Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

lavabo ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

BSTS / Döşem Terimleri Sözlüğü

lavabo anlamı İng. lavatory, wash basin Osm. lavabo Alm. Asugussbecken
El yüz yıkamakta kullanılan bir kirli su ağzı.

Güncel Türkçe Sözlük

lavabo anlamı
is. (l ince okunur) 1. Üzerinde su muslukları bulunan, porselen, emaye, sac vb.nden yapılmış, el, yüz, bulaşık yıkamaya yarar, çukur yer veya eşya: "Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum." -A. Ümit. 2. Ayakyolu, hela, yüznumara, tuvalet. 3. mec. Lokanta, gar vb. yerlerde bu düzenin bulunduğu yer.

Türkçe - İngilizce

lavabo anlamı
isim
1) sink
2) washbasin
3) washstand
4) washbowl
5) wash-hand basin
6) washing-stand

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

lavabo anlamı Fr.lavabo
1. Üzerinde su muslukları bulunan, porselen, emaye veya sacdan yapılmış, el, yüz, bulaşık yıkamaya yarar, çukur yer veya eşya:§ "İçecek su ve lavabo takımı velhasıl kaffe-i levazım-ı beytutet zaten müheyya idi." -Ahmet Midhat Efendi, Jön Türk, 100. § "Duvardan birinde musluğu iyi kapanmayan bir lavabo vardı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri ayarlama Enstitüsü, 97. § "Bir köşede bir lavabo yuvarlak bir ayna var." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 59. § "İki pencere arasındaki lavabo, ne biçim ne renk bakımından birbirlerini tutmuyordu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 40. § "Lavabonun üstündeki aynada kirli su damlaları." -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 263. § "Doktor köşedeki lavaboda ellerini yıkıyordu." -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 31. § "Yalnız, musluktan inatla lavaboya dökülen suyun, ıslığı duyuluyor."-Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 30. 2. Lokanta, gar gibi yerlerde bu düzenin bulunduğu yer. 3. Ayakyolu, hela, tuvalet: § "İçinde lavaboyu ovmakla meşgul, yaşlı bir adam…" -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 187. § "Dündar lavaboda, gürültüyle dişlerini fırçalıyordu." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 341.

lavabo eş anlamlısı

ayakyolu
is. (aya'kyolu) Tuvalet: "Dostlarından birine kızdı mı onun salonda asılı duran resmini alır, ayakyolunun duvarına asar." -S. Birsel.
hela
is. (hela:, l ince okunur) Tuvalet.
tuvalet
is. 1. Yıkanma, tıraş olma, giyinme, süslenme, taranma işi: "Başımı, tuvaletimi ve makyajımı bile ezbere yapacağım, aynada kendi yüzümü görmeyeceğim." -P. Safa. 2. Abiye: "Asıl mühimi oyun için bir giyecek şey, yeni, açık bir tuvalet." -T. Buğra. 3. Vücut temizliği ve bakımı için gereken nesne. 4. Sidik veya dışkı. 5. İnsanın dışkısıyla idrarını boşalttığı yer, abdesthane, ayakyolu, yüznumara, hela, kenef, memişhane, kademhane: "Nerede ise herkesi belediyenin tuvalet çukurlarına kadar takip edeceksiniz." -F. R. Atay.
yüznumara
is. Tuvalet.

"lavabo" için örnek kullanımlar

O saatten beri lavabo ihtiyacı ve yemek hiçbir şey yok.
Since that time needs to sink in, and there is nothing to eat.
Kaynak: haberciniz.biz
O saatten beri lavabo ihtiyacı, yemek, hiçbir şey yok, sürekli koşturma telaşı içinde geçti.
Since that time needs to sink in, food, nothing, passed in a continuous rush rush.
Kaynak: timeturk.com
Gri Su Sistemleri: Duş, lavabo ve küvet sularının kullanım suyu olacak kalitede arıtılıp, tekrar kazanılmasını sağlayan sistemler kurulacak.
Grey Water Systems: shower, sink and bathtub water quality of potable water will be purified and re-acquisition systems that will be installed.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Filmin başında ve sonundaki üç dakikalık gösterim süresi ve bitişikteki lavabo sahneleri dışında bütün filmde mekân olarak sadece jüri
Kaynak: 12 Öfkeli Adam
Tercihe göre banyolarda tuvalet ünitesi ve lavabo bulunabilir. Banyoların şekil ve düzenleri ile içerdiği üniteler kültürden kültüre
Kaynak: Banyo
Bu sunağın hemen yanında din adamları tarafından ritüellerde kullanılan bir lavabo vardı. Batı karesinin ortasında ise Ahit Sandığı
Kaynak: Mişkan
Mini buzdolabı, lavabo ve klima kompartmanlarda standart olarak bulunmaktaydı. Yolculuk süresi 12 saat olarak proglamlı olmasına rağmen,
Kaynak: Dostluk Ekspresi
karıştırılabilir ancak tuvaletten farklı olarak yalnızca suyun gidebileceği lavabo ya benzer bir delik ile sıcak ve soğuk su muslukları vardır.
Kaynak: Bide
Parası olmadığı için ilk televizyonunu bir lavabo ve bir çay tenekesiyle yapan Baird, bir sonraki denemesinde projeksiyon lambasını bisküvi
Kaynak: John Logie Baird
Bundan dolayı duş, lavabo, küvet gibi az kirli gri su kaynakları arıtımı için tercih edilmeli ve tuvalet rezervuarı ve çamaşır yıkamada
Kaynak: Gri su
Bazı evlere su pompaları yerleştirildi ve bazılarında lavabo ve su çekicileri vardı (kalelerdeki bazı feodallerin mutfakları dışında henüz
Kaynak: Mutfak
İkinci katta iki böcekhane, bir kelebekhane ve bir müze, üçüncü katta ise yatakhane, lavabo ve dinlenme odaları bulunuyor. Böcekler
Kaynak: Bursa İpekböceği Enstitüsü
Belediye binasında çay ocağı, kütüphane lavabo, emlak servisi binanın 1. katında yer almaktadır. 2. katında ise, toplantı salonu başkan
Kaynak: Aknehir, Samandağ
Bölüm Kurt (bir lavabo üzerine) Moskova Metro içine aşağı kayar ve içine kafa kafaya çarparak ve Suaygırı altında biten ile bitiyor.
Kaynak: Nu pogodi
Odalarda banyo, lavabo, klozet, 1 masa, 4 sandalye, 4 gardırop, 4 komodin, 4 yatak olup 24 saat sıcak su hizmetleri verilmektedir.
Kaynak: Hasan Ali Yücel Anadolu Öğretmen Lisesi
svg | Uluslararası erişim simgesi. Erişim simgesi; asansör , otopark , lavabo gibi çeşitli tesis ve kolaylıklarda engellilere tahsis
Kaynak: Engellilik
Barok oyuklu baptist lavabo 1648 yılında yerleştirildi. Başlangıç Hali. M.Ö. 3. yy - M.S. 9 yılı illirya(arnavut) dalmaçya kabilesi
Kaynak: Klis Kalesi
Yeşil ağaç kurbağaları evlerin içindeki lavabo ve tuvalet gibi su kaynaklarına yerleşmeleriyle de tanınırlar. Ayrıca pencerelerde
Kaynak: Yeşil ağaç kurbağası
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.