Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

demet ne demek?

 - 15 sözlük, 19 sonuç.

BSTS / Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü

demet anlamı Osm. demet
Kesim sıraları bozulmadan bir araya bağlanmış kaplama yaprakları.

BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü

demet anlamı İng. beam Osm. hüzme Alm. Richtstrahl Fr.faisceau
Koşut doğrultuda yayılan ışın kümesi.

BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü

demet anlamı İng. beam Alm. Strahlenbündel Fr. faisceau Jap. soo, biimu
Belli bir doğrultuda giden, ışından daha kalın tanecikler topluluğu.

BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü

demet anlamı İng. pas de bourée Alm. pas de bourée Fr.pas de bourée
1 - Üç adımda Tamamlanan karakteristik bir yürüyüş; yarı parmakucu ve bükülmüş dizle yapılır. Çeşitli biçimleri vardır. 2 - «Bourée» eski bir Fransız dansının adıdır.

BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü

demet anlamı İng. sheaf Alm. Bündel, Garbe Fr.gerbe
Bir türetik katmanlı uzay üzerindeki türetilebilir işlevlerin yerel davranışlarını belirleyen, cebirsel ve ilingesel yapılı lif demeti.
demet anlamı İng. pencil Alm. Punktbüschel Fr.faisceau pontuel Az. deste
(…)

BSTS / Nükleer Enerji Terimleri Sözlüğü

demet anlamı İng. beam Alm. Strahl Fr. faisceau
Elektromagnetik ışınımın veya parçacıkların tek yönlü ya da yaklaşık olarak tek yönlü akışı.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

demet anlamı
bakınız» bürçük.
demet anlamı
bakınız» bağlam.
demet anlamı Fr. gerbe
(tarım)
demet anlamı Osm. huzme Fr. faisceau
(botanik, fizik)

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

demet anlamı İng. beam Osm. huzme Alm. Strahl, Bündel Fr.faisceau
Sinem./TV. Belirli bir yönde yol alan ışınım; özellikle ışın demeti ya da elektron demeti.

BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü

demet anlamı İng. beam Osm. huzme Fr. faisceau
fizik: Bir ışık kaynağından çıkarak aynı doğrultuya giden ışınların oluşturduğu küme.

Güncel Türkçe Sözlük

demet anlamı
is. 1. Bağlanarak oluşturulmuş deste, bağlam: Tel demeti. 2. Bitki veya çiçek destesi: "Öyle fukara çocuklara rastlıyorduk ki bize demet demet kır çiçekleri hediye ediyorlardı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. bit. b. Üstün yapılı bitkilerde öz suların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı veya lifli kordon. 4. anat. Uzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu. 5. fiz. Bir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu.

Kişi Adları Sözlüğü

Demet anlamı Köken: Yun.
Cinsiyet: Kız
1. Bitki veya çiçek destesi. 2. Bağlanarak oluşturulmuş deste.

Tarama Sözlüğü

demet anlamı
Biçilmiş ekin destesi

Türkçe - İngilizce

demet anlamı
isim
1) bunch
2) bundle
3) bouquet
4) cluster
5) sheaf
6) truss
7) tuft
8) fascicle
9) shock
10) corymb
11) fascicule
12) hand

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

demet anlamı Rum.demáti
1. Bağlanarak oluşturulmuş deste, bağlam: § "Yüzü sapsarı bir kadın ona bir demet, buruşuk, muameleli kâğıt uzattı." -Peyami Safa, Biz İnsanlar, 16. § "Onları demet demet toplarlar; onların ellerine sarılırlar..." -Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, 24. § "Demet, deste, cerze." -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. 2. Bitki veya çiçek bağlamı: § "Bütün İzmit bir leylak demeti gibi bembeyaz, gözlerinin önüne açıldı." -Peyami Safa, Bir Akşamdı, 12. § "Genç Rus zabitlerine ayrı ayrı karanfil ve süsen demetleri hazırlıyorlar." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 76. § "İçinden bir demet Altın çiçek yükselen altın bir flakon" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 24. 3. Üstün yapılı bitkilerde öz suların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı veya lifli kordon. 4. Uzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu. 5. Bir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu.

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Demet anlamı
Mardin ili, Kızıltepe ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

demet eş anlamlısı

bağlam
is. 1. Deste. 2. Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst: "Uygarlık bağlamında Batı ve Doğu diye bir ayrım yapılmamakta bir bütün olarak düşünülmektedir." -A. Cemal. 3. dil b. Bir dil birimini çevreleyen, ondan önce veya sonra gelen, birçok durumda söz konusu birimi etkileyen, onun anlamını, değerini belirleyen birim veya birimler bütünü, kontekst. 4. ed. Bent.

"demet" için örnek kullanımlar

ile 18 yaşından küçük Demet G., Sirkeci'deki işyerine geldi.
G. Bunch and 18 years of age, came to the workplace in Sirkeci.
Kaynak: timeturk.com
Bölüm: Kuzey, Demet'i Affetmiyor.
Section: North, Miracles' s forgiving.
Kaynak: beyazgazete.com
MALZEMELER: 350 gram kıyma 1 demet taze soğan Yarım demet maydanoz Yarım kg yoğurt 3 diş sarmısak 4.
Materials: 350 grams minced 1 bunch green onions 3 cloves garlic yogurt Half bunch parsley Half kg 4
Kaynak: takvim.com.tr
Şarkının bitiminde Özkan Taşkın, elinde bir demet gül ile diz çökerek, Tuğçe Özdemir'e evlilik teklifinde bulundu.
Flood Ozkan at the end of the song, with a bunch of roses in the hands of kneeling, Tuğçe Özdemir, proposing marriage.
Kaynak: sabah.com.tr

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.