve
dripling özelliği dikkat çekici.
Bastos'un three goals in four games throwing shots and dribbling feature a remarkable effect.
Kaynak: habervitrini.comamrabat hem topla
dripling yapıyo hmde yardıma.
hmde and help yapýyo Amrabat dribbles the ball.
Kaynak: fotomac.com.trSheffield ve Londra kulüplerinin, özellikle Royal Engineers 'in, maçlarında "kaleci", "
dripling" ve "pas oyunu" gibi terimler kullanıldı.
Kaynak: 1870'te futbolBu ihlaller, kuraldışı
dripling, oyun sınırlarının dışına çıkılması ve diğer ihlalleri içerir. Hakem düdüğünü çalarak oyunu durdurur ve
Kaynak: Hakem (basketbol)