Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

emülsiyon ne demek?

- 5 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Besin Hijyeni ve Teknolojisi Terimleri Sözlüğü

emülsiyon anlamı İng. emulsion
Birbiriyle birleşmeyen iki sıvının biri diğeri içinde küçük zerrecikler durumunda dağılarak oluşturduğu heterojen karışım.

BSTS / Biyokimya Terimleri Sözlüğü

emülsiyon anlamı İng. emulsion
Bir sıvının diğer sıvı içinde dağılmış durumu.

BSTS / Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Terimleri Sözlüğü

emülsiyon anlamı İng. emulsion
Sıvı yapıdaki kimyasal maddenin bir emülgatör yardımıyla başka sıvı kimyasal madde içinde homojen dağılmış durumu.

BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü

emülsiyon anlamı İng. emulsion
Bir sıvı molekülünün başka bir sıvı içinde dağılması.

Kimya Terimleri Sözlüğü

emülsiyon anlamı İng. emulsion Alm. Emulsion Fr. émulsion
Bir sıvının çözünmediği başka bir sıvı içinde mikroskobik boyutlu damlacıklar halinde dağılıp asılı kalması sonucu oluşan karışım.

"emülsiyon" için örnek kullanımlar

Kilüs, sütümsü, yağ emülsiyon u içeren lenf , yani ak kandır. Besin yoluyla alınan yağların sindirimiyle ince bağırsak ta oluşur, oradan
Kaynak: Kilüs

Anomalon, tanecik fiziği nde yüksek enerjili bir çekirdeğin katı bir hedefle (bir emülsiyon kütlesi ya da plastik tabakalar yığını)
Kaynak: Anomalon

Esasını bir plastik şerit üzerine emülsiyon halinde sürülüp kurutulmuş ince, ışığa duyarlı bir tabaka teşkil eder. Fotoğrafçılığın
Kaynak: Film (fotoğrafçılık)

fotofilm emülsiyon denilen bir film tabakasıyla kaplanıp ışıkta poz landıktan sonra basılması gereken grafik, bu kumaşa bir şablon gibi çıkar.
Kaynak: Serigrafi

Çok iyi elektrik yalıtkanı olmalarının yanı sıra hidrolik sıvılarda ve emülsiyon kırıcı maddelerde, ayrıca dokunma ve kâğıt gibi çeşitli
Kaynak: Silikon

Ayrıca Lateks, yüzey aktif maddelerinin emülsiyon u ile, monomerlerine polimerize olur ve sentetik halini de alabilir. Lateks ambalaj
Kaynak: Lateks

(Yüzey üzerinde çok küçük bir emülsiyon tabakası kalınlığı farkı vardır ancak bu kalınlık görüntü oluşturmada etkin değildir) Kalıp
Kaynak: Ofset Baskı

akmazlığa sahip , orijinalinde kalsiyum , sodyum ya da lityum sabun jelinin mineral yağlarla emülsiyon halinde olduğu bir yağlayıcı çeşididir.
Kaynak: Gres

Şirket 1911 yılında, kendi türündeki ilk örneği olan bir su içinde yağ emülsiyon u bulmasıyla kurulmuştur. Şirketin sahibi Oscar
Kaynak: Nivea

Bazı krem, pomat, çözelti, emülsiyon, süspansiyon, losyonlar hala eczanelerde yapılmaya devam etmektedir. Eczanelerde hazırlanan bir göz
Kaynak: Majistral İlaç

Emülsiyon: Sıvı/sıvı dağılımı bulunan preparatlara denir. Damla: Genellikle çözelti ve emülsiyon formunda göze kulağa ağza ve buruna lokal
Kaynak: İlaç

Heterojen karışımlar kendi aralarında süspansiyon, emülsiyon, aerosol ve koloit gibi gruplara ayrılır. Yer altından çıkarılan maden
Kaynak: Karışım

Aksine yüzey alanının hacme oranı yüksek gıdalarda (yağın sudaki emülsiyon ları gib) düşük HLB'li lipofilik antioksidanlar yüksek
Kaynak: Antioksidan

Eczacılık teknolojisinde emülgatör olarak süspansiyon ve emülsiyon yapımında kullanılır. Kategori:Gıda katkıları Kategori:Soya
Kaynak: Lesitin

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)