cereyan ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
cereyan anlamı
is. (cereya:nı) 1. Bir yöne doğru akma, akış, akıntı: "Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı." -E. E. Talu. 2. Bir şeyin gelişme, olma durumu: "En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak." -R. H. Karay. 3. mec. Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket: "Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı." -C. Meriç. 4. fiz. Akım: Elektrik cereyanı.
is. (cereya:nı) 1. Bir yöne doğru akma, akış, akıntı: "Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı." -E. E. Talu. 2. Bir şeyin gelişme, olma durumu: "En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak." -R. H. Karay. 3. mec. Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket: "Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı." -C. Meriç. 4. fiz. Akım: Elektrik cereyanı.
Türkçe - İngilizce
cereyan anlamı
isim
1) draft
2) current
3) flow
4) tide
5) circulation
6) draught
isim
1) draft
2) current
3) flow
4) tide
5) circulation
6) draught
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
cereyan anlamı
Elektrik
Elektrik
Urfa
cereyan eş anlamlısı
akım
is. 1. Akma işi. 2. fiz. Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan: Hava akımı. "Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu." -A. İlhan. 3. Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz: Gerçekçilik akımı. 4. coğ. Debi.
is. 1. Akma işi. 2. fiz. Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan: Hava akımı. "Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu." -A. İlhan. 3. Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz: Gerçekçilik akımı. 4. coğ. Debi.
akıntı
is. 1. Akma işi: Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi. 2. Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan: "Bataklıklardan kurtulduktan sonra, akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum." -Ö. Seyfettin. 3. Eğiklik, eğim, meyil: Bu damın akıntısı az gelmiş. 4. Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı. 5. Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum. 6. tıp Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması: "Ertesi sabah, sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı." -R. N. Güntekin.
is. 1. Akma işi: Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi. 2. Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan: "Bataklıklardan kurtulduktan sonra, akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum." -Ö. Seyfettin. 3. Eğiklik, eğim, meyil: Bu damın akıntısı az gelmiş. 4. Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı. 5. Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum. 6. tıp Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması: "Ertesi sabah, sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı." -R. N. Güntekin.
akış
is. 1. Akma işi. 2. Geçip gitme, sürüp gitme: Günlerin akışı. Olayların akışı. 3. Belirlenen biçimde, kurallarına ve doğasına uygun olarak gerçekleşme: "Metin aynı zamanda müziksel bir akış da içermektedir." -A. Ağaoğlu. 4. Akın: "Meğer o akış da Rumeli topraklarında son istila hareketimizmiş." -Y. K. Beyatlı.
is. 1. Akma işi. 2. Geçip gitme, sürüp gitme: Günlerin akışı. Olayların akışı. 3. Belirlenen biçimde, kurallarına ve doğasına uygun olarak gerçekleşme: "Metin aynı zamanda müziksel bir akış da içermektedir." -A. Ağaoğlu. 4. Akın: "Meğer o akış da Rumeli topraklarında son istila hareketimizmiş." -Y. K. Beyatlı.
"cereyan" için örnek kullanımlar
Ülkemizdeki son gelişmeler her kesin gözleri önünde cereyan ediyor.
Recent developments in our country is going in front of each final.
Kaynak: medya73.comBu şekilde cereyan eden bir olaya pilotun müdahale etmesi çok zor.
Response to an event that took place in this way is very difficult to pilot.
Kaynak: iha.com.trOrada cereyan eden her yanlış aslında devletin temeline vurulan bir kazmadır.
There is a shot that took place every wrong actually digging the basis of the state.
Kaynak: yeniasir.com.trBu olaylar özellikle sınırdaki illerde cereyan ediyordu.
These events took place in the provinces, especially at the border.
Kaynak: haber.sol.org.trKendiliğinden imajinasyon, spiritüalist terminolojide kullanılan bir terim olup, neo-spiritüalizm 'de “varlığın, iradesi dışında cereyan
Kaynak: Kendiliğinden imajinasyon
Kaynak: Kendiliğinden imajinasyon
yıllarında Roma lılarla Pontuslular arasında cereyan eden Mithridat savaşları nın üçüncüsü Niksar'da yapılmış ve şehir Romalıların eline geçmiştir.
