deyiş ne demek?
- 8 sözlük, 10 sonuç.BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
deyiş anlamı İng. style Osm. üslup, stil Alm. Stil Fr. style
Sinem./TV. Bir sinemacının, televizyoncunun kendine özgü anlatım yollarının, kişisel tutum, görüş ve duyuşunun oluşturduğu özellik.
Sinem./TV. Bir sinemacının, televizyoncunun kendine özgü anlatım yollarının, kişisel tutum, görüş ve duyuşunun oluşturduğu özellik.
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
deyiş anlamı Fr. poésie
Deyiş, türkü söyleme, koşuk söyleme; çoğunlukla, halk türküsü, halk koşuğu; Alevî -Bektaşîlerce yüksek anlamlı koşuk. Eskiden de kullanılmıştır: Hem men çağır içermin hem men teyiş bilürmen (Mevlâna Celâlüddin-i Rumî)
Deyiş, türkü söyleme, koşuk söyleme; çoğunlukla, halk türküsü, halk koşuğu; Alevî -Bektaşîlerce yüksek anlamlı koşuk. Eskiden de kullanılmıştır: Hem men çağır içermin hem men teyiş bilürmen (Mevlâna Celâlüddin-i Rumî)
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
deyiş anlamı İng. expression Osm. beyan
Bir anlam taşıyan sözlü ya da yazılı bildirim.
Bir anlam taşıyan sözlü ya da yazılı bildirim.
Güncel Türkçe Sözlük
deyiş anlamı
is. 1. Deme, söyleme işi: "Peki deyişleri de akılları yattığı için değil, korkuları ağır bastığı için oldu." -T. Buğra. 2. Söyleme biçimi, anlatım biçimi, üslup. 3. Bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, ifade. 4. ed. Halk şiiri, halk türküsü: "Karacaoğlan'ı okudukça deyişin önemini daha iyi anlarız." -N. Ataç. 5. müz. Semahla birlikte yalnızca bağlama eşliğinde ağır tempoda söylenen bir tür beste.
is. 1. Deme, söyleme işi: "Peki deyişleri de akılları yattığı için değil, korkuları ağır bastığı için oldu." -T. Buğra. 2. Söyleme biçimi, anlatım biçimi, üslup. 3. Bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, ifade. 4. ed. Halk şiiri, halk türküsü: "Karacaoğlan'ı okudukça deyişin önemini daha iyi anlarız." -N. Ataç. 5. müz. Semahla birlikte yalnızca bağlama eşliğinde ağır tempoda söylenen bir tür beste.
Tarama Sözlüğü
deyiş anlamı
Söz
Söz
Türkçe - İngilizce
deyiş anlamı
isim
1) phrase
2) idiom
isim
1) phrase
2) idiom
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
deyiş anlamı
1. Mâni, destan, ağıt, şiir, mısra, şarkı, türkü, gazel. 2. Beste, makam: Her âşığın kendine göre bir deyişi vardır. 3. Halk şairlerinin karşılıklı mâni, türkü söylemeleri. 4. Söz, kelime: Dersimin bir deyişini bile öğrenemedim.
1. Mâni, destan, ağıt, şiir, mısra, şarkı, türkü, gazel. 2. Beste, makam: Her âşığın kendine göre bir deyişi vardır. 3. Halk şairlerinin karşılıklı mâni, türkü söylemeleri. 4. Söz, kelime: Dersimin bir deyişini bile öğrenemedim.
deyiş anlamı
Değiş tokuş.
Değiş tokuş.
*Ünye ve çevresi -Ordu
deyiş eş anlamlısı
ifade
is. (ifa:de) 1. Anlatım: Güzel bir ifade. 2. Deyiş, söyleyiş: "Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım." -S. M. Alus. 3. Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin bütünü: "Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu." -S. F. Abasıyanık. 4. huk. Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama: "Onun ifadesini henüz dosyada görmedim." -A. İlhan. 5. fel. Dışa vurum.
is. (ifa:de) 1. Anlatım: Güzel bir ifade. 2. Deyiş, söyleyiş: "Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım." -S. M. Alus. 3. Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin bütünü: "Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu." -S. F. Abasıyanık. 4. huk. Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama: "Onun ifadesini henüz dosyada görmedim." -A. İlhan. 5. fel. Dışa vurum.
üslup
is. (üslu:bu, l ince okunur) 1. Anlatma, oluş, deyiş veya yapış biçimi, tarz: "Akşam içinde en büyük üstatların eserleri kadar mükemmel ve muhteşem olan tabiat bize bir eda ve üslup dersi verir." -A. Ş. Hisar. 2. Bir sanatçıya, bir çağa veya bir ülkeye özgü teknik, renk, biçimlendirme ve söyleyiş özelliği, biçem, stil: "Bu üslup ruhumun yazıma akseden hâletini gösteriyor." -R. H. Karay. 3. ed. Sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatıştaki özelliği veya bir türün, bir çağın kendine özgü anlatış biçimi, biçem, tarz, stil.
is. (üslu:bu, l ince okunur) 1. Anlatma, oluş, deyiş veya yapış biçimi, tarz: "Akşam içinde en büyük üstatların eserleri kadar mükemmel ve muhteşem olan tabiat bize bir eda ve üslup dersi verir." -A. Ş. Hisar. 2. Bir sanatçıya, bir çağa veya bir ülkeye özgü teknik, renk, biçimlendirme ve söyleyiş özelliği, biçem, stil: "Bu üslup ruhumun yazıma akseden hâletini gösteriyor." -R. H. Karay. 3. ed. Sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatıştaki özelliği veya bir türün, bir çağın kendine özgü anlatış biçimi, biçem, tarz, stil.
