kişi ne demek?
- 11 sözlük, 14 sonuç.BSTS / Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü
kişi anlamı İng. Person Osm. şahıs Alm. Person Fr. personne
Çekimli eylemlerde ve adıllarda, konuşan, dinleyen, hakkında konuşulan: Geldim (geldi-m) , ben (1. kişi tekil) ; gel, geldin (geldi-n) , sen (2. kişi tekil) ; gelsin (gel-sin) , geldi, o (3. kişi tekil) ; geldik (geldi-k) , gelelim (gel-e-lim) , biz (I. kişi çoğul) ; gelin (gel-in) , geliniz (gel-in-iz) , siz (2. kişi çoğul) ; gelsinler (gel-sin-ler) , geldiler (geldi-ler) , onlar (3. kişi çoğul) vb.
Çekimli eylemlerde ve adıllarda, konuşan, dinleyen, hakkında konuşulan: Geldim (geldi-m) , ben (1. kişi tekil) ; gel, geldin (geldi-n) , sen (2. kişi tekil) ; gelsin (gel-sin) , geldi, o (3. kişi tekil) ; geldik (geldi-k) , gelelim (gel-e-lim) , biz (I. kişi çoğul) ; gelin (gel-in) , geliniz (gel-in-iz) , siz (2. kişi çoğul) ; gelsinler (gel-sin-ler) , geldiler (geldi-ler) , onlar (3. kişi çoğul) vb.
BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü
kişi anlamı Osm. şahıs Fr. personne
Konuşanın kendisinden, kendisine söz söylediği kimseden veya başkasından bahsettiğine göre zamirlere ve fiillere verileri şekil, ki sirasiyle BİRİNCİ KİŞİ (Mütehellim, Première personne) İKİNCİ KİŞİ (Muhatap, Deuxième personne) ve ÜÇÜNCÜ KİŞİ (Gaip, Troisième personne) adını alır.
Konuşanın kendisinden, kendisine söz söylediği kimseden veya başkasından bahsettiğine göre zamirlere ve fiillere verileri şekil, ki sirasiyle BİRİNCİ KİŞİ (Mütehellim, Première personne) İKİNCİ KİŞİ (Muhatap, Deuxième personne) ve ÜÇÜNCÜ KİŞİ (Gaip, Troisième personne) adını alır.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
kişi anlamı İng. Person Osm. şahıs Lat.Persona Alm. Person Fr. personne
(Lat. Persona = tiyatroda oyuncunun oyunu gereği yüzüne taktığı maske; sonradan oyuncunun üzerine aldığı rol, daha sonra da insanın öz niteliği, öz çizgileri anlamını almış.) : 1- (Skolastik felsefede klasik tanımını Boethius vermiştir:) Ussal varlığın bölünmez tözü. 2- (Görüngübilimde) Tinsel edimler özeği (M. Scheler). 3- Oluşumunu özgürlüğe dayatan, kendini kendisi kuran bireysel öz. 4- Yaşamın gidişi içinde tek beni kuran birlik. 5-Kendini "sen"in karşısında bir "ben" olarak yaşayan öz; ya da bir "sen" olarak "ben" in karşısına çıkabilen öz. 6- Başkalarına olan davranışlarında ortaya çıkan ben (Jung). ahlaksal kişi: Sorumlu ve hesap verme yeteneği olan ben. tüzel kişi: Doğal kişi olmaksızın, hak ve ödevlerin bağımsız taşıyıcısı sayılan kişi (yasalara göre kurulmuş birlikler, dernekler, ortaklıklar, kamusal örgütler).
(Lat. Persona = tiyatroda oyuncunun oyunu gereği yüzüne taktığı maske; sonradan oyuncunun üzerine aldığı rol, daha sonra da insanın öz niteliği, öz çizgileri anlamını almış.) : 1- (Skolastik felsefede klasik tanımını Boethius vermiştir:) Ussal varlığın bölünmez tözü. 2- (Görüngübilimde) Tinsel edimler özeği (M. Scheler). 3- Oluşumunu özgürlüğe dayatan, kendini kendisi kuran bireysel öz. 4- Yaşamın gidişi içinde tek beni kuran birlik. 5-Kendini "sen"in karşısında bir "ben" olarak yaşayan öz; ya da bir "sen" olarak "ben" in karşısına çıkabilen öz. 6- Başkalarına olan davranışlarında ortaya çıkan ben (Jung). ahlaksal kişi: Sorumlu ve hesap verme yeteneği olan ben. tüzel kişi: Doğal kişi olmaksızın, hak ve ödevlerin bağımsız taşıyıcısı sayılan kişi (yasalara göre kurulmuş birlikler, dernekler, ortaklıklar, kamusal örgütler).
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
kişi anlamı
şahıs.
şahıs.
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
kişi anlamı Fr. personnage
Bir yazın yapıtında başından olay geçen ya da olaya karışan kimse.
Bir yazın yapıtında başından olay geçen ya da olaya karışan kimse.
