Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

getirmek ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

getirmek anlamı
(-e) 1. Gelmesini sağlamak: "Dün bir deri bir kemik hâlinde eve getirip bırakmışlar." -R. N. Güntekin. 2. (-de) Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak. 3. (-i) Erişmek veya eriştiğini sanmak: Baharı getirdik. 4. (nsz) İleri sürmek: Örnek getirmek. 5. (nsz) Sebep olmak, ortaya çıkarmak: Bu rüzgâr kar getirir. 6. (-i) İletmek, bildirmek: "Bir zabit nefes nefese şu haberi getirdi." -O. S. Orhon. 7. (nsz) Sağlamak: "Haftada bir cuma günleri işleyen küçük bir kahve ayda ne kadar gelir getirirse." -Ö. Seyfettin. 8. Bir makama aTamak veya seçmek. 9. (yar) Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar: Ateh getirmek. Nedamet getirmek.

Türkçe - İngilizce

getirmek anlamı
fiil
1) bring
2) bring in
3) get
4) carry
5) fetch
6) introduce
7) return
8) bring along
9) convey
10) bear
11) bring round
12) usher
13) work up
14) propose
15) take into

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

getirmek anlamı
< ET keltürmek: getirmek. || getmek || getermek || getimek || geturmek || getürmek ||

getirmek eş anlamlısı

bildirmek
(-e) 1. Herhangi bir şeyi haber vermek: "Anası böyle söyledi, gene de gidip kocasına bildirdi." -M. Ş. Esendal. 2. (nsz) Herhangi bir konuda bilgi vermek: "Gönderdiğim mektubun bir ehemmiyeti yoktur, diye bildir, dedi." -F. R. Atay. 3. (-i) Anlatmak, ifade etmek: "Sadi hem acele acele konuşarak fikirlerini bildiriyor hem de gözlerini ileriye uçan bisikletlerden hiç alamıyordu." -H. Taner.
iletmek
(-i) 1. Götürmek, ulaştırmak, nakletmek, geçirmek: "Bunların tek kaygıları gördüklerini, duyduklarını okurlara iletmektir." -S. Birsel. 2. fiz. Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere götürmek.
sağlamak
(I) (-i) 1. Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek: "Biz bu ihtiyara son günlerinde hiç aklından geçirmediği bir saadet sağladık." -H. Taner. 2. Elde etmek, sahip olmak: "... o sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük bir kısmını yitirmişti." -Y. N. Nayır. 3. mat. Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak.
sağlamak
(II) (nsz) Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek.

"getirmek" için örnek kullanımlar

Şeker, insanın herhangi bir işlevini yerine getirmek için gerekli mi?
Sugar, people required to fulfill any function?
Kaynak: memuruz.biz
Sonra içeride DİR'e uygun hale getirmek için o küçük unsuru da tamamlıyor.
Then, to make it fit inside that little element of DİR'e is completed.
Kaynak: haberturk.com
Çatma, "Şampiyonada ülkemize zafer getirmek için gidiyoruz."
Collision, "We're going to bring glory to our country championship."
Kaynak: timeturk.com
Küçük: "Amaç KKTC ekonomisini daha güçlü hale getirmek".
Minor: "The goal is to make it more powerful than the economy of Northern Cyprus".
Kaynak: kibrispostasi.com
Kilise, Hıristiyanlık ta ibadet etmek ve bazı diğer dini vazifeleri yerine getirmek için tahsis edilmiş halka açık bina, tapınak. Yunanca
Kaynak: Kilise
Genel anlamda eylemcilik veya aktivizm, toplumsal değişme ya da politik değişiklik meydana getirmek için kasıtlı bir biçimde yapılan
Kaynak: Aktivizm
İnkılâp ya da reform, toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik ve iyileştirmelerdir.
Kaynak: İnkılâp
Kozmetik, bir kimseyi daha çekici hale getirmek ya da görünüm sorunlarını gidermek için kullanılan ürünleri, bakımları ve tedavileri
Kaynak: Kozmetik
Beslenme, canlılığın gereklerini yerine getirmek için gerekli olan maddeleri, canlı dışı ortamdan edinme faaliyetine verilen isimdir.
Kaynak: Beslenme
Anı, edebiyat ta kişisel yaşantının bütünü ya da belli bölümlerini ya da bu dönemlerdeki gözlemleri dile getirmek amacıyla yazılmış metin.
Kaynak: Anı
Ana duygu, bir düşünceden çok duyguyu dile getirmek, okuyucu ya da dinleyiciye duyurmak, onların benliğinde yaşatmak amaçlı yazı ya da
Kaynak: Ana duygu (edebiyat)
İbâdet, Allah 'ın emirlerini yerine getirmek, yasakladığı bütün haram lardan uzaklaşmak mânâsındadır. İbâdet Çeşitleri: Yapılış itibariyle
Kaynak: İbadet
Aksesuar, bir şeyi daha kullanışlı, daha verimli veya daha çekici hale getirmek için ilave edilen veya takılan nesne. Türkçeye
Kaynak: Aksesuar
"Biz, şiirlerimizde tehlike tutkusunu, enerji ve ataklık alışkanlığını dile getirmek istiyoruz." Diyerek cesurca giriş yapan Fütürizm
Kaynak: Fütürist Bildirge
Amacı, dünyayı yaşanması daha mutlu bir hale getirmek olan bir şirket olan, Smileyworld Ltd.' yi yönetmektedir. Smiley markası, çeşitli
Kaynak: Smiley
Tümleme, bir şeyin eksiğini tamamlayarak onu bir bütün haline getirmek için kullanılır. Bu işlemi yapan şey için tümleç, tümleyen,
Kaynak: Tümleme
İstanbul Filatelistler Derneği filatelistleri bir araya getirmek amacı ile 1948 yılında Filatelist Klubü adı ile kurulan bir sivil toplum
Kaynak: İstanbul Filatelistler Derneği
Edebiyat-Koop 2003 yılında, yazar ve okurları bir araya getirmek amacı ile oluşturulan bir kurum olup mevsimlik olarak aynı adı taşıyan bir
Kaynak: Edebiyat-Koop
Lamia asıl olarak bir çingene tarafından, çingenenin kendi arzusunu yerine getirmek amacıyla çağırılır. Başına musallat ettiği kişinin bir
Kaynak: Lamia (mitoloji)
Beşpeşe, beş yazarın kendi sıraları geldiğinde, daha önce yazılmış olanları okuyarak devamını getirmek suretiyle oluşturdukları bir roman
Kaynak: Beşpeşe
Kadıköy Filatelistler Derneği başta Kadıköy'dekiler olmak üzere filatelistleri bir araya getirmek amacı ile 1958 yılında Kadıköy Filatelist
Kaynak: Kadıköy Filatelistler Derneği
Dinkleme, kumaş ı sıkı ve yoğun bir hale getirmek için yapılan bir keçeleştirme işlemi. Dinklenmiş kumaşta atkı ve çözgü iplikleri
Kaynak: Dinkleme
Ekslibris sanatçılarını, tasarımcılarını, kolleksiyon cularını ve kullanıcılarını biraraya getirmek, Ekslibris ile ilgilenenler arasında
Kaynak: Ankara Ekslibris Derneği

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.