bağlam is. 1. Deste. 2. Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst:
"Uygarlık bağlamında Batı ve Doğu diye bir ayrım yapılmamakta bir bütün olarak düşünülmektedir." -A. Cemal. 3.
dil b. Bir dil birimini çevreleyen, ondan önce veya sonra gelen, birçok durumda söz konusu birimi etkileyen, onun anlamını, değerini belirleyen birim veya birimler bütünü, kontekst. 4.
ed. Bent.
çevre is. 1. Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi:
"Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır." -O. Rifat. 2. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam:
"Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim." -A. Ağaoğlu. 3. Sırma işlemeli mendil:
"Geçen gün sandığı karıştırırken elime işlemeli çevreler geçti." -M. Yesari. 4.
mec. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit:
Siyasi çevreler. Sanat çevresi. 5.
mec. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit:
"Babanın ve çevresinin var güçleri ile destekledikleri düşünülebilir." -H. Taner. 6.
db. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. 7.
mat. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. 8.
top. b. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü.