çevre ne demek?
- 20 sözlük, 24 sonuç.BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
çevre anlamı İng. environment Osm.muhit Alm. Umwelt Fr. milieu environnant, environnement
Bir organizmanın ya da bir parçasının üzerinde etki yapan dış etkenler topluluğu.
Bir organizmanın ya da bir parçasının üzerinde etki yapan dış etkenler topluluğu.
BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü
çevre anlamı İng. environment Osm.muhit Fr. milieu, conditions ambiantes, ambiance
1- Bireyi etkileyen canlı ve cansız varlıklar ile bütün güç ve koşulların toplamı. 2- Organizmayı içten ya da dıştan uyaran şeylerin toplu adı. 3- Varlığın, içinde oluştuğu ve yaşamını sürdürdüğü orTam.
1- Bireyi etkileyen canlı ve cansız varlıklar ile bütün güç ve koşulların toplamı. 2- Organizmayı içten ya da dıştan uyaran şeylerin toplu adı. 3- Varlığın, içinde oluştuğu ve yaşamını sürdürdüğü orTam.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
çevre anlamı İng. environment Osm.muhit Alm. Mittel, Milieu Fr. milieu
Yaşamın gelişmesinde etki yapan doğal, toplumsal, kültürel dış koşulların toplamı.
Yaşamın gelişmesinde etki yapan doğal, toplumsal, kültürel dış koşulların toplamı.
BSTS / Geometri
çevre anlamı
46. Bir poligonun "çevre" si, onu çevreliyen kırık çizgidir. Misal: CDEFH kırık çizgisi, (sekil: 25) teki poligonun çevresidir. Şekil :25 Dayirenin çevresi çemberdir.
46. Bir poligonun "çevre" si, onu çevreliyen kırık çizgidir. Misal: CDEFH kırık çizgisi, (sekil: 25) teki poligonun çevresidir. Şekil :25 Dayirenin çevresi çemberdir.
BSTS / Halkbilim Terimleri Sözlüğü
çevre anlamı İng. habitat Osm. habita Alm. Umgebung Fr.habitat
İnsanla onun yarattığı kültürün coğrafyasal ve yaşambilimsel dış çevresi, bakınız» kültür, insan coğrafyası, çevresel kültür, ikincil çevre, Tamacilik'>çevresel saptamacılık.
İnsanla onun yarattığı kültürün coğrafyasal ve yaşambilimsel dış çevresi, bakınız» kültür, insan coğrafyası, çevresel kültür, ikincil çevre, Tamacilik'>çevresel saptamacılık.
BSTS / İç Hastalıkları Terimleri Sözlüğü
çevre anlamı İng. peripheral
Herhangi bir yapının merkezinden uzakta olan, kenarda olan.
Herhangi bir yapının merkezinden uzakta olan, kenarda olan.
BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü
çevre anlamı
bakınız» çevre ülkeleri
bakınız» çevre ülkeleri
BSTS / Kentbilim Terimleri Sözlüğü
çevre anlamı İng. environment Osm.muhit Alm. Umwelt Fr. environnement, milieu
Kişiyi etkileyen, özdeksel ve tinsel gelişmesini, biçimlenmesini ve yaşamını belirleyen, dirimbilimsel, iklimle ilgili ve toplumsal etkenlerin tümü.
Kişiyi etkileyen, özdeksel ve tinsel gelişmesini, biçimlenmesini ve yaşamını belirleyen, dirimbilimsel, iklimle ilgili ve toplumsal etkenlerin tümü.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
çevre anlamı Osm. adale-i medâriye Fr.orbiculaire (muscle-)
(-kası) (biyoloji)
(-kası) (biyoloji)
çevre anlamı Osm. muhît Fr. périmètre
(matematik)
(matematik)
BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
çevre anlamı İng. environment Osm.muhit
Bireye dıştan etki yapan bütün nesne, güç ve uYarımların toplamı.
Bireye dıştan etki yapan bütün nesne, güç ve uYarımların toplamı.
BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
çevre anlamı İng. environment
Bir organizmanın veya bir parçasının üzerinde etki yapan dış etkenler topluluğu.
Bir organizmanın veya bir parçasının üzerinde etki yapan dış etkenler topluluğu.
BSTS / Toplumbilim Terimleri
çevre anlamı İng. milieu Osm. muhit Fr.milieu
Bir bireyin, bir toplumsal kümenin ya da bir toplumun dirimbilimsel, toplumsal, ekinsel yaşamını etkileyebilecek dış etmenlerin tümü.
Bir bireyin, bir toplumsal kümenin ya da bir toplumun dirimbilimsel, toplumsal, ekinsel yaşamını etkileyebilecek dış etmenlerin tümü.
