bey` ne demek?
- 7 sözlük, 17 sonuç.BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
bey` anlamı
satım, satış. ~ akdi: satım, satış sözleşmesi,
satım, satış. ~ akdi: satım, satış sözleşmesi,
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü
bey anlamı İng. Prince Osm. Emîr Alm. Fürst Fr. Prince
Küçük bir ülkenin buyurucusu: Menteşe Beyi, Maskat Beyi gibi.
Küçük bir ülkenin buyurucusu: Menteşe Beyi, Maskat Beyi gibi.
Güncel Türkçe Sözlük
bey anlamı
(I) is. 1. Erkek adlarından sonra kullanılan saygı sözü: "Eniştem Neyyir Bey'i kimin vurduğunu ben biliyorum." -R. N. Güntekin. 2. Erkek özel adları yerine kullanılan bir söz: Bir bey sizi aradı. 3. Eş, koca: "İki yol var önünde: ya beyinin dilini öğrenirsin, ya beyin senin dilini." -T. Dursun K. 4. İskambil kâğıtlarında birli, as: "Gerçekten de doktora bir bey ile iki yedili gelmişti." -T. Buğra. 5. Erkek sıfatlarının hemen arkasına eklenir: Doktor bey. Damat bey. 6. tar. Küçük bir toplumun veya küçük bir devletin başkanı: Karaman beyi. Menteşe beyi. 7. ask. Komutan: Alay beyi. Uç beyi. 8. esk. Zengin, ileri gelen kimse, bay (I).
(I) is. 1. Erkek adlarından sonra kullanılan saygı sözü: "Eniştem Neyyir Bey'i kimin vurduğunu ben biliyorum." -R. N. Güntekin. 2. Erkek özel adları yerine kullanılan bir söz: Bir bey sizi aradı. 3. Eş, koca: "İki yol var önünde: ya beyinin dilini öğrenirsin, ya beyin senin dilini." -T. Dursun K. 4. İskambil kâğıtlarında birli, as: "Gerçekten de doktora bir bey ile iki yedili gelmişti." -T. Buğra. 5. Erkek sıfatlarının hemen arkasına eklenir: Doktor bey. Damat bey. 6. tar. Küçük bir toplumun veya küçük bir devletin başkanı: Karaman beyi. Menteşe beyi. 7. ask. Komutan: Alay beyi. Uç beyi. 8. esk. Zengin, ileri gelen kimse, bay (I).
bey anlamı
(II) is. esk. Satma, satış.
(II) is. esk. Satma, satış.
Tarama Sözlüğü
bey anlamı
bakınız» beğ(II).
bakınız» beğ(II).
Türkçe - İngilizce
bey anlamı
isim
1) bey
2) gentleman
3) squire
4) mister
5) lord
6) esquire
7) governor
8) monsieur
9) seigneur
10) don
11) the governor
12) ace
13) sahib
14) seignior
kısaltma
1) Mr
isim
1) bey
2) gentleman
3) squire
4) mister
5) lord
6) esquire
7) governor
8) monsieur
9) seigneur
10) don
11) the governor
12) ace
13) sahib
14) seignior
kısaltma
1) Mr
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
bey anlamı
Şaşma, korku, pişmanlık, beğenmeme, öfke, acıma bildirir ünlem.
Şaşma, korku, pişmanlık, beğenmeme, öfke, acıma bildirir ünlem.
Nilüfer -Bursa
bey anlamı
Bir şey satın alınırken veya yaptırılırken, önceden verilen bir miktar para, pey
Bir şey satın alınırken veya yaptırılırken, önceden verilen bir miktar para, pey
Yassıviran *Senirkent -Isparta
bey anlamı
Aşık oyununda, aşığın çukur tarafı.
Aşık oyununda, aşığın çukur tarafı.
-Kastamonu
bey anlamı
Kısır olan, kuzulamayan koyun.
Kısır olan, kuzulamayan koyun.
İbriktepe *İpsala -Edirne
bey anlamı
Arı beyi, ana arı.
Arı beyi, ana arı.
Eymir *Bozdoğan -Aydın
-Amasya ve çevresi
*Fethiye köyleri, -Muğla
bey anlamı
Mide dolgunluğu.
Mide dolgunluğu.
-Konya
bey anlamı
Çerkez ağası, paşa.
Çerkez ağası, paşa.
Korkmaz *Afşin, *Göksun -Maraş
bey anlamı
Kırmızı mısır.
