Çünkü kıyafetimiz kendimize
çehre kazandırmadan önce okuduğu bir şeydir.
Because the outfit is something that is read by ourselves before gaining face.
Kaynak: kadin.haber3.comPırıl pırıl bir
çehre ile güneşli günleri aratmayacak bir tebessümle geliyor.
Face gleaming with a style reminiscent of sunny days are coming with a smile.
Kaynak: risalehaber.comYapılan ve halen devam eden çalışmalar sonucunda okula yeni bir
çehre kazandıracak.
As a result of the ongoing studies give a new face to school.
Kaynak: medya73.comİskele'ye yeni bir
çehre kazandıracak olan Sahil projesiyle ilgili çalışmalar sürüyor.
Coastal project, which will provide a new face on the pier work in progress.
Kaynak: brtk.netHümayun " adıyla, Avrupai tarzda bir askeri mühendislik okulu olarak açtı. Yeniçeri ocağı na ve donanmaya yeni bir
çehre kazandırmaya çalıştı.
Kaynak: I. AbdülhamidSurat, sima,
çehre kelimeleri ile eşanlamlı dır. Atasözü, deyim ve birleşik fiiller : Yüz göz olmak : Senli benli olmak ve birbirinden
Kaynak: Yüz (organ)İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2006 sonunda başlattığı dalgakıran ve altyapı yatırımları ile yeni bir
çehre kazanmıştır. Yamaç paraşütü
Kaynak: Karaburun, Arnavutköy