"deyiş" için örnek kullanımlar
Başka bir deyiş ile, fena kavramı, beka kavramının tam zıddıdır.
With another saying, bad concept, a complete opposite of the concept of survivability.
Kaynak: risaleajans.comBu deyiş, günlük yaşamda hemen hemen bütün alanlar için geçerlidir.
This phrase, in almost all areas of daily life applies to.
Kaynak: aktuelmarmaris.comAnkara'da son günlerde en 'in' deyiş; 'Gürültülü sessizlik.'
Ankara recently the 'in' phrase, 'noisy silence.'
Kaynak: yerelgundem.comHani bir deyiş vardır.
There is a saying, you know.
Kaynak: blog.milliyet.com.trÖn deyiş, tıpkı ön söz gibi, bir edebi eserin baş tarafında bulunan ve eserle ilgili açıklamalar içeren bölümdür. Ön sözden farkı, eserin
Kaynak: Ön deyiş
Kaynak: Ön deyiş
Başka bir deyiş ile de müzik, sesin ve sessizliğin belirli bir zaman aralığında ifade edildiği sanat sal bir formdur. Biçim ve titreşim
Kaynak: Müzik
Kaynak: Müzik
De facto veya de fakto, "gerçekte", "uygulamada", "fiilen", "fiili" ya da "pratikte" anlamında kullanılan Latince deyiş . " "Kanuna göre"
Kaynak: De facto
Kaynak: De facto
Argo, bir dil in parçası olmakla birlikte, toplumun belli bir çevresi tarafından kullanılan, kendine özgü sözcük , deyim ve deyiş lerden
Kaynak: Argo
Kaynak: Argo
Slogan veya motto, bir kimlik, grup, örgüt veya kurumun amaç ve araçlarını genel olarak tanımlayan bir deyiş veya sözcük listesine verilen
Kaynak: Slogan
Kaynak: Slogan
"Jedem das Seine", "herkes hak ettiğini bulur" anlamına gelen Latince deyiş Suum cuique in Almanca karşılığıdır. Geçmiş Antik Çağ
Kaynak: Jedem das Seine
Kaynak: Jedem das Seine
Creatio ex nihilo "yoktan var etmek/yaratmak" anlamına gelen Latince deyiş. Zaman zaman sadece ex nihilo olarak da söylendiği olur; bu
Kaynak: Creatio ex nihilo
Kaynak: Creatio ex nihilo
Laissez faire, "Bırakınız yapsınlar" şeklinde çevrilen bu deyiş ekonomide müdahalenin olmaması gerekliliğini savunur. İlk olarak
Kaynak: Laissez faire
Kaynak: Laissez faire
Latince deyiş için Ab urbe condita sayfasına bakınız. MÖ 1. yüzyıl da yaşamış Romalı tarihçi Titus Livius 'un Roma 'nın tarihiyle ilgili
Kaynak: Ab Urbe Condita (kitap)
Kaynak: Ab Urbe Condita (kitap)
İlk defa Horatius tarafından kullanılan Latince deyiş. Horatius'un kullandığı haliyle Dimidium facti qui coepit habet: sapere aude yani
Kaynak: Sapere aude
Kaynak: Sapere aude
Âmin ya da amen , İbrahimî dinler de kullanılan bir deyiş. Amon , Antik Mısır 'da bir tanrı. Kişi ve gruplar : Amen Corner Irving Amen
Kaynak: Amen
Kaynak: Amen
Alea iacta est, Latince deyiş, Jül Sezar 'ın (Gaius Iulius Caesar ) ünlü sözlerinden biri. Iulius Caesar'ın, zaferle sonuçlandırdığı
Kaynak: Alea iacta est
Kaynak: Alea iacta est
Olmak ya da olmamak (tiyatro), tiyatroya ait ünlü bir deyiş. William Shakespeare 'in Hamlet adlı eserinde geçen ünlü monoloğun bir bölümü.
Kaynak: Olmak ya da Olmamak (anlam ayrımı)
Kaynak: Olmak ya da Olmamak (anlam ayrımı)
Per capita, Latince deyiş. Kişi başına anlamında kullanılır. Genellikle verilen bir istatistikteki ortalama kişi başına düşen niceliği
Kaynak: Per capita
Kaynak: Per capita
Bir Latince deyiş olan status quo (statüko) için Status quo sayfasına bakınız. Ad Status Quo | Resim Status quo 2005. jpg | Resim başlığı
Kaynak: Status Quo (müzik grubu)
Kaynak: Status Quo (müzik grubu)
Veni, vidi, vici ünlü Latince deyiş. Veni, vidi, vici Latince venire, videre, vincere fiilerinin birinci tekil şahıs geçmiş zaman halidir
Kaynak: Veni, vidi, vici
Kaynak: Veni, vidi, vici
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
