güçlü sf. 1. Gücü olan, kuvvetli, yavuz:
"Kalın gövdeli, güçlü bir ihtiyardı." -A. Kutlu. 2. Şiddeti çok olan. 3.
mec. Etkisi, önemi büyük olan, sözü geçer, forslu:
"Sanırım uzun zaman kimliğini korumak, güçlü kalabilmek için direndi." -R. Mağden. 4.
mec. Nitelikleri ile etki yaratan, etkili:
"Bu denli güçlü bir aşkı bundan sonra da önleyemeyeceğimi biliyordum." -A. Ümit.