afford ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.İngilizce - Türkçe
afford anlamı
fiil
1) gücü yetmek
2) parası yetmek
3) bulabilmek
4) zaman ayırabilmek
fiil
1) gücü yetmek
2) parası yetmek
3) bulabilmek
4) zaman ayırabilmek
"afford" için örnek kullanımlar
In the case of bacon, though, I simply can't afford to buy into this scare.
Pastırma durumda olsa da, ben sadece bu korkutmak içine almak göze alamaz.
Kaynak: blogs.telegraph.co.ukFacebook doesn't need to take chances, but it can afford to do exactly that.
Facebook şansa ihtiyacı yoktur, ama bu tam olarak yapmak için gelemez.
Kaynak: fool.comMark Lawrenson: Everton can't afford to slip up with Wembley in sight.
Mark Lawrenson: Everton görünürde Wembley ile kayma göze alamaz.
Kaynak: liverpooldailypost.co.ukUday Shankar: We can't afford to lose another day on digitisation.
Uday Shankar: Biz dijitalleşme başka bir gün kaybetmeyi göze alamaz.
Kaynak: businesstoday.intoday.inThe government eventually became pro-natalist, and officially announced its replacement Have Three or More (if you can afford it) in 1987
Kaynak: Population control in Singapore
Kaynak: Population control in Singapore
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
