büküm ne demek?
- 7 sözlük, 10 sonuç.BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
büküm anlamı İng. inflection Osm. tonlama Alm. Stimmfall Fr. inflexion de la voix
Bir konuşma tümcesinde müzik notalarının kullanılması, ses tavrının ve uzamının değişmesi.
Bir konuşma tümcesinde müzik notalarının kullanılması, ses tavrının ve uzamının değişmesi.
BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü
büküm anlamı İng. flection, inflexion, accidence Osm. insirâf Alm. Beugung, Flexion Fr. flexion
Yapım ve çekim sırasında kelime köklerinin farklı biçimlere girmesi şeklindeki kırılma olayı. Büküm; Arapça, Almanca, İngilizce, Rusça gibi Sami, Cermen ve İslav dillerine özgü bir olaydır: Ar. ketebe «yazdı» kökünün kütibe «yazıldı», yüktebü «yazılır», yüktebûne «yazılırlar», litükteb «yazıl!»; kâtebû «mektuplaştı, yazıştı», kâtibun «yazan, kâtip», mektubun «yazılmış şey, mektup» mektebun «mektep okul» şekillerine girmesi; Almanca sehen «görmek», sah «gördü», gesehen «görmüş, görülmüş»; İng. to write «yazmak» wrote «yazdı», written «yazmış, yazılmış» gibi.
Yapım ve çekim sırasında kelime köklerinin farklı biçimlere girmesi şeklindeki kırılma olayı. Büküm; Arapça, Almanca, İngilizce, Rusça gibi Sami, Cermen ve İslav dillerine özgü bir olaydır: Ar. ketebe «yazdı» kökünün kütibe «yazıldı», yüktebü «yazılır», yüktebûne «yazılırlar», litükteb «yazıl!»; kâtebû «mektuplaştı, yazıştı», kâtibun «yazan, kâtip», mektubun «yazılmış şey, mektup» mektebun «mektep okul» şekillerine girmesi; Almanca sehen «görmek», sah «gördü», gesehen «görmüş, görülmüş»; İng. to write «yazmak» wrote «yazdı», written «yazmış, yazılmış» gibi.
BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü
büküm anlamı
bakınız» bükülme.
bakınız» bükülme.
Divanü Lügati't-Türk
büküm anlamı
kadın pabucu
kadın pabucu
Güncel Türkçe Sözlük
büküm anlamı
is. 1. Bükme işi. 2. Bir şeyin bükülmüş yeri, kat, kıvrım: "Cebine koyarken kâğıt yere düştü, bükümü açıldı." -B. Felek. 3. Bir kerede eğrilmiş iplik, yün miktarı.
is. 1. Bükme işi. 2. Bir şeyin bükülmüş yeri, kat, kıvrım: "Cebine koyarken kâğıt yere düştü, bükümü açıldı." -B. Felek. 3. Bir kerede eğrilmiş iplik, yün miktarı.
Türkçe - İngilizce
büküm anlamı
twist
twist
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
büküm anlamı
Dönemeç
Dönemeç
Kıbrıs
büküm anlamı
1. Yufkanın dört köşe olarak dürülüş şekli. 2. Kat, katmer. 3. bakınız» bük(III)-1.
1. Yufkanın dört köşe olarak dürülüş şekli. 2. Kat, katmer. 3. bakınız» bük(III)-1.
büküm anlamı
Dört yufka ekmeğin katlanmasından oluşan birim: Şano iki büküm ekmek veriyom, unutma.
Dört yufka ekmeğin katlanmasından oluşan birim: Şano iki büküm ekmek veriyom, unutma.
Afşar, Pazarören *Pınarbaşı Kayseri
büküm anlamı
Yufka ekmeğinin dört tanesine verilen ad (Kırşehir)
Yufka ekmeğinin dört tanesine verilen ad (Kırşehir)
Kırşehir
büküm eş anlamlısı
kat
(I) is. 1. Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü: "Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık." -S. F. Abasıyanık. 2. Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey: Bir kat yufka, bir kat peynir. 3. Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka. 4. Giyeceklerde takım: "Birer kat elbise ile kalacağız." -A. Gündüz. 5. Apartman dairesi. 6. Ön, yan: "Salim, Sait Faik'in Yaşar Nabi katındaki telif ücretini artırmakta büyük rol oynamıştır." -S. Birsel. 7. Huzur. 8. Bükülen veya kıvrılan bir şeyin her kıvrımı: Kumaşın katı. 9. Makam, mevki. 10. Kez, defa, misil: Bu, ondan iki kat pahalı. 11. jeol. Katman. 12. mat. Tekrarlanan bir sayının toplamı: 6, 9, 12 ve 15 sayıları 3 sayısının katlarındandır.
