Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

alışmış ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

alışmış anlamı
sf. Alışkın.

alışmış eş anlamlısı

alışkın
sf. Bir şeye veya bir şey yapmaya alışmış olan, alışkan, alışmış.

"alışmış" için örnek kullanımlar

Hükümet kanadından gelen bu gibi yanıtlara toplum alışmış durumda.
Are accustomed to such responses from the community wing of the government.
Kaynak: odatv.com
Dışarı bakmaya alışmış olan gözümüz, dönüp de kendine bakamaz.
Who are used to look out of our eyes, can not look back at you.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Zor bir şarkı, sıradan rock düzenlemelerine alışmış kimseler için.
A difficult song, for those who have become accustomed to the regulations of the ordinary rock.
Kaynak: birgun.net
Tüm dünya starlarını ağırlamaya alışmış oluyoruz böylelikle.
The whole world so that we are accustomed to welcome starlarını.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Fâsık, İslam dini terminoloji sinde günahkâr demektir. Allah 'ın emirlerini yapmamaya, yasak olanları yapmaya alışmış olan kişilerdir
Kaynak: İslam'da büyük günah
Bu sinagoğa bağlı bulunan Yahudiler, "Portekiz Cemaati" olarak adlandırılmakla birlikte geldikleri ülkede alışmış oldukları ritüel ve
Kaynak: Portekiz Sinagogu (Edirne)
Uzay uçuşlarının aşırı koşullarına daha fazla dayanabilecekleri düşünüldüğü için evlerde yaşamaya alışmış köpeklerden çok sokak köpekleri
Kaynak: Sovyet uzay köpekleri
Renkli şehir hayatına alışmış genç doktor babasını kıramayıp kendisi için münasip gördüğü Feride (Emel Sayın) ile evlenmek zorunda kalır.
Kaynak: Feride (film)
İstediği anda istediğini yapmaya alışmış, bunun yüzünden çok dayak yemiş. Babasının otoritesini her seferde delmiş. Hırçınlığı üzerine o
Kaynak: Kuzey Tekinoğlu
Bu yaklaşım, C, C++, Java gibi komutsal dillere alışmış programcılar tarafından ilk anda farklı bulunsa da aslında birçok programcı, bu
Kaynak: İşlevsel
Günümüzde, özgür yaşamak yerine insanlarla yaşamaya alışmış olsa da kendine özgü güçlü kişilik özelliklerini korur. Bir Ankara kedisi
Kaynak: Ankara kedisi
geçebilir ve ormana salıverdiklerinde, insan eliyle beslenmeye alışmış öbür hayvanlar gibi açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya kalmazlar.
Kaynak: Evcil hayvanlar
Park alanına bir adet goril grubu alışmış olmasına rağmen, bu grup Rwanda sınırını geçtiği için Mgahinga, gorilleri gözlemlemek için
Kaynak: Mgahinga Gorilla Ulusal Parkı
Konuşma yıllarca Stalin'in üstün özelliklerini ve liderlik anlayışını duymaya alışmış olan Kongre delegelerini çok şaşırtacaktır.
Kaynak: Sovyetler Birliği Komünist Partisi 20. Kongresi
Dağ ve kır hayatına alışmış aşiret üyeleri zamanla geldikleri yerlere dönmelerine rağmen köyün adı Kılıçlı olarak kalmıştır.
Kaynak: Büyükkılıçlı, Silivri
Hayatı boyunca mücadelelerle yaralanmış, zorluklara alışmış ve uyuşmuştur. Fakat Todd'un görkemli günleri bitmiştir. Gelişen teknoloji
Kaynak: Asker (film)
Bobby, orduya alışmış ve tıpkı ilk günlerinde istediği gibi albay olmayı başarmıştır. Sonrası: Bu öyküyle Salinger, para kazanabilmek için
Kaynak: Alışmak
bundesligaya kısa süre içinde alışmış ve performansını gün geçtikçe arttırmıştır. Uluslararası geçmişi: Pogrebnyak Rusya Millî Futbol Takımı
Kaynak: Pavel Pogrebnyak
Compton's müşterilerini iteklemeye alışmış bir polis memuru bir trans kadın ı tutuklamaya çalışır iken kadın kahvesini onun yüzüne attı.
Kaynak: Compton's Cafeteria ayaklanması
Naib'in, terörü de kullanan şer'i uygulamaları (bu arada demokratik yaşama alışmış Abadzehlere ve devşirmelere bile, zorla, günde beş vakit
Kaynak: Muhammed Emin (Çerkes)
Şirket ,görsel düzenleme yapıldığı sırada el ile kodlama yapmaya alışmış kişilerin alışkanlıkları için , onlara görsel düzenleme ve kod
Kaynak: Macromedia
Şehir hayatına alışmış Murat ve Güven'in başına köyde bir çok trajikomik olay gelir. Ardından sevgilileri ve arkadaşları da gelince olanlar
Kaynak: Baba Ocağı

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.