Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

dağdağa ne demek?

 - 2 sözlük, 3 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

dağdağa anlamı
is. Gürültü, patırtı, telaş, karmakarışık durum, sıkıntı: "Hayat mütemadi ihtiyaçları yerine getirmeye uğraşmaktan ibaret çetin bir dağdağa." -H. R. Gürpınar.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

dağdağa anlamı
Geçimsizlik

Erzurum

dağdağa anlamı
< Ar. dağdağa: gürültü patırdı; yar; su kıyısındaki oyuk

dağdağa eş anlamlısı

gürültü
is. 1. Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata: "Gemi baş döndüren bir gürültüyle indi sulara." -Ç. Altan. 2. mec. Birçok kişinin karıştığı kavga, karışıklık veya tartışma: İşçiler arasındaki gürültü.
patırtı
is. 1. Pat pat çıkan sesin adı: "Dışarıdan akseden birtakım motosiklet patırtılarıyla ikimiz birden yerimizden fırlayıp merdiven başına koştuk." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Herhangi bir biçimde veya ayakları yere kuvvetle basarak yürüme sonucu çıkan gürültü. 3. Gürültülü çatışma, arbede: "Bütün bu patırtının içinde, arkadaşıma bir sokak başında rastladım." -S. F. Abasıyanık.
sıkıntı
is. 1. İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet: "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." -P. Safa. 2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet: "Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm." -A. Gündüz. 3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı: "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." -S. F. Abasıyanık. 4. Bulunmama durumu: "Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi." -İ. O. Anar. 5. mec. Sorun, mesele, sendrom, problem: "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." -B. Felek.
telaş
is. (tela:şı, l ince okunur) 1. Herhangi bir sebeple acelecilik: "Atatürk'ün gelişini göremedik ama koridordaki telaştan meseleyi anladık." -H. Taner. 2. Kaygı, tasa, sıkıntı, endişe: "Ben geçerken onun telaşı, sizi dürtmesi gözümden kaçmadı." -H. E. Adıvar. 3. Şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa: "O günü vapurda bulunup da hanımların telaşını görseydiniz." -R. N. Güntekin.
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.