çatı ne demek?
- 14 sözlük, 25 sonuç.BSTS / Çiftteker Terimleri Sözlüğü
çatı anlamı Fr. cadre
Özel otolar için yapılmış dokuz parça borunun, birbirine bağlanmasıyla kurulan çifteker gövdesi. Çatı yüksekliğini gösteren numaralar binenin boyuna göre değişir: 51-53 küçük, 55-57 orta, 59-61 ise büyük boylardır.
Özel otolar için yapılmış dokuz parça borunun, birbirine bağlanmasıyla kurulan çifteker gövdesi. Çatı yüksekliğini gösteren numaralar binenin boyuna göre değişir: 51-53 küçük, 55-57 orta, 59-61 ise büyük boylardır.
BSTS / Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü
Çatı anlamı İng. voice Osm. bina Alm. Diathesis Fr. voix
Özne veya nesne durumlarına göre, belirli çatı eklerinin eylem kök veya gövdelerine getirilmesiyle meydana gelen türev: Sevin- (sev-in-) , sevil- (sev-il-) , seviş- (sev-iş-) , sevdir- (sev-dir-) , sevindir- (sev-in-dir-) , sevdin- (sev-dir-t-) vb.
Özne veya nesne durumlarına göre, belirli çatı eklerinin eylem kök veya gövdelerine getirilmesiyle meydana gelen türev: Sevin- (sev-in-) , sevil- (sev-il-) , seviş- (sev-iş-) , sevdir- (sev-dir-) , sevindir- (sev-in-dir-) , sevdin- (sev-dir-t-) vb.
BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü
çatı anlamı Osm. bina Fr. voix
Özne ve nesne bakımından bir fiilin niteliği. Öznesiz kullanılan bir fiil için "Çatısı öznesiz" nesnesiz kullanılmıyan bir fiil için aldığı nesnenin haline göre "Çatısı -i nesneli, e nesneli... bir fiil" denir. bakınız» fiil.
Özne ve nesne bakımından bir fiilin niteliği. Öznesiz kullanılan bir fiil için "Çatısı öznesiz" nesnesiz kullanılmıyan bir fiil için aldığı nesnenin haline göre "Çatısı -i nesneli, e nesneli... bir fiil" denir. bakınız» fiil.
BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
çatı anlamı İng. chassis Osm. şasi Alm. Aufbauplatte Fr. châssis
Bir aygıt ya da düzeneği taşıyan, genellikle metal yapı.
Bir aygıt ya da düzeneği taşıyan, genellikle metal yapı.
BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü
çatı anlamı İng. voice Osm. bina, fiil binası Alm. Diathesis Fr. voix
Fiil kök veya gövdesinin, sözlük anlamında herhangi bir değişikliğe uğramadan fiilden fiil yapan belirli bazı eklerle genişletilerek cümledeki özne ve nesne ile olan bağlantısında uğradığı durum değişikliği; fiilin anlam değişikliği göstermeyen, ancak özne ve nesneye hükmeden şekil değişikliği. || Çatılar, türlerine, aldıkları eklere ve işlevlerine göre kendi içlerinde etken çatı (yalın çatı), edilgen çatı, meçhul çatı, dönüşlü çatı, işteş çatı, ettirgen çatı diye sınıflandırılır. Bunlara bakınız»
Fiil kök veya gövdesinin, sözlük anlamında herhangi bir değişikliğe uğramadan fiilden fiil yapan belirli bazı eklerle genişletilerek cümledeki özne ve nesne ile olan bağlantısında uğradığı durum değişikliği; fiilin anlam değişikliği göstermeyen, ancak özne ve nesneye hükmeden şekil değişikliği. || Çatılar, türlerine, aldıkları eklere ve işlevlerine göre kendi içlerinde etken çatı (yalın çatı), edilgen çatı, meçhul çatı, dönüşlü çatı, işteş çatı, ettirgen çatı diye sınıflandırılır. Bunlara bakınız»
BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü
BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü
çatı anlamı İng. frame Alm. Bein Fr. repère Az. reper
(…)
(…)
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
çatı anlamı Osm. irtifak Fr. raphé
(biyoloji)
(biyoloji)
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
çatı anlamı Fr. canevas
Taslak durumunda bir yazı ya da yapıtın ana çizgileri.
Taslak durumunda bir yazı ya da yapıtın ana çizgileri.
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
çatı anlamı İng. framework
Bir iş, eylem ya da uygulamanın kuramsal ve denenceli çerçevesi, bakınız» kuram.
Bir iş, eylem ya da uygulamanın kuramsal ve denenceli çerçevesi, bakınız» kuram.
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
çatı anlamı
(I) İnek sağmada kullanılan bir araç. (*Susuz -Kars)
(I) İnek sağmada kullanılan bir araç. (*Susuz -Kars)
çatı anlamı
(II) Duvarların içine konan ağaç kuşak. (Yeşilköy, Afşar *Gelendost, Yukarıkaşıkara *Yalvaç -Isparta)
(II) Duvarların içine konan ağaç kuşak. (Yeşilköy, Afşar *Gelendost, Yukarıkaşıkara *Yalvaç -Isparta)
çatı anlamı
(III) Buzağı başbağı. (Baykara *Selim -Kars)
(III) Buzağı başbağı. (Baykara *Selim -Kars)
çatı anlamı
(IV) Semerin iç kısmı. (*Yalvaç -Isparta)
(IV) Semerin iç kısmı. (*Yalvaç -Isparta)
Güncel Türkçe Sözlük
çatı anlamı
is. 1. Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü: "Sık ağaçlar arasında yalnız üst katının çatısı görünen kırmızı aşı boyalı bir eski eve doğru yürüyorlardı." -Ö. Seyfettin. 2. Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü. 3. Yapının tavanı ile damı arasındaki kullanılan yer. 4. İnsan ve hayvanda iskeletin kuruluşu. 5. mec. Barınılan, sığınılan yer. 6. mec. Belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu birlik. 7. db. Özne, nesne durumlarına göre, belirli çatı eklerinin fiil kök veya gövdelerine getirilen türev, bina: Sevinmek (sev-in-), sevdirmek (sev-dir-), sevindirmek (sev-in-dir-) gibi. 8. ed. Hikâye, roman, piyes vb. edebî türlerde olay kuruluşu, kurgu: "Halit Ziya Uşaklıgil'in, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Reşat Nuri Güntekin'in romanlarındaki sağlam çatıyı onunkilerde bulamazdınız." -H. Taner. 9. mim. Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı.
is. 1. Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü: "Sık ağaçlar arasında yalnız üst katının çatısı görünen kırmızı aşı boyalı bir eski eve doğru yürüyorlardı." -Ö. Seyfettin. 2. Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü. 3. Yapının tavanı ile damı arasındaki kullanılan yer. 4. İnsan ve hayvanda iskeletin kuruluşu. 5. mec. Barınılan, sığınılan yer. 6. mec. Belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu birlik. 7. db. Özne, nesne durumlarına göre, belirli çatı eklerinin fiil kök veya gövdelerine getirilen türev, bina: Sevinmek (sev-in-), sevdirmek (sev-dir-), sevindirmek (sev-in-dir-) gibi. 8. ed. Hikâye, roman, piyes vb. edebî türlerde olay kuruluşu, kurgu: "Halit Ziya Uşaklıgil'in, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Reşat Nuri Güntekin'in romanlarındaki sağlam çatıyı onunkilerde bulamazdınız." -H. Taner. 9. mim. Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı.
Türkçe - İngilizce
çatı anlamı
isim
1) roof
2) framework
3) roofing
4) frame
5) voice
6) skeleton
7) fabric
isim
1) roof
2) framework
3) roofing
4) frame
5) voice
6) skeleton
7) fabric
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çatı anlamı
İp, urgan, kordon.
İp, urgan, kordon.
*Eğridir köyleri -Isparta
Yeniköy -Balıkesir
*Biga, *Gelibolu -Çanakkale
-Bursa
-Kütahya
-Bilecik
Bozan -Eskişehir
*Ereğli -Zonguldak
, *Sarıkamış, Kızılçakçak *Arpaçay -Kars
-Konya
Kavaklıkazanı -Edirne
Çavuşköy *Babaeski -Kırklareli
çatı anlamı
Bacak arası.
Bacak arası.
Yukarıkaraçay *Acıpayam -Denizli
*Bozdoğan -Aydın
Bozan -Eskişehir
*Afşin, *Elbistan -Maraş
Solakuşağı *Şereflikoçhisar -Ankara
*Bor -Niğde
-Muğla
çatı anlamı
Ara duvarı.
Ara duvarı.
*Bolvadin -Afyon
İğdir *Çivril, *Sarayköy, *Çal -Denizli
*Bor -Niğde
çatı anlamı
Kulpsuz yoğurt küleği, tahta kova.
Kulpsuz yoğurt küleği, tahta kova.
-Gaziantep
çatı anlamı
Birbirine tutturulan kereste.
Birbirine tutturulan kereste.
Uluköy *Dinar -Afyon
-Maraş
çatı anlamı
Baca.
Baca.
*Bayburt -Gümüşhane
çatı anlamı
Büyük kıl çuval.
Büyük kıl çuval.
Dere *Mut -İçel
çatı anlamı
İnce ince örülerek birbirine bağlanmış saç.
