çelimsiz ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
çelimsiz anlamı
sf. Güçsüz, zayıf, nahif: "Pek çelimsiz olduğu için oruç tuTamıyor." -B. Felek.
sf. Güçsüz, zayıf, nahif: "Pek çelimsiz olduğu için oruç tuTamıyor." -B. Felek.
Türkçe - İngilizce
çelimsiz anlamı
sıfat
1) frail
2) feeble
3) weedy
sıfat
1) frail
2) feeble
3) weedy
çelimsiz eş anlamlısı
güçsüz
sf. Gücü olmayan, âciz.
sf. Gücü olmayan, âciz.
nahif
sf. esk. Zayıf, cılız, çelimsiz: "Elleri çok ince, lades kemiklerinden yapılmış gibi nahif parmaklar..." -P. Safa.
sf. esk. Zayıf, cılız, çelimsiz: "Elleri çok ince, lades kemiklerinden yapılmış gibi nahif parmaklar..." -P. Safa.
zayıf
sf. 1. Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan): "Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım." -S. M. Alus. 2. Görevini yapacak yeterli gücü olmayan: Zayıf bir ordu. Gözleri zayıf. 3. mec. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan: Zayıf bir yapı. 4. mec. Önemli, güvenilir olmayan: Zayıf bir bilgi. 5. mec. Çok az: Zayıf bir ihtimal. 6. Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan: Radyoda uzak bir istasyonun zayıf sesini duydu. Zayıf ışık. 7. is. Başarısızlığı gösteren not. 8. mec. Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz: Zayıf bir öğretmen. 9. mec. Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan: "Zayıf ve uydurma bir âşık bu cevaba karşı perişan olurdu." -A. Gündüz.
sf. 1. Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan): "Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım." -S. M. Alus. 2. Görevini yapacak yeterli gücü olmayan: Zayıf bir ordu. Gözleri zayıf. 3. mec. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan: Zayıf bir yapı. 4. mec. Önemli, güvenilir olmayan: Zayıf bir bilgi. 5. mec. Çok az: Zayıf bir ihtimal. 6. Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan: Radyoda uzak bir istasyonun zayıf sesini duydu. Zayıf ışık. 7. is. Başarısızlığı gösteren not. 8. mec. Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz: Zayıf bir öğretmen. 9. mec. Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan: "Zayıf ve uydurma bir âşık bu cevaba karşı perişan olurdu." -A. Gündüz.
"çelimsiz" için örnek kullanımlar
Çelimsiz doğan bir ideolojidir bu yüzden İslamcılık Türköne'ye göre.
Islamism is an ideology that was born puny, so according to Türköne'ye.
Kaynak: haber.stargazete.comHülya Avşar, çelimsiz genç Berkan'ı yukarıdan aşağıya süzerken 'Bu ses nereden çıkıyor anlamıyorum' diyor.
Hulya Avsar, contemplating the frail young Berkan'ı top-down 'This is the sound I do not understand where' he says.
Kaynak: spothaber.comOysa temsili de olsa bir parça gerçeği yansıtan çizimlerde Shakespeare pek zayıf, pek çelimsiz bir adam gibi görünüyor.
However, reflecting the fact that a piece of representative illustrations of Shakespeare, albeit very weak, so frail looks like a man.
Kaynak: haber.gazetevatan.comTahmin edileceği gibi, bu garip, çelimsiz çocuğun hareketleri sadece ailesi için değil, mahalle sakinleri için de tedirginlik vericidir.
As would be expected, this is weird, feeble movements of the child not only for the family, the neighborhood disturbance to residents encouraging.
Kaynak: aksiyon.com.trBazı masallarda ise zayıf ve çelimsiz çocuklar ana babaları tarafından toprağa gömülürler, bu çocuklar orada güçlenir ve üç gün sonra bir
Kaynak: Yer Tanrı
Kaynak: Yer Tanrı
Kuraklık zamanında hem tohum hem de yapraklar çelimsiz olur, sap oranı yüksek, besin değeri düşük bir saman elde edilir. Eğer hava çok
Kaynak: Saman
Kaynak: Saman
Tilki Popy, Sırtlan Harchi ve Akbaba Buck da aynı arayışın içinde ve çelimsiz Kertenkele Oscar'a kıyasla biraz daha güçlüler.
Kaynak: Oscar Çöllerde
Kaynak: Oscar Çöllerde
Bazı masallarda ise zayıf ve çelimsiz çocuklar ana babaları tarafından toprağa gömülürler, çocuk orada güçlenir ve üç gün sonra bir yiğit
Kaynak: Toprak Ana
Kaynak: Toprak Ana
Raistlin zayıf ve çelimsiz bir Kırmızı Cübbeli büyücü ve Caramon Majere 'nin ikiz kardeşidir. O sık sık acı çeken ve alaycı bir tavır
Kaynak: Mızrak Kahramanları
Kaynak: Mızrak Kahramanları
Hayli dik bir yokuşta arabayı çekmek zorunda kalan çelimsiz işçi, defalarca yokuştan geri kayıp trenlerin altında ezilme tehlikesi
Kaynak: Work (film, 1915)
Kaynak: Work (film, 1915)
Seçilim süreci her ne kadar yavaş olsa da, güçsüz ve çelimsiz insan, yapay seçilimin etkisiyle birçok şey gerçekleştirebilir ve ben bu
Kaynak: Yapay seçilim
Kaynak: Yapay seçilim
Bu kelime çoğunlukla zayıf, hasta veya çelimsiz anlamına gelmektedir. Ancak bu savın geçerli olduğuna dair bir kanıt bulunamamıştır,
Kaynak: Skræling
Kaynak: Skræling
ancak elde edebildiği kaynak açısından fakir gezegenin imparatorluk sınırlarından çıkarılması ile Vakıf siyasal olarak çelimsiz ve yalnız kalır.
Kaynak: Vakıf (roman)
Kaynak: Vakıf (roman)
Ancak çelimsiz olmadığını hastalığı yüzünden ideallerinden vazgeçmeyeceğini daha küçük yaşta ispatlayacağını tüm dünyaya gösterecektir.
Kaynak: Shaun White
Kaynak: Shaun White
Atışı yapan Hoşoğlan adında çelimsiz bir yeniçeridir. Huzura getirilir,Fatih topçu olup olmadığını sorar.; olumsuz cevap alınca da öfkelenip
Kaynak: Gözalan, Trabzon
Kaynak: Gözalan, Trabzon
Araluen Krallığındaki Redmont Eyaletinde Baron Arald'ın koruması altında büyüyen ufak tefek çelimsiz bir yetim olan Will şovalyelik
Kaynak: Gölgelerin Efendisi
Kaynak: Gölgelerin Efendisi
(Mister Bluff), Onun ayrılmaz parçası olan çelimsiz fakat sadık köpeği Puik (Pouik), Durmadan atalarından söz edip, kötü kehanetlerde
Kaynak: Kaptan Swing
Kaynak: Kaptan Swing
Çocukluğu ve eğitimi : Ufak tefek ve çelimsiz bir çocuktu. 11 yaşında Bursa'da sünnet oldu. İlkokulu Bursa Osmangazi İlkokulunda (sonradan
Kaynak: Zeki Müren
Kaynak: Zeki Müren
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