Divanü Lügati't-Türk
kişi anlamı
kişi, adam, insan, kimse; halk; karı, kadan
kişi, adam, insan, kimse; halk; karı, kadan
Güncel Türkçe Sözlük
kişi anlamı
is. 1. Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer: "Sınıfta, sürekli olarak numarası yaramazlar listesinin başına yazılan kişi bendim." -A. Kutlu. 2. db. Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs: Ben (tekil kişi), sen (tekil kişi), o (tekil kişi); biz (çoğul kişi.) siz (çoğul kişi), onlar (çoğul kişi). 3. ed. Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse. 4. hlk. Eş, koca. 5. esk. Erkek.
is. 1. Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer: "Sınıfta, sürekli olarak numarası yaramazlar listesinin başına yazılan kişi bendim." -A. Kutlu. 2. db. Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs: Ben (tekil kişi), sen (tekil kişi), o (tekil kişi); biz (çoğul kişi.) siz (çoğul kişi), onlar (çoğul kişi). 3. ed. Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse. 4. hlk. Eş, koca. 5. esk. Erkek.
Kişi Adları Sözlüğü
Kişi anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Kimse, insan. 2. Sahip. 3. Koca, eş.
Cinsiyet: Erkek
1. Kimse, insan. 2. Sahip. 3. Koca, eş.
Tarama Sözlüğü
kişi anlamı
1. İnsan, adam, kimse. 2. Erkek. 3. Sahip
1. İnsan, adam, kimse. 2. Erkek. 3. Sahip
Türkçe - İngilizce
kişi anlamı
isim
1) person
2) individual
3) persona
4) self
5) soul
6) poll
7) head
8) wight
9) cad
10) wallah
zamir
1) one
isim
1) person
2) individual
3) persona
4) self
5) soul
6) poll
7) head
8) wight
9) cad
10) wallah
zamir
1) one
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kişi anlamı
1. Evin erkeği, koca, eş. 2. Yabancı erkek.
1. Evin erkeği, koca, eş. 2. Yabancı erkek.
kişi anlamı
Düğünden sonra yapılan yemek çağrısı.
Düğünden sonra yapılan yemek çağrısı.
*Göynük -Bolu
kişi anlamı
Kişi (bakınız» gişi)
Kişi (bakınız» gişi)
kişi anlamı
Koca; bey, efendi
Koca; bey, efendi
Kars
kişi eş anlamlısı
erkek
is. 1. İnsan, hayvan ve bitkilerin dişiyi dölleyecek cinsten olanı. 2. biy. Sperma oluşturan organizma. 3. Yetişkin adam, bay, kadın karşıtı: "Erkekler gelince buraya, karılar işte böyle kaçar." -O. C. Kaygılı. 4. Koca: Kadın erkeğini uğurladı. 5. sf. mec. Sözüne güvenilir, mert. 6. sf. Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı. 7. sf. Sert, kolay bükülmez: Erkek demir, erkek bakır.
is. 1. İnsan, hayvan ve bitkilerin dişiyi dölleyecek cinsten olanı. 2. biy. Sperma oluşturan organizma. 3. Yetişkin adam, bay, kadın karşıtı: "Erkekler gelince buraya, karılar işte böyle kaçar." -O. C. Kaygılı. 4. Koca: Kadın erkeğini uğurladı. 5. sf. mec. Sözüne güvenilir, mert. 6. sf. Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı. 7. sf. Sert, kolay bükülmez: Erkek demir, erkek bakır.
eş
is. 1. Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri: "Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun." -Ö. Seyfettin. 2. Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika: "Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır." -Z. Selimoğlu. 3. Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri: Güvercin eşini arıyor. 4. İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner: Briçte kuvvetli bir eş seçti. 5. hlk. Kuma, ortak. 6. hlk. Arkadaş. 7. hlk. Döl eşi.
is. 1. Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri: "Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun." -Ö. Seyfettin. 2. Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika: "Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır." -Z. Selimoğlu. 3. Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri: Güvercin eşini arıyor. 4. İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner: Briçte kuvvetli bir eş seçti. 5. hlk. Kuma, ortak. 6. hlk. Arkadaş. 7. hlk. Döl eşi.
insan
is. 1. İki ayağı üzerinde dolaşan, sözle anlaşan, akıl ve düşünme yeteneği olan en gelişmiş canlı. 2. Âdemoğlu, âdem evladı: "O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar." -H. Taner. 3. sf. mec. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse).
is. 1. İki ayağı üzerinde dolaşan, sözle anlaşan, akıl ve düşünme yeteneği olan en gelişmiş canlı. 2. Âdemoğlu, âdem evladı: "O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar." -H. Taner. 3. sf. mec. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse).
koca
(I) is. Bir kadının evlenmiş olduğu erkek, eş, zevç: "Bütün kadınlar gibi aklınca bu yolla kocasını zevksizlikle suçluyordu." -A. Kutlu.
(I) is. Bir kadının evlenmiş olduğu erkek, eş, zevç: "Bütün kadınlar gibi aklınca bu yolla kocasını zevksizlikle suçluyordu." -A. Kutlu.
koca
(II) sf. 1. Büyük, geniş: "Uyandığım zaman koca bir karaltı vardı önümüzde." -A. Erhat. 2. Kocaman, iri: Koca kafa. 3. Yaşlı, ihtiyar, pir. 4. Yüksek. 5. mec. Büyük, ulu.
