Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

ciğer ne demek?

 - 4 sözlük, 5 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

ciğer anlamı
is. 1. Akciğerlerle karaciğerin ortak adı. 2. Hayvanlarda akciğer, yürek ve karaciğerin oluşturduğu takım. 3. mec. Yürek, iç.

Tarama Sözlüğü

ciğer anlamı
Yürek, cesaret

Türkçe - İngilizce

ciğer anlamı
isim
1) liver
2) lung
3) kidney

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

ciğer anlamı
Yakın akraba: Ciğerim olsun bir gün yaramazsa işime bir gün yarar.

Şule -Gümüşhane
Bağlıca *Ardanuç -Artvin
-Kars
-Erzincan ve köyleri
*Erciş -Van
*Gürün -Sivas
*Boğazlayan -Yozgat

ciğer anlamı
Çalışkan kadın.

Kadıçiftliği *Yalova -İstanbul

ciğer eş anlamlısı


is. 1. Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı: "Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir." -Ç. Altan. 2. Oyuk şeylerin boşluğu. 3. Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta: Tahtanın içi çürümüş. 4. Nesnelerin arasında bulunan kimse veya nesne. 5. Ten ile dış giysiler arası: "Boynumda kalın yün atkı, içimde çift kat fanila, gene de titriyorum." -E. Bener. 6. Kabuğu olan veya dışı kabuk durumunda bulunan yiyeceklerde kabuğun sardığı bölüm: Ekmek içi. Ceviz içi. 7. Pirinç, soğan ve baharatla hazırlanan, dolmalarda kullanılan karışım. 8. Mide, bağırsak, karın: İçi bulanmak. İçi sürmek. 9. Akıl, gönül, irade gibi insanın manevi varlığını oluşturan şeylerden herhangi biri: "İçimizdeki sevinçleri, kederleri paylaşacak insan nerde?" -S. F. Abasıyanık. 10. Bir ülke, şehir, topluluk vb.nde olan veya yapılan: Yurt içi ulaşım. Şehir içi haberleşme. Aile içi ilişkiler. 11. Değişik yemeklerde kullanılmak üzere et ile sebzelerin ince kıyımının karıştırılması ve yoğrulmasıyla meydana getirilen karışım. 12. sf. Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha yakın olan: "İç kapının perdesi yanlara doğru açıldı." -P. Safa. 13. sf. İnsanın manevi varlığıyla ilgili olan: İç dünyamız. 14. mec. Muhteva.
yürek
is. 1. anat. Kalp. 2. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül: "Fazıla Hanım'ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu." -S. F. Abasıyanık. 3. Kupa (I). 4. mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret: Bu iş yürek ister. 5. mec. Acıma duygusu: "Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir." -R. N. Güntekin. 6. hlk. Mide, karın, iç: "Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor." -S. M. Alus.

"ciğer" için örnek kullanımlar

Nefes alabilmek için demir ciğer denilen bir makineye bağlanmak zorunda.
To connect to a machine called iron lung to breathe.
Kaynak: birgun.net
Biz Türkiye'yi, Suriye halkının nefes aldığı ciğer olarak görüyoruz.
We are Turkey, Syria, breathing people see it as the liver.
Kaynak: timeturk.com
Zaten eniştem de bir ciğer hastalığı geçirmiş daha önce, orada yatmış.
Uncle already had a liver disease before, lying there.
Kaynak: radikal.com.tr
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar..
This is your head, brain, liver, all these bloody bites ..
Kaynak: haberx.com
Tava ciğer (yaprak ciğer), özellikle Edirne 'de yapılan et yemeği. Tava ciğerin kendine has aromasının sırrı kızartma yağıdır.
Kaynak: Ciğer tava
Kara yosunları (Bryophyta), ciğer otları , boynuz otları ve yapraklı kara yosunlarını kapsayan bitkiler bölümü." "Bryopsida" tek sınıf ını
Kaynak: Kara yosunları
Keçilerin bulaşıcı plöropnömonisi, orjinal adıyla Contagious caprine pleuropneumonia, halk arasında ise Keçi ciğer ağrısı olarak bilinir;
Kaynak: Keçilerin bulaşıcı plöropnömonisi
Foie gras (foie karaciğer , gras yağlı , şişman), Fransızlar ın kaz ve ördek ciğer inin yağlandırılması ile elde edilen leziz yiyeceği.
Kaynak: Foie gras
Yıl 2003 geldiğinde boşta kalan Alonzo Mourning New Jersey Nets'in yolunu tuttu, fakat ciğer hastalığı yüzünden parkelerden uzak kaldı,
Kaynak: Alonzo Mourning
Bileşikleri elektrik enerjisiyle ayrıştırmış ve elementleri saf olarak elde etmiştir. Bristol 'daki, ciğer hastalarının tedavi edildiği
Kaynak: Humphry Davy
Odunpazarı'na asılan ciğer daha geç bozulur ve ilk yerleşim burada oluşur. Osmanlı örneklerini koruyan kent, kıvrımlı yolları, çıkmaz
Kaynak: Odunpazarı Evleri
Gözyaşıdır, ciğer kanıdır, dâd-ı ah'tır. Su kasidesinden : 8) Hayrdur virmek karanu gicede bîmâra su. Leff ü nesr: “gam güni- karanu gice”, “
Kaynak: Leff ü neşr
Güçlü bir ciğer ve üfleme yeteneği isteyen Vuvuzela'nın çıkardığı ses sis düdüğü ya da fil sesine benzerdir. Sinek ve arı vızıltısına
Kaynak: Vuvuzela
kebabı , patlıcan kebabı , sebzeli kebap , ayva kebabı , yenidünya kebabı , simit kebabı , yoğurtlu kebab ve ciğer kebabı (cartlak kebabı)
Kaynak: Gaziantep mutfağı
K vitamini , yeşil sebze , çay ve ciğer de bulunan ve kan pıhtılaşması nda önemli bir yeri olan vitamindir. Karaciğerde protrombin
Kaynak: Vitamin
Karamazov Kardeşler adlı yapıtını üç yılda bitiren Dostoyevski, bir ciğer kanamasıyla yatağa düştü ve 28 Ocak 1881 tarihinde öldü.
Kaynak: Fyodor Dostoyevski

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.