candan ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
candan anlamı
sf. 1. İçten, yürekten, gönülden, samimi: "Candan arkadaşını bir başına bırakıp kaçıyor musun?" -N. Hikmet. 2. zf. İçtenlikle, istekle, ilgiyle: "Onlar da ilk defa candan alkışlamanın o güzel tadını tadıyorlardı." -T. Buğra.
sf. 1. İçten, yürekten, gönülden, samimi: "Candan arkadaşını bir başına bırakıp kaçıyor musun?" -N. Hikmet. 2. zf. İçtenlikle, istekle, ilgiyle: "Onlar da ilk defa candan alkışlamanın o güzel tadını tadıyorlardı." -T. Buğra.
Kişi Adları Sözlüğü
Candan anlamı Köken: Far.+T.
Cinsiyet: Kız
İçten, yürekten, samimi.
Cinsiyet: Erkek
İçten, yürekten, samimi.
Cinsiyet: Kız
İçten, yürekten, samimi.
Cinsiyet: Erkek
İçten, yürekten, samimi.
Türkçe - İngilizce
candan anlamı
zarf
1) cordially
2) sincerely
3) genially
4) with open arms
sıfat
1) hearty
2) sincere
3) cordial
4) heartfelt
5) personable
6) willing
7) candid
8) companionable
9) bluff
10) deep-felt
11) heart-whole
12) open-armed
13) single-eyed
14) single-hearted
15) single-minded
16) whole-hearted
17) open-hearted
18) heart-to-heart
zarf
1) cordially
2) sincerely
3) genially
4) with open arms
sıfat
1) hearty
2) sincere
3) cordial
4) heartfelt
5) personable
6) willing
7) candid
8) companionable
9) bluff
10) deep-felt
11) heart-whole
12) open-armed
13) single-eyed
14) single-hearted
15) single-minded
16) whole-hearted
17) open-hearted
18) heart-to-heart
candan eş anlamlısı
içten
sf. 1. Samimi: "Bu dileğinde içten çünkü bana bir şey olursa kendi başının da yanacağını çok iyi biliyor." -A. Ümit. 2. zf. Yürekten, candan, samimi davranarak: "Yumuşak ve içten sürdürdü konuşmasını." -T. Buğra.
sf. 1. Samimi: "Bu dileğinde içten çünkü bana bir şey olursa kendi başının da yanacağını çok iyi biliyor." -A. Ümit. 2. zf. Yürekten, candan, samimi davranarak: "Yumuşak ve içten sürdürdü konuşmasını." -T. Buğra.
içtenlikle
zf. (içtenli'kle) Her türlü çıkar düşüncesinden uzak olarak, temiz yürekle, içten bir biçimde, samimiyetle, halisane: "Sarıldığı gibi iki yanağından içtenlikle öpmüştü müdürü." -A. Kulin.
zf. (içtenli'kle) Her türlü çıkar düşüncesinden uzak olarak, temiz yürekle, içten bir biçimde, samimiyetle, halisane: "Sarıldığı gibi iki yanağından içtenlikle öpmüştü müdürü." -A. Kulin.
yürekten
zf. Temiz duygularla, saygı ile, içten, içtenlikle, kalpten: "İlk zamanlarda olduğu gibi şöyle içten ve yürekten konuştukları bir anları olmuyordu." -Y. K. Karaosmanoğlu.
zf. Temiz duygularla, saygı ile, içten, içtenlikle, kalpten: "İlk zamanlarda olduğu gibi şöyle içten ve yürekten konuştukları bir anları olmuyordu." -Y. K. Karaosmanoğlu.
"candan" için örnek kullanımlar
Boyanmışım candan narı hasrete, kalmadı imkânım ya Resulallah.
Boyanmışım heartfelt longing melon, or O Messenger of opportunity I did not.
Kaynak: yeniasya.com.trÇok candan mücadele ettiler, çok iyi bir futbol oynadılar.
Very cordially fought, they played very good football.
Kaynak: haber27.comCandan, gönülden Kur an a sarılacaksın.
Cordially, heartfelt moment a hug Setup.
Kaynak: risalehaber.comManidar çıkışlarıyla bana yaşattığı bu mutluluktan dolayı kendilerine candan teşekkür ediyorum.
Significant outputs that sustains me cordially thank them for their happiness.
Kaynak: haberx.comYakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
