dinamit ne demek?
- 5 sözlük, 5 sonuç.BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü
dinamit anlamı İng. dynamite Alm. Dynamit Fr. dynamite
Kizelgura emdirilmiş trinitro gliserinden oluşan güçlü bir patlayıcı.
Kizelgura emdirilmiş trinitro gliserinden oluşan güçlü bir patlayıcı.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
dinamit anlamı Fr. dynamite
(kimya)
(kimya)
Güncel Türkçe Sözlük
dinamit anlamı
is. 1. kim. Nitrogliserin ile yapılan patlayıcı bir madde. 2. mec. Tutku, özlem, heyecan: "Aslında beklediği, Nahit'in görünmesiyle patlayan sevgi dinamitinin dinmesidir." -T. Buğra. 3. sf. mec. Şiddetli, korkunç, hırslı.
is. 1. kim. Nitrogliserin ile yapılan patlayıcı bir madde. 2. mec. Tutku, özlem, heyecan: "Aslında beklediği, Nahit'in görünmesiyle patlayan sevgi dinamitinin dinmesidir." -T. Buğra. 3. sf. mec. Şiddetli, korkunç, hırslı.
Türkçe - İngilizce
dinamit anlamı
isim
1) dynamite
2) jelly
isim
1) dynamite
2) jelly
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
dinamit anlamı Fr.dynamite
1. Nitrogliserin ile yapılan patlayıcı bir madde: § "Evin içinde dinamit cephanesi saklar gibi o tehlikeli şeyleri saklamakta ne mana var?" -Ahmet Midhat Efendi, Jön Türk, 168. § "Benim gibi zararsız bir anarşistten, bütün eylemi içki kadehlerini dinamit gibi içine boşaltmak olan birinden çekinmene akıl erdiremiyorum doğrusu." -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 91. § "Dinamitlerin gerisini merdivenin altına yerleştiririm..." -Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Dağı Ziyafeti, 176. § "Dinamit döşenmiş lağımlar bulunan o yeni hat arası boşluklara benzeyen mesafenin üstünden selamlaştık." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 238. § "Temelleri, dinamitlerin oyduğu taş kovuklarına oturtulmuş zarif kârgir köşklere merdivenler ve kumlu düzgün yollar tırmanıyor." -Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, 42. § "Maazallah ileride 30-40 bin müsellah ve dinamitle dünyayı atmaya hazır Bulgar çetelerinin bu usû-i atîka ve cahilane ile bastırılamayacağı anlaşılır." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri III, 67. § "Erkekler maddi medeniyeti vücuda getirerek dritnotlar, toplar, dinamitler vücuda getirdiler." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 446. 2. mec. Tutku, özlem, heyecan. 3. mec. Şiddetli, korkunç, hırslı.
1. Nitrogliserin ile yapılan patlayıcı bir madde: § "Evin içinde dinamit cephanesi saklar gibi o tehlikeli şeyleri saklamakta ne mana var?" -Ahmet Midhat Efendi, Jön Türk, 168. § "Benim gibi zararsız bir anarşistten, bütün eylemi içki kadehlerini dinamit gibi içine boşaltmak olan birinden çekinmene akıl erdiremiyorum doğrusu." -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 91. § "Dinamitlerin gerisini merdivenin altına yerleştiririm..." -Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Dağı Ziyafeti, 176. § "Dinamit döşenmiş lağımlar bulunan o yeni hat arası boşluklara benzeyen mesafenin üstünden selamlaştık." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 238. § "Temelleri, dinamitlerin oyduğu taş kovuklarına oturtulmuş zarif kârgir köşklere merdivenler ve kumlu düzgün yollar tırmanıyor." -Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, 42. § "Maazallah ileride 30-40 bin müsellah ve dinamitle dünyayı atmaya hazır Bulgar çetelerinin bu usû-i atîka ve cahilane ile bastırılamayacağı anlaşılır." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri III, 67. § "Erkekler maddi medeniyeti vücuda getirerek dritnotlar, toplar, dinamitler vücuda getirdiler." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 446. 2. mec. Tutku, özlem, heyecan. 3. mec. Şiddetli, korkunç, hırslı.
dinamit eş anlamlısı
heyecan
is. (heyeca:nı) 1. Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu: "Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı." -P. Safa. 2. fel. Coşku: Halk heyecan içinde.
is. (heyeca:nı) 1. Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu: "Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı." -P. Safa. 2. fel. Coşku: Halk heyecan içinde.
hırslı
sf. 1. Açgözlü, muhteris. 2. Öfkeli, kızgın: "Daima hırslı, hırçın, sinirli, hislerine düşkün eniştemiz ..." -A. Ş. Hisar.
sf. 1. Açgözlü, muhteris. 2. Öfkeli, kızgın: "Daima hırslı, hırçın, sinirli, hislerine düşkün eniştemiz ..." -A. Ş. Hisar.
korkunç
sf. 1. Çok korkulu, korku veren, dehşete düşüren, müthiş: "Bizi buraya getiren arabacı yolda birtakım korkunç şeyler söyledi." -H. R. Gürpınar. 2. Herhangi bir özelliğiyle şaşkınlık veren. 3. Çok aşırı, pek çok, güçlü, şiddetli: "Kendini korkunç bir pehlivan sanırmış ki adını Çelikkol koymuş." -M. Ş. Esendal.
sf. 1. Çok korkulu, korku veren, dehşete düşüren, müthiş: "Bizi buraya getiren arabacı yolda birtakım korkunç şeyler söyledi." -H. R. Gürpınar. 2. Herhangi bir özelliğiyle şaşkınlık veren. 3. Çok aşırı, pek çok, güçlü, şiddetli: "Kendini korkunç bir pehlivan sanırmış ki adını Çelikkol koymuş." -M. Ş. Esendal.
