ilkelcilik ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
ilkelcilik anlamı Fr. primitivisme
1911'de Fransa'da gelecekçiliğe (fütürizm) tepki olarak doğan ve ilkel sanata öykünen yazın çığırı.
1911'de Fransa'da gelecekçiliğe (fütürizm) tepki olarak doğan ve ilkel sanata öykünen yazın çığırı.
Güncel Türkçe Sözlük
ilkelcilik, -ği anlamı
is. fel. 1. Avrupa sanatının çağımıza kadar geçirdiği gelişmelerden habersiz görünen, ilkel ulusların sağlam, kaba, saf, yalın biçimli sanatını benimseyen görüş, primitivizm. 2. İlkellik özlemini ileri süren düşünce akımlarının genel adı, primitivizm.
is. fel. 1. Avrupa sanatının çağımıza kadar geçirdiği gelişmelerden habersiz görünen, ilkel ulusların sağlam, kaba, saf, yalın biçimli sanatını benimseyen görüş, primitivizm. 2. İlkellik özlemini ileri süren düşünce akımlarının genel adı, primitivizm.
Türkçe - İngilizce
ilkelcilik anlamı
isim
1) primitivism
isim
1) primitivism
ilkelcilik eş anlamlısı
kaba
sf. 1. Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı: "Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." -Ö. Seyfettin. 2. Taneleri iri: Kaba çakıl. 3. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse): "Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar." -R. H. Karay. 4. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli: "Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum." -H. R. Gürpınar. 5. is. Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer. 6. mec. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü: "Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı." -O. C. Kaygılı.
sf. 1. Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı: "Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." -Ö. Seyfettin. 2. Taneleri iri: Kaba çakıl. 3. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse): "Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar." -R. H. Karay. 4. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli: "Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum." -H. R. Gürpınar. 5. is. Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer. 6. mec. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü: "Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı." -O. C. Kaygılı.
primitivizm
is. fel. İlkelcilik.
is. fel. İlkelcilik.
saf
(I) is. 1. Dizi, sıra: "Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı." -E. E. Talu. 2. Grup.
(I) is. 1. Dizi, sıra: "Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı." -E. E. Talu. 2. Grup.
saf
(II) sf. 1. Katıksız, arı, katışıksız, halis, has: Saf tereyağı. 2. mec. Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, bön, safdil: "Yenge, açık sözlü, saf bir kadıncağızdır." -R. N. Güntekin. 3. mec. İyi niyetli, art niyetsiz: "Senin bu kadar çocukça saf olduğunu bilmezdim." -P. Safa.
(II) sf. 1. Katıksız, arı, katışıksız, halis, has: Saf tereyağı. 2. mec. Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, bön, safdil: "Yenge, açık sözlü, saf bir kadıncağızdır." -R. N. Güntekin. 3. mec. İyi niyetli, art niyetsiz: "Senin bu kadar çocukça saf olduğunu bilmezdim." -P. Safa.
"ilkelcilik" için örnek kullanımlar
Anarko-ilkelcilik ya da Anarko-primitivizm uygarlığın kökeni ve gelişiminin anarşist bir eleştirisidir. İlkelci ler avcı-toplayıcı lıktan
Kaynak: Anarko-ilkelcilik
Kaynak: Anarko-ilkelcilik
Anarko-ilkelcilik ya da Anarko-primitivizm uygarlığın kökeni ve gelişiminin anarşist bir eleştirisi. İlkel kültür , ekonomik kalkınma ya da
Kaynak: İlkel
Kaynak: İlkel
Bunun yanı sıra yeşil-anarşist görüş çerçevesinde doğal yaşama saygı, sosyal ekoloji , ilkelcilik kabul edilen kavramlar olmuştur.
Kaynak: Punk ideolojisi
Kaynak: Punk ideolojisi
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
