People
tiptoe around the idea of seeing a therapist or taking medication.
İnsanlar bir terapiste veya ilaç alma fikri etrafında heyecanla.
Kaynak: leaderjournal.comthere's no need to
tiptoe around this spring's fling with the mix and match.
karışımı ile bu ilkbaharda atmak etrafında heyecanla ve maç için gerek yoktur.
Kaynak: theprovince.comYou have to
tiptoe around forums, hoping nobody spoils an important plot point.
Sen forumları etrafında heyecanla zorunda, umut kimse önemli bir arsa noktası kaçırıyor.
Kaynak: warpzoned.comThey clearly need to be careful as they
tiptoe around the NFL salary cap ceiling.
Onlar açıkça onlar NFL maaş kap tavan etrafında heyecanla olarak dikkatli olmak gerekir.
Kaynak: rantsports.comAcrobatics (from Greek ἀκροβατέω - akrobateō, "walk on
tiptoe, strut) is the performance of extraordinary feats of balance , agility , and
Kaynak: Acrobaticssuch as standing on
tiptoe , which forces the subject to choose a more physically painful position, for example letting themselves lower
Kaynak: Predicament bondage