kaynatmak ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Divanü Lügati't-Türk
kaynatmak anlamı
kaynatmak
kaynatmak
Güncel Türkçe Sözlük
kaynatmak anlamı
(-i) 1. Kaynamasını sağlamak: "Kalksam, bir ıhlamur kaynatıp içsem." -S. F. Abasıyanık. 2. Kaynak yaptırmak. 3. argo Unutturmak: "Ara sıra kendi gecikmelerini araya kaynatmak için beni birkaç gün izinle gönderiyordu." -R. N. Güntekin. 4. argo Belli etmeden almak. 5. tkz. Konuşmak, sohbet etmek.
(-i) 1. Kaynamasını sağlamak: "Kalksam, bir ıhlamur kaynatıp içsem." -S. F. Abasıyanık. 2. Kaynak yaptırmak. 3. argo Unutturmak: "Ara sıra kendi gecikmelerini araya kaynatmak için beni birkaç gün izinle gönderiyordu." -R. N. Güntekin. 4. argo Belli etmeden almak. 5. tkz. Konuşmak, sohbet etmek.
Türkçe - İngilizce
kaynatmak anlamı
fiil
1) boil
2) poach
3) coddle
4) scald
5) keep at a simmer
fiil
1) boil
2) poach
3) coddle
4) scald
5) keep at a simmer
kaynatmak eş anlamlısı
konuşmak
(nsz) 1. Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak: Çocuk daha konuşamıyor. 2. (-i, -den) Belli bir konudan söz etmek: "Mehmet yedi yaşındayken anasıyla konuştuklarından fazla bir şey konuşmazdı." -H. E. Adıvar. 3. (nsz, -le) Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek: "İşten sonra Nuruosmaniye'deki İkbal kahvesinde arkadaşlarla şiir ve edebiyat konuşuyoruz." -F. R. Atay. 4. Söylev vermek, konuşma yapmak. 5. Konuşma dili olarak kullanmak: Türkçeyi çok iyi konuşuyor. 6. Düşüncesini herhangi bir araç kullanarak anlatmak: Dilsizler el işaretleriyle konuşur. 7. (-le) İlişki kurmak veya ilişkiyi sürdürmek: Üst kattakilerle konuşuyoruz. 8. Flört etmek. 9. Dargın bulunmamak. 10. Oyuncak, hayvan vb. konuşmaya benzeyen birtakım sesler çıkarmak. 11. Gizli bir şeyi açığa vurmak, ele vermek. 12. mec. Becermek, uzman gibi yapabilmek: "Fokstrotta uzun boylu konuşamam." -M. Yesari. 13. mec. Geçerli olmak, etkin olmak: Yasaların yerine yumruklar konuştu. 14. tkz. Şık ve zarif görünmek: Bluzun konuşuyor.
(nsz) 1. Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak: Çocuk daha konuşamıyor. 2. (-i, -den) Belli bir konudan söz etmek: "Mehmet yedi yaşındayken anasıyla konuştuklarından fazla bir şey konuşmazdı." -H. E. Adıvar. 3. (nsz, -le) Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek: "İşten sonra Nuruosmaniye'deki İkbal kahvesinde arkadaşlarla şiir ve edebiyat konuşuyoruz." -F. R. Atay. 4. Söylev vermek, konuşma yapmak. 5. Konuşma dili olarak kullanmak: Türkçeyi çok iyi konuşuyor. 6. Düşüncesini herhangi bir araç kullanarak anlatmak: Dilsizler el işaretleriyle konuşur. 7. (-le) İlişki kurmak veya ilişkiyi sürdürmek: Üst kattakilerle konuşuyoruz. 8. Flört etmek. 9. Dargın bulunmamak. 10. Oyuncak, hayvan vb. konuşmaya benzeyen birtakım sesler çıkarmak. 11. Gizli bir şeyi açığa vurmak, ele vermek. 12. mec. Becermek, uzman gibi yapabilmek: "Fokstrotta uzun boylu konuşamam." -M. Yesari. 13. mec. Geçerli olmak, etkin olmak: Yasaların yerine yumruklar konuştu. 14. tkz. Şık ve zarif görünmek: Bluzun konuşuyor.
