Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

prioritise ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

"prioritise" için örnek kullanımlar

That means we can expect the government to prioritise dealing with it.
Biz hükümet ile ilgili öncelik bekleyebilirsiniz anlamına gelir.
Kaynak: moneymorning.com.au
In Moneyball, baseball pundits refuse to prioritise in accordance with reality.
Moneyball, beyzbol uzmanlar gerçeğe uygun olarak öncelik reddediyorum.
Kaynak: dawn.com
It has committed to prioritise payday lending right from the start.
O sağ baştan payday kredi öncelik taahhüt etmiştir.
Kaynak: libdemvoice.org
It's more important than ever to prioritise which games we play.
Biz oynadığı oyunlar öncelik için her zamankinden daha önemlidir.
Kaynak: kotaku.com.au
bring patients and clinicians together to identify and prioritise the unanswered questions about treatments that they agree are most important.
Kaynak: James Lind Alliance
Unsignalized crossings generally assist pedestrians, and usually prioritise pedestrians, depending on the locality. What appear to be just
Kaynak: Pedestrian crossing
Although a plan to prioritise defence in the vital industrial regions between Brisbane and Melbourne in the event of invasion had been
Kaynak: Brisbane Line
They also assert that they prioritise the concepts of duty, family, liberty, and the rule of law. The CPS has a stated goal of serving as
Kaynak: Centre for Policy Studies

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.