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
çevre anlamı İng. environment Osm.muhit
Ayırıcı toplumsal özellikleri bulunan ve bireyleri kuşatarak biçimlenmelerinde köklü bir üstlencesi bulunan ekinsel ya da yersel alan.
Ayırıcı toplumsal özellikleri bulunan ve bireyleri kuşatarak biçimlenmelerinde köklü bir üstlencesi bulunan ekinsel ya da yersel alan.
BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü
çevre anlamı İng. Environment Osm.muhit Alm. Umwelt Fr. Milieu
Bir organizma ya da organizmanın bir parçası üzerine etki yapan dış etkenler topluluğu.
Bir organizma ya da organizmanın bir parçası üzerine etki yapan dış etkenler topluluğu.
BSTS / Zootekni Terimleri Sözlüğü
çevre anlamı İng. environment
Canlıların içinde yaşadıkları orTam ve bu ortamlardaki çeşitli faktörlerin bütünü.
Canlıların içinde yaşadıkları orTam ve bu ortamlardaki çeşitli faktörlerin bütünü.
Güncel Türkçe Sözlük
çevre anlamı
is. 1. Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi: "Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır." -O. Rifat. 2. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan orTam: "Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim." -A. Ağaoğlu. 3. Sırma işlemeli mendil: "Geçen gün sandığı karıştırırken elime işlemeli çevreler geçti." -M. Yesari. 4. mec. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit: Siyasi çevreler. Sanat çevresi. 5. mec. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit: "Babanın ve çevresinin var güçleri ile destekledikleri düşünülebilir." -H. Taner. 6. db. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. 7. mat. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. 8. top. b. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü.
is. 1. Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi: "Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır." -O. Rifat. 2. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan orTam: "Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim." -A. Ağaoğlu. 3. Sırma işlemeli mendil: "Geçen gün sandığı karıştırırken elime işlemeli çevreler geçti." -M. Yesari. 4. mec. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit: Siyasi çevreler. Sanat çevresi. 5. mec. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit: "Babanın ve çevresinin var güçleri ile destekledikleri düşünülebilir." -H. Taner. 6. db. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. 7. mat. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. 8. top. b. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü.
Tarama Sözlüğü
çevre anlamı
1. Etraf, muhit. 2. Çepçevre
1. Etraf, muhit. 2. Çepçevre
Türkçe - İngilizce
çevre anlamı
sıfat
1) environmental
2) ambient
3) ecological
isim
1) environment
2) perimeter
3) surroundings
4) periphery
5) circumference
6) circle
7) neighborhood
8) milieu
9) contour
10) vicinity
11) climate
12) atmosphere
13) girth
14) society
15) radius
16) region
17) sphere
18) ambience
19) ambiance
20) entourage
21) ambit
22) vicinage
23) compass
24) premises
25) monde
26) precinct
27) adjacencies
28) purlieus
29) domain
30) precincts
31) neighbourhood
sıfat
1) environmental
2) ambient
3) ecological
isim
1) environment
2) perimeter
3) surroundings
4) periphery
5) circumference
6) circle
7) neighborhood
8) milieu
9) contour
10) vicinity
11) climate
12) atmosphere
13) girth
14) society
15) radius
16) region
17) sphere
18) ambience
19) ambiance
20) entourage
21) ambit
22) vicinage
23) compass
24) premises
25) monde
26) precinct
27) adjacencies
28) purlieus
29) domain
30) precincts
31) neighbourhood
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çevre anlamı
Çevre, etraf
Çevre, etraf
Diyarbakır
çevre anlamı
Mendil, baş örtüsü
Mendil, baş örtüsü
Erzurum
çevre anlamı
Mendil; başörtüsü.
Mendil; başörtüsü.
Erzurum
çevre anlamı
Mendil
Mendil
Erzurum
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Çevre anlamı
Hakkâri ili, Şemdinli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Hakkâri ili, Şemdinli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
çevre eş anlamlısı
dolayı
sf. hlk. 1. Çevrede, etrafta bulunan: "Atlar koşacak. Pehlivanlar güreşecek. Şehirden, dolayı köylerden çağrılanlar geliyorlar." -M. Ş. Esendal. 2. zf. Ötürü: "Ona böylesi kararlarından dolayı soru sorulmazdı." -A. Kutlu.
sf. hlk. 1. Çevrede, etrafta bulunan: "Atlar koşacak. Pehlivanlar güreşecek. Şehirden, dolayı köylerden çağrılanlar geliyorlar." -M. Ş. Esendal. 2. zf. Ötürü: "Ona böylesi kararlarından dolayı soru sorulmazdı." -A. Kutlu.
etraf
ç. is. (etra:fı) 1. Yanlar, taraflar: "Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler." -P. Safa. 2. Çevre: "Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı." -A. Gündüz. 3. Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit: "Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte." -S. Ayverdi.