(I) is. 1. Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü: "Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık." -S. F. Abasıyanık. 2. Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey: Bir kat yufka, bir kat peynir. 3. Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka. 4. Giyeceklerde takım: "Birer kat elbise ile kalacağız." -A. Gündüz. 5. Apartman dairesi. 6. Ön, yan: "Salim, Sait Faik'in Yaşar Nabi katındaki telif ücretini artırmakta büyük rol oynamıştır." -S. Birsel. 7. Huzur. 8. Bükülen veya kıvrılan bir şeyin her kıvrımı: Kumaşın katı. 9. Makam, mevki. 10. Kez, defa, misil: Bu, ondan iki kat pahalı. 11. jeol. Katman. 12. mat. Tekrarlanan bir sayının toplamı: 6, 9, 12 ve 15 sayıları 3 sayısının katlarındandır.
kat
(II) is. esk. 1. Kesme, kesilme. 2. İlgiyi kesme. 3. Sonuca bağlama, bitirme. 4. ed. Kesme.
(II) is. esk. 1. Kesme, kesilme. 2. İlgiyi kesme. 3. Sonuca bağlama, bitirme. 4. ed. Kesme.
kıvrım
is. 1. Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, büklüm: "Elinde sımsıkı tutmakta olduğu perdenin kıvrımlarını bıraktı, köşeye çekildi." -N. Hikmet. 2. Bir tür tatlı: Cevizli kıvrım. 3. Ayrım, dönemeç: "Yolun kıvrımında ayrılanlarla dönüp bakıştık." -A. Gündüz. 4. jeol. Kıvrılma sonunda oluşan toprak dalgası.
is. 1. Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, büklüm: "Elinde sımsıkı tutmakta olduğu perdenin kıvrımlarını bıraktı, köşeye çekildi." -N. Hikmet. 2. Bir tür tatlı: Cevizli kıvrım. 3. Ayrım, dönemeç: "Yolun kıvrımında ayrılanlarla dönüp bakıştık." -A. Gündüz. 4. jeol. Kıvrılma sonunda oluşan toprak dalgası.
"büküm" için örnek kullanımlar
Abkant, (İngilizce : Press Brake) CNC kontrollü sac metal büküm makina sıdır İlkel modeli caka dır. Abkantlar çeşitli tonajlarda (30-500
Kaynak: Abkant
Kaynak: Abkant
Z bükülmüş tek-katlı ipliklere S büküm veya S bükülmüş ipliklere Z büküm verilerek katlanırsa katlanmış iplik daha parlak olur.
Kaynak: İplik katlama
Kaynak: İplik katlama
Şehirde bu tarıma bağlı olan sabun fabrikaları, pamuk iplik büküm fabrikaları, şeker kamışından şeker üretim fabrikaları bulunmakta ve
Kaynak: Bahawalpur, Pakistan
Kaynak: Bahawalpur, Pakistan
Diğer tüm uygun türevlenebilir çözümlerin (-1, 0) aralığında bir büküm noktası olması gerekir. Yüksek sıralı yaklaşımlar : İkinci dereceden
Kaynak: Tetrasyon
Kaynak: Tetrasyon
Viraj : büküm,dönemeç. Virman: aktarım. Viyadük: köprü,yol. Vizyon : gösterim,uzak görüşlülük,geniş görüşlülük. Vokal : seslik,ünlü. Vokalist:
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcükler
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcükler
farklı yelken boyutlarında toplam direk boyunu uzatmak ya da kısaltmak, ve Laser 4.7 için direğe geri büküm sağlamak için kullanılmaktadır.
Kaynak: Laser (yelkenli)
Kaynak: Laser (yelkenli)
Genellikle sadece yüzeysel olgular ele alınır, örneğin alıntı kelimeler de veya büküm ve cümle yapısındaki değişiklikler de söz konusudur
Kaynak: Dil (filoloji)
Kaynak: Dil (filoloji)
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