İnce ince örülerek birbirine bağlanmış saç.
Bahçeli *Bor -Niğde
çatı anlamı
İki ucunda su taşınan çengelli sopa.
İki ucunda su taşınan çengelli sopa.
*Kilis -Gaziantep
çatı eş anlamlısı
bina
is. (bina:) 1. Yapı: "Yalı, çok pencereli, iki katlı, yayvan bir binadır." -B. Felek. 2. db. esk. Arapça fiil çatısını konu edinen bilim veya kitap: Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur. 3. db. esk. Çatı.
is. (bina:) 1. Yapı: "Yalı, çok pencereli, iki katlı, yayvan bir binadır." -B. Felek. 2. db. esk. Arapça fiil çatısını konu edinen bilim veya kitap: Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur. 3. db. esk. Çatı.
hikâye
is. (hikâ:ye) 1. Bir olayın sözlü veya yazılı olarak anlatılması: "İşte en geniş bir programla başlamış kırk senenin hikâyesi." -R. N. Güntekin. 2. Aslı olmayan söz, olay: Anlattıkları hep hikâye idi. 3. ed. Gerçek veya tasarlanmış olayları anlatan düz yazı türü, öykü. 4. tıp Hastanın rahatsızlığı ile ilgili geçmişi, epikriz. 5. tıp Hastalığın teşhis ve tedavisiyle ilgili her türlü bilgi, epikriz.
is. (hikâ:ye) 1. Bir olayın sözlü veya yazılı olarak anlatılması: "İşte en geniş bir programla başlamış kırk senenin hikâyesi." -R. N. Güntekin. 2. Aslı olmayan söz, olay: Anlattıkları hep hikâye idi. 3. ed. Gerçek veya tasarlanmış olayları anlatan düz yazı türü, öykü. 4. tıp Hastanın rahatsızlığı ile ilgili geçmişi, epikriz. 5. tıp Hastalığın teşhis ve tedavisiyle ilgili her türlü bilgi, epikriz.
kurgu
is. 1. Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, anahtar. 2. Zembereğin kurulmuş olma durumu: Saatin kurgusu bitmiş. 3. Bir bütün oluşturmak için parçaları takıp birleştirme işi, montaj: Demir fabrikasının kurgusu bitti, işletmeye açıldı. 4. Bir işe hazırlamak için yapılan telkin: "Bankacılardan birkaçının kurgularıyla Belediye başkanlığına adaylığını koymuştu." -M. Ş. Esendal. 5. ed. Çatı. 6. fel. Uygulamaya geçmeyen yalnız bilmek ve açıklamak amacını güden düşünce, kuramsal araştırma, spekülasyon. 7. sin. ve TV Bir filmin değişik süre ve yerlerde çekilen bölümlerini, bir anlam ve uyum bütünlüğü sağlayarak birleştirme, montaj. 8. sin. ve TV Gerçek olmayan olay ve kahramanlardan oluşan eser.
is. 1. Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, anahtar. 2. Zembereğin kurulmuş olma durumu: Saatin kurgusu bitmiş. 3. Bir bütün oluşturmak için parçaları takıp birleştirme işi, montaj: Demir fabrikasının kurgusu bitti, işletmeye açıldı. 4. Bir işe hazırlamak için yapılan telkin: "Bankacılardan birkaçının kurgularıyla Belediye başkanlığına adaylığını koymuştu." -M. Ş. Esendal. 5. ed. Çatı. 6. fel. Uygulamaya geçmeyen yalnız bilmek ve açıklamak amacını güden düşünce, kuramsal araştırma, spekülasyon. 7. sin. ve TV Bir filmin değişik süre ve yerlerde çekilen bölümlerini, bir anlam ve uyum bütünlüğü sağlayarak birleştirme, montaj. 8. sin. ve TV Gerçek olmayan olay ve kahramanlardan oluşan eser.
Roman
öz. is. 1. Çingene. 2. Romen.
öz. is. 1. Çingene. 2. Romen.
roman
is. 1. İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî tür. 2. Bu türde yazılmış eser: "Hikâyem tıpkı hayalî, hissî bir roman kadar gariptir diye başladı." -Ö. Seyfettin.
is. 1. İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî tür. 2. Bu türde yazılmış eser: "Hikâyem tıpkı hayalî, hissî bir roman kadar gariptir diye başladı." -Ö. Seyfettin.
"çatı" için örnek kullanımlar
Lefkoşa'da bulunan mesleki teknik okullar bir çatı altında toplanıyor.
Vocational-technical schools in Nicosia gather under one roof.
Kaynak: gundemkibris.comGazetelerin büro ve çalışanları da tek çatı altında toplanacak.
Newspaper office and employees gathered under one roof.