ç. is. (etra:fı) 1. Yanlar, taraflar: "Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler." -P. Safa. 2. Çevre: "Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı." -A. Gündüz. 3. Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit: "Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte." -S. Ayverdi.
kontekst
is. 1. dil b. Bağlam. 2. Olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü, bütünlük, bağlam: "Her yapının hem görüntüsel hem manevi bir bütünlüğü vardır. Kişiliği ancak bu kontekst içinde vurgulanır." -H. Taner. 3. db. Çevre.
is. 1. dil b. Bağlam. 2. Olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü, bütünlük, bağlam: "Her yapının hem görüntüsel hem manevi bir bütünlüğü vardır. Kişiliği ancak bu kontekst içinde vurgulanır." -H. Taner. 3. db. Çevre.
muhit
is. (muhi:ti) 1. Çevre, yöre, etraf: "Geniş enginlere, bitmez ufuklara alışan korsanı bu dar muhit sıkıyordu." -N. Hikmet. 2. mec. Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu insanlar topluluğu, çevre: "Bir de şuuraltı dahi olsa muhitin onu göçüp giden, sönen bir insan telakki ettiğini hissetmiştim." -H. E. Adıvar.
is. (muhi:ti) 1. Çevre, yöre, etraf: "Geniş enginlere, bitmez ufuklara alışan korsanı bu dar muhit sıkıyordu." -N. Hikmet. 2. mec. Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu insanlar topluluğu, çevre: "Bir de şuuraltı dahi olsa muhitin onu göçüp giden, sönen bir insan telakki ettiğini hissetmiştim." -H. E. Adıvar.
periferi
is. 1. Kıyı. 2. Çevre. 3. Uç.
is. 1. Kıyı. 2. Çevre. 3. Uç.
"çevre" için örnek kullanımlar
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2012 Hava Kalitesi Raporu'nu açıkladı.
Ministry of Environment and Urban Development announced the 2012 Air Quality Report.
Kaynak: haber.sol.org.trTürkiye'de çevre kirliliğinden etkilenmeyen hiçbir il yok.
There is no city in Turkey affected by environmental pollution.
Kaynak: haberdiyarbakir.comÇevre ve Şehircilik Bakanlığı Ocak ayı hava kirliliği verilerini açıkladı.
Air pollution data from the Ministry of Environment and Urban Development announced the end of January.
Kaynak: haberciniz.bizNe de olsa çevre haberleri kıyıdan, köşeden görülür.
After all, environmental news from the coast, seen from the corner.
Kaynak: birgun.netDoğal çevre , yeryüzündeki bütün canlı ve cansız şeyleri kapsayan bütün, doğa. Çevre kirliliği Çevre toksikolojisi Çevre felaketi
Kaynak: Çevre
Kaynak: Çevre
Çevre mühendisliği, doğal kaynaklar ın kullanımı ve insan sağlığına uygun çevre koşullarının yaratılması ile ilgili mühendislik dalıdır.
Kaynak: Çevre mühendisliği
Kaynak: Çevre mühendisliği
Çevre toksikolojisi, çevre de bulunan kirleticilerin yayılımlarını ve canlılar a olan etkilerini inceleyen bilim dalı. Çevre, doğal
Kaynak: Çevre toksikolojisi
Kaynak: Çevre toksikolojisi
Çevre hukuku, insanlıkla doğal çevre arasındaki etkileşimi düzenleyen antlaşma (sözleşme), düzenleme ve ortak hukuk kuralları bütünüdür
Kaynak: Çevre hukuku
Kaynak: Çevre hukuku
Avrupa Çevre Ajansı, kısaca AÇA (İngilizce : EEA), çevre ile ilgili sağlıklı, bağımsız bilgiler vermekle görevli Avrupa Birliği kurumudur
Kaynak: Avrupa Çevre Ajansı
Kaynak: Avrupa Çevre Ajansı
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) TMMOB çatısı altında çevre mühendislerinin Mesleki Dayanışma artıtırmak amacıyla kurulmuştur.
Kaynak: Çevre Mühendisleri Odası
Kaynak: Çevre Mühendisleri Odası
Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Türkiye Cumhuriyeti hükûmetine bağlı olarak çalışan ve çevre ve şehircilik işlerinden
Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Ankara Çevre Yolu, Ankara ili şehrinin dışarısında kalan, trafiği kent dışında taşıyan bir çevre yoludur. Ankara 'nın çevresinden dolaşır
Kaynak: Ankara Çevre Yolu
Kaynak: Ankara Çevre Yolu
Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı - Foundation for Environmental Education (FEE) devlet lerden bağımsız, kâr amacı gütmeyen ve çevre eğitimi
Kaynak: Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı
Kaynak: Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
