kaput ne demek?
- 5 sözlük, 6 sonuç.BSTS / Anatomi Terimleri Sözlüğü
kaput anlamı Lat.caput
(Anatomi) Baş.
(Anatomi) Baş.
Güncel Türkçe Sözlük
kaput anlamı
(I) is. 1. ask. Asker paltosu: "İsli tavana bakarak kaputumun düğmelerini iliklemeye başladım." -Ö. Seyfettin. 2. Otomobil, kamyon vb. motorlu taşıtlarda motoru örten açılır kapanır biçimdeki kapak. 3. Prezervatif.
(I) is. 1. ask. Asker paltosu: "İsli tavana bakarak kaputumun düğmelerini iliklemeye başladım." -Ö. Seyfettin. 2. Otomobil, kamyon vb. motorlu taşıtlarda motoru örten açılır kapanır biçimdeki kapak. 3. Prezervatif.
kaput anlamı
(II) is. 1. İskambilde el vermeden yenme. 2. sf. hlk. Kötü, bozuk.
(II) is. 1. İskambilde el vermeden yenme. 2. sf. hlk. Kötü, bozuk.
İngilizce - Türkçe
kaput anlamı
sıfat
1) mahvolmuş
2) bozuk
sıfat
1) mahvolmuş
2) bozuk
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
kaput anlamı Fr.capote
1. Asker paltosu: § "Bacakları çıplak, başında güzel bir kalpak, arkasında İskoçyalılara mahsus bir kaput..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 192. § "Ortada iki esvap ve yatak hurçları heybeler, çizmeler, yol yatağı mataralar, yol şemsiyeleri, kaputlar!.." -Ahmet Midhat Efendi, Yeryüzünde Bir Melek, 242. § "Tıknaz bedenini daha heybetleştiren tüylü boz kaputu, bel kayışından aşağı sarkıyor, altı çivi sarı ayakkabılarını örtüyordu." -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 201. § "Sağ tarafına dönerek, uzun lağımcı çizmeleri üzerinde, eller pantolon cebinde, kukuletalı Yarım kaputu ile yarı bele kadar dik duran kıranta'ya..." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 424. § "Beton üzerinde bir kaputa bürünmüş rahat ve mesut uyuyanlar…" -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 267. § "Neferlerin kaputlarını (askerler paltosu) yatak olarak kullandıkları düşünülürse…" -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 117. "-Kaput !" -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 248. 2. Otomobil, kamyon gibi motorlu taşıtlarda motoru örten açılır kapanır biçimde yapılan kapak, kaporta. 3. Prezervatif.
1. Asker paltosu: § "Bacakları çıplak, başında güzel bir kalpak, arkasında İskoçyalılara mahsus bir kaput..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 192. § "Ortada iki esvap ve yatak hurçları heybeler, çizmeler, yol yatağı mataralar, yol şemsiyeleri, kaputlar!.." -Ahmet Midhat Efendi, Yeryüzünde Bir Melek, 242. § "Tıknaz bedenini daha heybetleştiren tüylü boz kaputu, bel kayışından aşağı sarkıyor, altı çivi sarı ayakkabılarını örtüyordu." -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 201. § "Sağ tarafına dönerek, uzun lağımcı çizmeleri üzerinde, eller pantolon cebinde, kukuletalı Yarım kaputu ile yarı bele kadar dik duran kıranta'ya..." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 424. § "Beton üzerinde bir kaputa bürünmüş rahat ve mesut uyuyanlar…" -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 267. § "Neferlerin kaputlarını (askerler paltosu) yatak olarak kullandıkları düşünülürse…" -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 117. "-Kaput !" -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 248. 2. Otomobil, kamyon gibi motorlu taşıtlarda motoru örten açılır kapanır biçimde yapılan kapak, kaporta. 3. Prezervatif.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kaput anlamı
Alık, sersem.
Alık, sersem.
Kerkük
kaput eş anlamlısı
bozuk
(I) is. 1. Madenî para, bozuk para: "Hiç olmazsa birkaç kuruş bozuk ver!" -M. Ş. Esendal. 2. sf. Bozulmuş olan: "Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu." -T. Buğra. 3. sf. Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ): "Ağzındaki birkaç bozuk dişten şüphe ettim." -R. N. Güntekin. 4. sf. mec. Kötümser, gergin, huzursuz, karışık: "Bozgun sırasında Ankara'da meclisin havası pek bozuktu." -F. R. Atay. 5. sf. mec. Kızgın, sıkıntılı: "Süleyman'ı adada yüzü o kadar bozuk ve korkunç buldu ki." -H. E. Adıvar.
