dekor anlamı Fr.décor
1. Tiyatro, sinema ve televizyonda sahneye konulan eserin yazıldığı yerin, çağının özelliklerini belirleyen perde, aksesuar vb. öğelerin bütünü: § "
Operet filmleri için hazırlanmış dekorlara benzeyen harman yerleri." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 157. § "
Dekoru mekoru zengin değil…" -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 225. § "
Sahnenin resimlerine ve eşyasına? -Dekor." -Peyami Safa, Osmanlıca-Türkçe-Uydurmaca,, 59. § "
Çarkları sararmış lokomobiller, kırık dökük otomobiller, henüz döşenmemiş dekorlu raylar, tekerlekleri havada vagonlar, demir sabanlar, boş fıçılar, dövülmüş kireçler, toprağa gömülü gocuklar, keçe çizmeler, ... vardı." -Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, 50. § "
Bütün hastalıklı dekorlarım yanımda, sandıklarımda, ruhumun sandıklarında…" -Necip Fazıl Kısakürek, Hikâyelerim, 114. §
"… başrolünü bir cesetle paylaştığı tiyatro sahnesinin fuzuli dekorları olarak görüyordu." -Elif Şafak, Şehrin Aynaları, 126. § "
… bir sinema perdesinin şimdi varken bir an sonra yok olacak boya ve gölgeden dekorları gibi görünürdü." -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 39. § "
Bu sâha-i temâşânın dekorları (penceresi, perdeleri, tezyînât-ı mimâriyyesi filan) boyadan, resimden, mukavvadan filandan ibaret değildir." -Ahmet Midhat Efendi, Taaffüf, 12. § "
Perde açıldığında sahne karanlıktır. Dekor görünmez." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar (Evcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak), 17. § "
Tiyatrodan dekoru kaldırmış." -Nurullah Ataç, Söyleşiler, 78. § "…
bir sahne dekoru yıkılırmış gibi…" -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 16. 2. Bir yere süsleme amacıyla verilen düzen: § "
Kendimi bildim bileli bu dekordan daima nefret etmişimdir." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 73. § "
Aynı dekor, solda Ayşe ile Züleyha için iki kişilik bir sofra hazırlanmış." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Şeyler, 145. § "
Ona öyle geliyordu ki bu dekorun içinde yaşayan bir adam gerçekten acı duymaz." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 96. § "
İşte Halide Hanım, o loş ve serin köşede bu sade ve kibar şark dekorunun ortasında oturuyordu." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 113. 3.
mec. Görünüş, manzara:
"Fakat kendimi yeni bir dekorun içinde buluyorum." -Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, 66. § "
Kaba elbiselerinin, kıvrık kılıçlarının dekoru içinde heybetli görünen kof Kazak azmanları gibi..." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 68. §
"Dekorlardaki vuzuh ve minyatür tekniği bakımından işine yarayacaktı bu örnekler; ama Çin ruhuna yabancı kaldı ve sonuna kadar yabancı kalacaktı."-Cemil Meriç, Kırk Ambar, 30.