And he is rumoured to be physically
tiptop and oozing confidence.
Ve o fiziksel tiptop ve sızmaya güven olduğu söyleniyor.
Kaynak: thesun.co.ukBennett told reporters in training camp last year he was in
tiptop shape and running hard down the field.
Bennett o nokta şeklinde ve alan aşağı sabit çalışan Geçen yıl eğitim kampında gazetecilere verdiği demeçte.
Kaynak: espn.go.comI eat well, sleep a lot, stay away from alcohol, chocolate, and dairy, just to ensure I'm in
tiptop condition.
Ben, çok uyku alkol, çikolata, süt ve uzak kalmak, sadece tiptop haldeyim sağlamak için, iyi yemek.
Kaynak: ebar.comMy grades aren't
tiptop.
Benim sınıflarda yüksek nokta değildir.
Kaynak: denverpost.comTiptop may refer to: The Internet Pilot to Physics
TipTop (game)
TipTop Technologies Search Engine.
tiptop German band.
tiptop (album)
Kaynak: TIPTOP The tag line to the show was "If it's not
tiptop, then it isn't Tip Top" One of the features of the show was a live performance from the
Kaynak: Radio Tip Top