sohbet etmek
dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirmek, söyleşide bulunmak, yârenlik etmek, hasbihâl etmek: "Günlerdir gelip bizimle sohbet ediyorsun. Muradın nedir?" -N. F. Kısakürek.
dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirmek, söyleşide bulunmak, yârenlik etmek, hasbihâl etmek: "Günlerdir gelip bizimle sohbet ediyorsun. Muradın nedir?" -N. F. Kısakürek.
"kaynatmak" için örnek kullanımlar
Kaynatmak onun C vitaminini ve diğer besinlerini kaybetmesine sebep olur.
Boil it will cause loss of vitamin C and other nutrients.
Kaynak: saglik.bugun.com.trTencere, (Arapça :طنجرة) içinde yemek pişirmek veya birşeyler kaynatmak amacı ile genellikle paslanmaz çelikten üretilmiş derince, çoğu
Kaynak: Tencere
Kaynak: Tencere
Canlı organizmalarda maltaz enzimi bu reaksiyonun çok hızla gerçekleşmesini sağlar. Kuvvetli asit le birkaç dakika kaynatmak da aynı
Kaynak: Maltoz
Kaynak: Maltoz
Örneğin Avrupa inanışında kazık göbeğe değilde kalbin hizasına çakılır yürekleri kaynatmak kadar cesetlerin kellelerini uçurmak da
Kaynak: Meçkey
Kaynak: Meçkey
Ayrıca şıra kestirildikten sonra tekrar kaynatmak için ocaklara konan şıra içerisine yoğurt da ilave edilir. Kıvama gelene kadar
Kaynak: Bedesten, Yahşihan
Kaynak: Bedesten, Yahşihan
Çünkü Değişen ve gelişen ulaşım olanakları ile artık bulgur kaynatmak; dibek döğmek, erişte kesmek, ramazandan önce Pazı dediğimiz ,
Kaynak: Ilıcaboğazı, Susurluk
Kaynak: Ilıcaboğazı, Susurluk
(SADE ÜZÜM SUYU KEPEKLİ UN CEVİZ)üzüm suyuna toprağı katılıp kaynatılır bu çok önemlidir kıvamına kadar kaynatmak(buna biz kestirme deriz)
Kaynak: Macun, Beypazarı
Kaynak: Macun, Beypazarı
(sütü kaynatmak, eti kaideye uygun şekilde pişirmek virüsü temizler) Virus normal hava şartlarında (ör: oda şartları) yaşamını sürdürür,
Kaynak: Şap, Zoonoz
Kaynak: Şap, Zoonoz
Bu yüzden içinde yumuşatıldıkları suyu kaynatmak için kullanmayıp, taze su kullanmak gerek. Genellikle İç Anadolu Bölgesi'nde yetişir.
Kaynak: Nohut (tür)
Kaynak: Nohut (tür)
Ayrıca şıra kestirildikten sonra tekrar kaynatmak için ocaklara konan şıra içerisine yoğurt da ilave edilir. Kıvama gelene kadar
Kaynak: Karaağıl, Çelebi
Kaynak: Karaağıl, Çelebi
7.1metre uzunluğundaki teknesinde 10 aylık yiyecek, su kaynatmak üzere yakıtı bulunan Eruç, elektrikli bir su cihazı ile deniz suyundan
Kaynak: Erden Eruç
Kaynak: Erden Eruç
Örneğin kazık göbeğe değilde kalbin hizasına çakılır yürekleri kaynatmak kadar cesetlerin kellelerini uçurmak da geleneğe göre etkin bir
Kaynak: Vampir
Kaynak: Vampir
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