Kırmızı mısır.
-Rize
bey anlamı
Bir çeşit mısır.
Bir çeşit mısır.
Dereçine *Sultandağı Afyon
bey anlamı
Pazarlıkta önden verilen para, pey.
Pazarlıkta önden verilen para, pey.
Dereçine *Sultandağı Afyon
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Bey anlamı
Burdur ili, Tefenni ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Burdur ili, Tefenni ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
bey` eş anlamlısı
As
kim. Arsenik elementinin simgesi.
kim. Arsenik elementinin simgesi.
as
(I) is. hay. b. Kakım.
(I) is. hay. b. Kakım.
as
(II) is. 1. İskambil kâğıtlarında birli. 2. sf. Bir işte başta gelen (kimse veya şey): As oyuncu.
(II) is. 1. İskambil kâğıtlarında birli. 2. sf. Bir işte başta gelen (kimse veya şey): As oyuncu.
eş
is. 1. Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri: "Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun." -Ö. Seyfettin. 2. Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika: "Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır." -Z. Selimoğlu. 3. Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri: Güvercin eşini arıyor. 4. İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner: Briçte kuvvetli bir eş seçti. 5. hlk. Kuma, ortak. 6. hlk. Arkadaş. 7. hlk. Döl eşi.
is. 1. Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri: "Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun." -Ö. Seyfettin. 2. Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika: "Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır." -Z. Selimoğlu. 3. Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri: Güvercin eşini arıyor. 4. İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner: Briçte kuvvetli bir eş seçti. 5. hlk. Kuma, ortak. 6. hlk. Arkadaş. 7. hlk. Döl eşi.
koca
(I) is. Bir kadının evlenmiş olduğu erkek, eş, zevç: "Bütün kadınlar gibi aklınca bu yolla kocasını zevksizlikle suçluyordu." -A. Kutlu.
(I) is. Bir kadının evlenmiş olduğu erkek, eş, zevç: "Bütün kadınlar gibi aklınca bu yolla kocasını zevksizlikle suçluyordu." -A. Kutlu.
koca
(II) sf. 1. Büyük, geniş: "Uyandığım zaman koca bir karaltı vardı önümüzde." -A. Erhat. 2. Kocaman, iri: Koca kafa. 3. Yaşlı, ihtiyar, pir. 4. Yüksek. 5. mec. Büyük, ulu.
(II) sf. 1. Büyük, geniş: "Uyandığım zaman koca bir karaltı vardı önümüzde." -A. Erhat. 2. Kocaman, iri: Koca kafa. 3. Yaşlı, ihtiyar, pir. 4. Yüksek. 5. mec. Büyük, ulu.
komutan
is. ask. Bir asker topluluğunun başı, kumandan, bey: Takım komutanı. Tümen komutanı. Ordu komutanı.
is. ask. Bir asker topluluğunun başı, kumandan, bey: Takım komutanı. Tümen komutanı. Ordu komutanı.
satış
is. 1. Satma işi. 2. tic. Satıcı ile alıcı arasında yapılan ve bir malın alıcıya verilmesi ve bunun karşılığında bir fiyat, bir değer alınması yoluyla yapılan işlem, satım: "Satış işinin güçlüğünü orada iyice öğrendim." -Y. K. Karaosmanoğlu.
is. 1. Satma işi. 2. tic. Satıcı ile alıcı arasında yapılan ve bir malın alıcıya verilmesi ve bunun karşılığında bir fiyat, bir değer alınması yoluyla yapılan işlem, satım: "Satış işinin güçlüğünü orada iyice öğrendim." -Y. K. Karaosmanoğlu.
"bey`" için örnek kullanımlar
Sencer bey serdar a Polat ın yanınasokulup onu öldürmesini ister.
Mr. Sencer's Serdar a Parker yanınasokulup want to kill him.
Kaynak: habergazete.comGazibel ile maaşlarinizla ilgili ihale yapilirken net ile bürütü kariştırmiş Aykut bey.
Gazibel when making a tender with a net bürütü confused with the maaşlarinizla Mr. Aykut.
Kaynak: gaziantephaberler.comTayyip bey, onların bu durumuna dokunamaz.
Tayyip Bey, they can not touch this situation.
Kaynak: gercekgundem.comAdil bey kurtulacak mı?
Mr. Adil saved?
Kaynak: medya365.comYakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
