Hence the relative
desperation to secure 20,000 Leagues Under The Sea.
Dolayısıyla göreceli çaresizlik Denizler Altında 20.000 Fersah sabitlemek için.
Kaynak: theaustralian.com.auSome creativity might be necessary, but some
desperation might be appropriate.
Bazı yaratıcılık gerekli olabilir, ancak bazı çaresizlik uygun olabilir.
Kaynak: app.comIs Microsoft's 'Scroogled' Ad Campaign Inspiration or
Desperation?
Microsoft'un 'Scroogled' Reklam Kampanyası İlham ya da Çaresizlik mi?
Kaynak: blogs.cio.comAs the flow of Syrian refugees into Jordan is increasing, so is their
desperation.
Ürdün'e Suriyeli mülteci akınını artıyor gibi, böylece onların çaresizlik olduğunu.
Kaynak: denverpost.comdesperation is the first live praise and worship album from the
Desperation Band at New Life Church . Track listing ": "I'm In Love With You
Kaynak: Desperation (album) though they are different things. Westerners who do make the distinction commonly use phrases such as "bladder
desperation" or "panty wetting."
Kaynak: Omorashi