boğunç ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
boğunç anlamı
bakınız» abartma.
bakınız» abartma.
Güncel Türkçe Sözlük
boğunç, -cu anlamı
is. Aşırı sıkıntı, üzüntü, kasvet, bunalım: "Bize daima yakın tarihimizin kaygılar, boğunçlar uyandıracak siyasalarından birer portre çizmeyi amaçlamış gibidir." -S. İleri.
is. Aşırı sıkıntı, üzüntü, kasvet, bunalım: "Bize daima yakın tarihimizin kaygılar, boğunçlar uyandıracak siyasalarından birer portre çizmeyi amaçlamış gibidir." -S. İleri.
boğunç eş anlamlısı
bunalım
is. 1. Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz: "İktisadi bunalım ayyuka çıktı maşallah." -H. Taner. 2. Tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginlik, buhran, kriz: "Bunalım anlarında insanın yüreğini, en ürkütücü olasılıklar yoklamaz mı?" -A. İlhan. 3. ruh b. Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, ruhsal çöküntü, depresyon: "Atlattığı kriz, geç gelen bir büluğ çağı bunalımından başka bir şey değildi." -E. Şafak. 4. tıp Bir hastalıkta iyileşme veya ölümle sonuçlanan, birdenbire olan fizyolojik değişiklik, kriz. 5. ekon. Çöküntü.
is. 1. Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz: "İktisadi bunalım ayyuka çıktı maşallah." -H. Taner. 2. Tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginlik, buhran, kriz: "Bunalım anlarında insanın yüreğini, en ürkütücü olasılıklar yoklamaz mı?" -A. İlhan. 3. ruh b. Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, ruhsal çöküntü, depresyon: "Atlattığı kriz, geç gelen bir büluğ çağı bunalımından başka bir şey değildi." -E. Şafak. 4. tıp Bir hastalıkta iyileşme veya ölümle sonuçlanan, birdenbire olan fizyolojik değişiklik, kriz. 5. ekon. Çöküntü.
üzüntü
is. Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür: "Sesinde bir üzüntü hatta bir sitem sezdim." -A. Gündüz.
is. Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür: "Sesinde bir üzüntü hatta bir sitem sezdim." -A. Gündüz.
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
