Divanü Lügati't-Türk
ala anlamı
"acele etmeme" anlamına bir kelime
ala anlamı
ala, alaca; ala tenli, alaca tenli kişi ki bir çeşit deri hastalığından vücudunda alacalar olur, apraşlık
ala anlamı
insanın içinde olan gizli şeyler
Güncel Türkçe Sözlük
ala anlamı
sf. 1. Karışık renkli, çok renkli, alaca: Ala kilim eskimiş. 2. is. Alabalık. 3. hlk. Açık kestane renginde olan, ela (göz). 4. is. hlk. Kekliğin boynundaki siyah halka.
âlâ anlamı
sf. (a:lâ:) İyi, pekiyi: "Beni Konya Lezzet Lokantasına götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti." -H. E. Adıvar.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ala anlamı
1. Siyahla beyaz karışık renk, siyahlı beyazlı. 2. Kahverengi ile kırmızı arası bir renk. 3. Açık kahverengi, ela (göz hakkında). 4. Kekliğin boynundaki siyah halka: Palazın alaları çıktı. 5. Çok renkli, karışık renkli: Ala kilim eskimiş. 6. Beyaz rengi çok olan şey, kirli bez. 7. Açık al, doru ile al arası bir at donu.
ala anlamı1. Olgunlaşmamış, ham kavun, karpuz, meyva. 2. bakınız»
Alaca(I)-1. 3. Yarı,
Yarım: Ala çiğ. Ala sulu. 4. Sulanan tarlada kuru kalan yer. 5. Tarlada sabanın atladığı yer, sürülmemiş toprak. 6. Siyah, beyaz lekeli bir çeşit deri hastalığı.
ala anlamı
1. Sergi eşyası olarak kullanılan bir çeşit pamuklu dokuma. 2. Yerlilerin el tezgâhlarında dokudukları renkli pamuklu bez. 3. Kareli bezden yapılmış ekmek bohçası: Acıktıysan alada ekmek var, al ye. 4. Önlük, kırmızı peştemal. 5. Siyah, beyaz iplikten dokunan ve çobanlar tarafından kullanılan üstlük. 6. Keklik avında kullanılan, çeşitli renklerle boyanmış bez tuzak.
ala anlamı
1. Şaşma, hayret bildirir ünlem. 2. Al, al ya, al sana, al işte anlamlarında: Kalemini buldum, ala bir daha kaybetme.
ala anlamıHala.
Yeniçubuk *Gemerek -Sivas
ala anlamıKüçük heykel yapılabilen bir çeşit beyaz toz.
Çulhan *Bozdoğan -Aydın
ala anlamıAvcıların, av hayvanlarını yuvalarından çıkarmak veya çevrelerine toplamak için kullandıkları müzik aleti.
-Adana
ala anlamıEmekli.
-Kastamonu
ala anlamıÇit.
*Bartın -Zonguldak
-Adana
ala anlamıBelki: Alâ Ahmet gelir.
*Zile -Tokat
ala anlamıAhlâksız, ara bozucu, dönek, uğursuz adam
*Mut köyleri -İçel
ala anlamıÜzüme düşen ben.
Devri, Ürkütlü *Bucak -Burdur
Bulkaz *Çivril -Denizli
*Silifke -İçel
ala anlamıKarla örtülü yerde açıkta kalan toprak parçası.
Büyük Karapınar *Ermenek Konya
ala anlamıAl karışık, allı: Ala keklik gibi sekiyor.
Dereçine *Sultandağı Afyon
Ala anlamı
(< Ar. Allâh) Allah
ala anlamı
< ET ala: alaca; al, kızıl, kıpkırmızı, kıpkızıl. || ala ganda galmak: ağır yara almak; al kanlar içinde kalmak
ala anlamı1. Ela. 2. Alaca
Artvin Yusufeli Uşhum köyü