(II) sf. 1. Büyük, geniş: "Uyandığım zaman koca bir karaltı vardı önümüzde." -A. Erhat. 2. Kocaman, iri: Koca kafa. 3. Yaşlı, ihtiyar, pir. 4. Yüksek. 5. mec. Büyük, ulu.
nefer
is. esk. 1. ask. Er: "En kuvvetli, en dikkate değer nefer daima kapının önünde oturuyor." -H. E. Adıvar. 2. Kişi.
is. esk. 1. ask. Er: "En kuvvetli, en dikkate değer nefer daima kapının önünde oturuyor." -H. E. Adıvar. 2. Kişi.
şahıs
is. Kişi: "Yazılarınız da şahıslarınız da birbirine benzemez." -P. Safa.
is. Kişi: "Yazılarınız da şahıslarınız da birbirine benzemez." -P. Safa.
zat
is. (za:t) 1. Kişi: "Tanıdıklarımdan bir zat, meyveleri hiç sevmez." -A. Haşim. 2. esk. Kendi, öz: "Evvelki gün gelen kadın sizi istiyor, zatınızla konuşacakmış." -S. M. Alus.
is. (za:t) 1. Kişi: "Tanıdıklarımdan bir zat, meyveleri hiç sevmez." -A. Haşim. 2. esk. Kendi, öz: "Evvelki gün gelen kadın sizi istiyor, zatınızla konuşacakmış." -S. M. Alus.
"kişi" için örnek kullanımlar
dakikada ikinci sarı kartını görerek, takımını 10 kişi bıraktı.
minutes, seeing his second yellow card, pack 10 people left.
Kaynak: habergazete.comdakikada Diaz'ın kırmızı kart görmesiyle maçı 10 kişi tamamladı.
completed the 10-minute match Diaz's red card in damage.
Kaynak: spor.haberturk.comdakikada ikinci sarı kartını görerek takımını 10 kişi bıraktı.
second yellow card seeing the team left 10 people per minute.
Kaynak: fotospor.comRomantik Komedi 2 Bekarlığa Veda'yı dört haftada 1.272 bin kişi izledi.
Romantic Comedy 2 1272 thousand people watched the stag Veda four weeks.
Kaynak: aksam.com.trKişi, gerçek kişi (insan) ve tüzel kişi (hükmi şahıs) olarak ikiye ayrılır. Gerçek Kişi: Hukuk açısından bütün insanlar (hakiki şahıslar)
Kaynak: Kişiler hukuku
Kaynak: Kişiler hukuku
Tüzel kişi, hukuk bakımından birçok kişinin veya malın topluluğundan doğan ve tek bir kişi sayılan varlık. Hukuki düzenlemeler bakımından 2
Kaynak: Tüzel kişi
Kaynak: Tüzel kişi
göl ve havuz gibi yüzülebilen yerlerde, boğulma tehlikesine karşı kurtarma amaçlı görev yapan kişi. Notlar: 2 Bibliyografya : B. Chris
Kaynak: Cankurtaran (kişi)
Kaynak: Cankurtaran (kişi)
Kişi başına anlamında kullanılır. Genellikle verilen bir istatistikteki ortalama kişi başına düşen niceliği (çoğunlukla gelir) belirtirken
Kaynak: Per capita
Kaynak: Per capita
Bir ülkenin gayri safi millî hasılası (GSMH), o ülkenin nüfusuna bölündüğü zaman, kişi başına düşen GSMH bulunur. kişi başına düşen GSYİH
Kaynak: Kişi başına düşen millî gelir
Kaynak: Kişi başına düşen millî gelir
Şahıs eki veya kişi eki, yüklem in kişisini (özne yi) belirten ek Fiil kip lerine veya ek-fiil lere eklenerek işin veya oluşun kim
Kaynak: Şahıs eki
Kaynak: Şahıs eki
Bu madde Dünya ülkelerinin, kişi başına gayri safi yurtiçi hasılalarına (GSYİH) göre sıralanmış bir listesidir. Bu listedeki GSYİH dolar
Kaynak: Ülkelerin kişi başına GSYİH'ye (SAGP) göre sıralanışı
Kaynak: Ülkelerin kişi başına GSYİH'ye (SAGP) göre sıralanışı
Fon karakter ya da Fon kişi, dekoratif unsur durumundaki kahramanlardır Sosyal eğitim ve baskıları tipik bir şekilde temsil ederler.
Kaynak: Fon karakter
Kaynak: Fon karakter
Saatlik kişi başına GSYİH (SAGP), bir ülkenin üretkenliğinin göstergesi kabul edilir. Aşağıdaki listede, dünya ülkeleri saatlik kişi
Kaynak: Ülkelerin kişi başına saatlik GSYİH'ya (SAGP) göre sıralanışı
Kaynak: Ülkelerin kişi başına saatlik GSYİH'ya (SAGP) göre sıralanışı
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