Kaynak: haber7.comSultan ve Hamiyet aynı çatı altında yani konakta savaş halindeler.
Sultan and Hamiyet mansion at war, ie under the same roof.
Kaynak: kadinhaberleri.comYa boşanmayıp aynı çatı altında birbirine yabancı kalırlarsa?
Or, if they are strangers to one another under the same roof boşanmayıp?
Kaynak: hurriyet.com.trUzay çatı veya uzay kafes yapılarda geniş açıklıkları dikey taşıyıcı sistem olmadan ve esnek olarak geçilmesini sağlayan bir çatı taşıyıcı
Kaynak: Uzay çatı
Kaynak: Uzay çatı
Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. (TÜPRAŞ), 1983 'te Türkiye 'deki rafineri lerin devlet eliyle tek çatı altında toplanması için kurulan
Kaynak: TÜPRAŞ
Kaynak: TÜPRAŞ
Afrika Birliği, Afrika ülkelerinin tek çatı altında toplandığı kuruluştur. Afrika Birliği, Habeşistan İmparatoru Hayle Selassiye 'nin
Kaynak: Afrika Birliği
Kaynak: Afrika Birliği
Akçakoca Merkez Camii Düzce 'nin Akçakoca ilçesinde yer alan ve de Selçuklu Kıl Çadırları'ndan esinlenerek tasarlanmış bir çatı örtüsüne
Kaynak: Akçakoca Merkez Camii
Kaynak: Akçakoca Merkez Camii
Kürdistan Topluluklar Birliği, (Kürtçe : Koma Civakên Kurdistan, KCK) PKK 'yı da içine alan çatı örgüttür. PKK örgütünün kongre organı
Kaynak: Kürdistan Topluluklar Birliği
Kaynak: Kürdistan Topluluklar Birliği
Tavan arası olarak adlandırılan bölümler, ev lerde yaşam alanı ile çatı arasındaki boşluklardır. Çatı ile evin arasında kaldıkları için
Kaynak: Tavan arası
Kaynak: Tavan arası
Liberal demokrasi, toplumca kabul gören her türlü siyasi görüşün bir çatı altında uzlaşarak genel anlamda ulusun çıkarları için gereken
Kaynak: Liberal demokrasi
Kaynak: Liberal demokrasi
CMAS), dünyadaki tüm sualtı organizasyonlarını aynı çatı altında toplamak amacıyla 1959 yılında Monako 'da kurulmuş olan bir konfederasyon dur.
Kaynak: Dünya Sualtı Aktiviteleri Konfederasyonu
Kaynak: Dünya Sualtı Aktiviteleri Konfederasyonu
Karayipler Futbol Birliği (İngilizce : Caribbean Football Union, CFU), Karayipler ulusal futbol federasyonlarının çek çatı altında
Kaynak: Karayipler Futbol Birliği
Kaynak: Karayipler Futbol Birliği
Braas, Alman çatı kaplamaları üreticisi şirket tir. 1950 yılında Almanya 'da kurulmuş olan şirketin, günümüzde 200'den fazla fabrikası
Kaynak: Braas
Kaynak: Braas
Pan-Cermenizm (Almanca: Der Pangermanismus), Almanca konuşan halkları tek bir idarî çatı altında toplama ülküsünü güden düşünsel ve
Kaynak: Pan-Cermenizm
Kaynak: Pan-Cermenizm
Sandviç panel, çatı ve cephelerde izolasyon sağlayan kompozit bir malzemedir. Bu kompozit sistemin yalıtım esasını başta Poliüretan(PUR)
Kaynak: Sandviç panel
Kaynak: Sandviç panel
Sundurma, bir kapı ya da herhangi bir geçitin dış girişine çatı olacak biçimde, girişi yağmur, güneş vb. etmenlerden korumak amacıyla
Kaynak: Sundurma
Kaynak: Sundurma
Saçak çatı nın yapının dışına taşan kısmına verilen bir mimari terim dir. Genelde binanın duvarlarını yağmurdan korumak amacıyla
Kaynak: Saçak
Kaynak: Saçak
Bakırköylü Sanatçılar Derneği ya da kısaca BASAD, 1993 yılında Bakırköy 'de yaşayan sanatçıları bir çatı altında toplayıp, dernek
Kaynak: Bakırköylü Sanatçılar Derneği
Kaynak: Bakırköylü Sanatçılar Derneği
İbrahim Gümrükçüoğlu, 18 Mayıs 1996 'da İzmit 'te özel bir alışveriş merkezinin çatı çatma törenine katılan cumhurbaşkanı Süleyman Demirel
Kaynak: İbrahim Gümrükçüoğlu
Kaynak: İbrahim Gümrükçüoğlu
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