(I) is. 1. Madenî para, bozuk para: "Hiç olmazsa birkaç kuruş bozuk ver!" -M. Ş. Esendal. 2. sf. Bozulmuş olan: "Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu." -T. Buğra. 3. sf. Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ): "Ağzındaki birkaç bozuk dişten şüphe ettim." -R. N. Güntekin. 4. sf. mec. Kötümser, gergin, huzursuz, karışık: "Bozgun sırasında Ankara'da meclisin havası pek bozuktu." -F. R. Atay. 5. sf. mec. Kızgın, sıkıntılı: "Süleyman'ı adada yüzü o kadar bozuk ve korkunç buldu ki." -H. E. Adıvar.
bozuk
(II) is. müz. Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz.
(II) is. müz. Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz.
kötü
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı: "Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." -N. F. Kısakürek. 2. Zararlı, tehlikeli: Kötü adam. 3. Korku, endişe veren: "Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk." -R. E. Ünaydın. 4. Kaba ve kırıcı: "Kızına söylemedik kötü lakırtı bırakmamış." -M. Ş. Esendal. 5. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. 6. zf. Aşırı, çok: Kız, oğlana kötü tutuldu.
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı: "Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." -N. F. Kısakürek. 2. Zararlı, tehlikeli: Kötü adam. 3. Korku, endişe veren: "Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk." -R. E. Ünaydın. 4. Kaba ve kırıcı: "Kızına söylemedik kötü lakırtı bırakmamış." -M. Ş. Esendal. 5. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. 6. zf. Aşırı, çok: Kız, oğlana kötü tutuldu.
"kaput" için örnek kullanımlar
Bir diğer sebebi ise hava filtresin, motorun çalışmasıyla kaput içinde oluşan sıcak havayı kullanmasıdır. Bu iki durumda da motorda
Kaynak: Hava filtresi
Kaynak: Hava filtresi
Araç, lüks kabul edilen parçaların (yedek lastik, arka koltuklar, elektrikli camlar) çıkarılması ve mevcut parçaların (kapılar, kaput,
Kaynak: Porsche 911 GT2
Kaynak: Porsche 911 GT2
Napoleon basit bir nefer gibi yıpranmış bir kaput, kokartsız bir şapka giymiş, açık ordugâhın ateşi önünde kollarını çapraz
Kaynak: Kokart
Kaynak: Kokart
Bunun yanında UV ışınlarını kesen, çizilmeye dayanıklı cam filmi ve kaput koruyucu film uygulamalarını da aksesuar olarak sunmaktadır.
Kaynak: Ziebart
Kaynak: Ziebart
bindirilecek, ek yerleri, kaput bezinden yapılmış 15 cm. genişliğinde bitümlü doyurulmuş şeritle hususi yapıştırıcı ile yapıştırılacaktır
Kaynak: Çatı örtüsü
Kaynak: Çatı örtüsü
Ön kaput formunda da değişikliğe gidilmiş, kaput üzerindeki oluk çizgisi yerini şişkin bir forma bırakmıştır. Anadol kamyonetler geçirdiği
Kaynak: Anadol
Kaynak: Anadol
Bunşa'nın İsviçre elçileri ile konuştuğu sahnede Visiloviç elçileri tek bildiği cümle olan "Hitler kaput" (Hitler Bitti!) diyerek yanıt
Kaynak: İvan Vasileviç İşini Değiştiriyor (film)
Kaynak: İvan Vasileviç İşini Değiştiriyor (film)
1940'lı yılların sonlarına kadar daha çok beyaz mal yani astar ve kaput dokunurdu. O dönemde renkli dokumalar da yapılıyordu.
Kaynak: Karahallı, Uşak
Kaynak: Karahallı, Uşak
Savaş sırasında Adana'daki fabrikasında Türk ordusu için kaput bezi üretti. Atatürk kendisine Adana 'da kentten ayrılan azınlıkların
Kaynak: Nuh Naci Yazgan
Kaynak: Nuh Naci Yazgan
Genellikle kaput bezi, ceplik ve viskon türü üretim yapılmaktadır. Bazı ürünler ihraç yoluyla yurt dısına satılmaktadır. DİĞER KONULAR:
Kaynak: Külköy, Karahallı
Kaynak: Külköy, Karahallı
06 GK 377 plakalı aracına yönelen Kışlalı, arabasının üstüne silecek ile kaput arasına konulmuş poşete sarılı paketi alıp sol eliyle
Kaynak: Ahmet Taner Kışlalı
Kaynak: Ahmet Taner Kışlalı
Yeni C 5'in; değişen ön bölümü, kaput dizaynı, radyatör ön panjuru ile bumerang şekilli farları ile dinamik bir görünümü olduğu
Kaynak: Citroën C5
Kaynak: Citroën C5
Rusya pazarında bu kuşak "kızak" ismiyle anılıyordu çünkü ön kaput ters çevrilmiş kızağa benziyordu. 1990'ların başında ise Ruslar için 2
Kaynak: Volkswagen Passat
Kaynak: Volkswagen Passat
Çelik plâtform şasi ve ön süspansiyon, kaput altında geniş bagaj hacmi ve kabinde yolculara alan sağlamak için özel olarak tasarlanmıştır
Kaynak: Porsche 911
Kaynak: Porsche 911
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