Kaynak: Niksar
Kaynak: Niksar
peygamber i Muhammed 'in torun u Hüseyin bin Ali 'ye bağlı küçük bir birlik ile Emevi halife si I. Yezid 'e bağlı ordu arasında cereyan etmiştir.
Kaynak: Kerbelâ Olayı
Kaynak: Kerbelâ Olayı
Alevi Mezhep lerine göre Mekke , Medine ve Necef 'ten sonraki en kutsal şehirdir. Kerbela Savaşı (Kerbela Olayı) burada cereyan etmiştir.
Kaynak: Kerbela
Kaynak: Kerbela
Cumhuriyeti'nde cereyan eden ve Boşnak ların bölgeden temizlenmesine kadar giden olayları ifade etmek üzere George H. W. Bush tarafindan kullanılmıştır.
Kaynak: Etnik temizlik
Kaynak: Etnik temizlik
Leonidas 'ın komutasındaki Grek şehir devletleri ittifakı kuvvetleri ile I. Serhas komutasındaki Pers kuvvetleri arasında cereyan etmiştir.
Kaynak: Termopylae Muharebesi
Kaynak: Termopylae Muharebesi
6-9 Ocak 1921 tarihleri arasındaki muharebeler, örtme ve emniyet kuvvetleri harekatı şeklinde cereyan etti. İnönü mevzilerindeki
Kaynak: Birinci İnönü Muharebesi
Kaynak: Birinci İnönü Muharebesi
Oyunda, Niko Bellic adında Doğu Avrupa 'da cereyan eden bir savaştan gazi olarak kurtulan Sırp uyruklu birinin kimliği üstlenilmektedir
Kaynak: Grand Theft Auto IV
Kaynak: Grand Theft Auto IV
(1700-1721) Vestfalya Barışı sonrası Kuzey Avrupa'yı yeniden şekillendiren savaşlar dizisidir. İsveç ile komşuları arasında cereyan etmiştir.
Kaynak: Büyük Kuzey Savaşı
Kaynak: Büyük Kuzey Savaşı
Bütün kıkırdaklarda ve her yönde cereyan eden bu büyüme sonucunda bir sene zarfında mizmar aralığının uzunluğu hemen hemen iki misline
Kaynak: Gırtlak
Kaynak: Gırtlak
saniyesinde cereyan etmiş ve Vinnie'nin Paul Gascoigne 'in testislerini sıkma hareketi sonucu hakem kart bile göstermeden sadece "çık
Kaynak: Vinnie Jones
Kaynak: Vinnie Jones
Beyrut Muharebesi veya Beyrut Harekâtı, 1911 - 1912 yılları arasında cereyan eden Trablusgarp Savaşı 'nın bir parçası olarak 24 Şubat
Kaynak: Beyrut Muharebesi (1912)
Kaynak: Beyrut Muharebesi (1912)
Strabo 'ya göre M.Ö. 280 yılında Volklar arasındaki cereyan eden, ayrıntıları bilinmeyen çekişmelerin bir sonucu olarak Tektosaglar
Kaynak: Tektosaglar
Kaynak: Tektosaglar
Aleksios Komnenos arasında Bolvadin ovasında Bolvadin savaşı cereyan eder ve Emir Mengücek Konstantinopolis yolunu Bizanslılara kapatır.
Kaynak: Bolvadin Muharebesi
Kaynak: Bolvadin Muharebesi
gibi sorular çerçevesinde cereyan eden tümeller çatışması sonucunda, kavram gerçekçileri (realistler ) ile adcıların (nominalist ler)
Kaynak: Tümeller Tartışması
Kaynak: Tümeller Tartışması
Sultan Mehmet 'in oğlu Şehzade Mustafa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri arasında bir savaş cereyan etmiş ve savaştan Osmanlılar galip çıkmıştır.
Kaynak: Eflatunpınar
Kaynak: Eflatunpınar
1939 -1945 yılları arasında cereyan eden II. Dünya Savaşı sırasında Avrupa cephesinde savaşmıştır. - Kategori:Birleşik Krallık
Kaynak: British Expeditionary Force
Kaynak: British Expeditionary Force
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