özlem
is. Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, hasret, tahassür: "Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor." -A. İlhan.
is. Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, hasret, tahassür: "Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor." -A. İlhan.
şiddetli
sf. 1. Etkisi çok olan, zorlu: "Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." -F. R. Atay. 2. Hızlı: "Şiddetli yağmurun damlaları camı dövüyordu." -R. Enis. 3. Aşırı: Şiddetli geçimsizlik.
sf. 1. Etkisi çok olan, zorlu: "Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." -F. R. Atay. 2. Hızlı: "Şiddetli yağmurun damlaları camı dövüyordu." -R. Enis. 3. Aşırı: Şiddetli geçimsizlik.
tutku
is. 1. İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras: "Her yeni şiir derinlerdeki içgüdülerin, tutkuların yeni biçimlerde verilişidir." -B. Necatigil. 2. Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç: "Bilme tutkusuyla kıvranan bu topal, aradan aylar geçtiği hâlde teşrih atlasını tamamlayabilmiş değildi." -İ. O. Anar.
is. 1. İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras: "Her yeni şiir derinlerdeki içgüdülerin, tutkuların yeni biçimlerde verilişidir." -B. Necatigil. 2. Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç: "Bilme tutkusuyla kıvranan bu topal, aradan aylar geçtiği hâlde teşrih atlasını tamamlayabilmiş değildi." -İ. O. Anar.
"dinamit" için örnek kullanımlar
Çünkü bu tozların içinde kanserojen olan dinamit tozları var.
Because of this there is dust in the dust from the dynamite carcinogen.
Kaynak: 08haber.comTürkiye'nin altına dinamit koyacak anayasa değişiklerini yaptırmak suretiyle.
Change Logs put dynamite under the constitution by Turkey to make.
Kaynak: boluolay.comTakım biraz toparlanmış, hemen dinamit sokun altına emi?
Set a little recovered, immediately below the suction into the dynamite?
Kaynak: yeniasir.com.trNe kadar sarsıntı olacak, Ne kadar dinamit patlatılacak?
How much will shake, how much dynamite exploded?
Kaynak: 08haber.comAlfred Bernhard Nobel (21 Ekim 1833 , Stokholm , İsveç – 10 Aralık 1896 , San Remo , İtalya ), İsveç li kimyager ve mühendis, dinamit in
Kaynak: Alfred Nobel
Kaynak: Alfred Nobel
Ayrıca dinamit yapımında da kullanılır. Trinigliserin ve nitrik asitle birleştirilerek dinamit yapılabilir. Sadece nitrik asit ile
Kaynak: Gliserin
Kaynak: Gliserin
nitre edilmesiyle elde edilen, ağır, yağsı, renksiz, zehirli ve patlayıcı bir maddedir. Patlayıcı özellikle dinamit yapımında kullanılır.
Kaynak: Nitrogliserin
Kaynak: Nitrogliserin
Vakıf, dinamit in mucidi Alfred Nobel 'in vasiyeti üzerine kurulmuştur. Ayrıca bakınız : Lars Ernster (1920-1998) – biyokimya profesörü ve
Kaynak: Nobel Vakfı
Kaynak: Nobel Vakfı
1948 yılında liman inşaatında kullanılmak üzere taş ocağı olarak tespit olunan bugünkü yerinde, bir dinamit ateşlenmesi sonucu bulunmuştur
Kaynak: Damlataş Mağarası
Kaynak: Damlataş Mağarası
Patlama 10-15 bin tonluk bir dinamit kütlesinin patlamasına eşdeğerdi. Kesin olmayan verilere göre patlamanın nedeninin, bir kuyruklu
Kaynak: Tunguska olayı
Kaynak: Tunguska olayı
ülkücülerin 8-10 gün içinde İstanbul Üniversitesi çıkışında solcu öğrencilerin üzerine dinamit atıp, silahlı tarama yapacakları nı bildirmiştir
Kaynak: 16 Mart Katliamı
Kaynak: 16 Mart Katliamı
üzerine , İtalyanlar düşman hatlarının karşısına ve arkasına düşen tepelerde kayaları delip dinamit leyerek tüneller ve siperler açmaya başladılar.
Kaynak: Isonzo Muharebeleri
Kaynak: Isonzo Muharebeleri
26 Ağustos 1896 günü saat 13:00'de Papken Siuni'nin liderliği altında 26 Ermeni el bombası , dinamit ve tabanca larla birlikte Osmanlı
Kaynak: 1896 Osmanlı Bankası Baskını
Kaynak: 1896 Osmanlı Bankası Baskını
Rusların ağır direniş karşılaşmasına rağmen, Rus güçleri tünel kazıp kale duvarının altına 1160 kilogram dinamit yerleştirdiler 12 ocak
Kaynak: Göktepe Savaşı
Kaynak: Göktepe Savaşı
Örneğin dinamit , %60 daha fazla enerji yoğunluğu barındırır (TNT'nin 4.7 MJ/kg birimine karşılık yaklaşık olarak 7.5 MJ/kg).
Kaynak: TNT eşdeğeri
Kaynak: TNT eşdeğeri
Kaza sonrası hazırlanan rapora göre, galeri açmak için yapılan dinamit patlatma işleminden sonra açığa çıkan metan gazının tahliye
Kaynak: Karadon Maden Kazası
Kaynak: Karadon Maden Kazası
Karakol binaları daha sonra TSK tarafından dinamit depoları olarak kullanılmıştır. Çakallı, Belen Geçidi üzerinde olmasından dolayı
Kaynak: Çakallı, Belen
Kaynak: Çakallı, Belen
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
