dayanıklı
sf. 1. Dayanabilen, sağlam, güçlü, mukavim, zorlu, stabil. 2. mec. Metanetli, metin, mütehammil: "Anadolu çocukları ne dayanıklı adamlardır." -F. R. Atay.

güçlü
sf. 1. Gücü olan, kuvvetli, yavuz: "Kalın gövdeli, güçlü bir ihtiyardı." -A. Kutlu. 2. Şiddeti çok olan. 3. mec. Etkisi, önemi büyük olan, sözü geçer, forslu: "Sanırım uzun zaman kimliğini korumak, güçlü kalabilmek için direndi." -R. Mağden. 4. mec. Nitelikleri ile etki yaratan, etkili: "Bu denli güçlü bir aşkı bundan sonra da önleyemeyeceğimi biliyordum." -A. Ümit.

tr/cstrong C STRONG üstün nitelikli beton ile üstün nitelikli çeliğin mükemmel bileşkesi sonucunda ulaşılan yüksek mukavemetli ürün
Kaynak: C STRONG

Kuleler yüksek mukavemetli berkitmeli çelik panellerin birbirine bulonlanarak birleştirilmesiyle 8 kademe halinde monte edilmiştir.
Kaynak: Fatih Sultan Mehmet Köprüsü

Ancak son zamanlarda motor güçlerinin artmasıyla daha çok mukavemetli bir imalat yöntemi olan sıcak dövme metoduyla da imal edilmektedir.
Kaynak: Biyel kolu

Örneğin İsveç yapımı MK2000, yüksek mukavemetli plastik polimer kablo ile yönetilmektedir. Geçmişi: Bu liste kablo güdümlü füzelerin
Kaynak: Kablo güdümlü füze

Bu alaşımlardan en önemlileri; yüksek mukavemetli alaşımlar ve yüksek sıcaklık çelikleridir. Hastelloy gibi bazı molibden içeren
Kaynak: Molibden

Tokat Hava Limanında asfalt kaplamalı 1.925x30 metre boyutlarında PCN75 mukavemetli pist bulunmaktadır. Sabit aydınlatma sistemine sahip
Kaynak: Tokat Havalimanı

karıştırmaya mukavemetli yeni Raptor GPS sistemi kullanılmakta ve JSOW A modeli BLU-111 (MK-82 ) harp başlığı AGM-154A-1 opsiyonu ile sunulmaktadır.
Kaynak: AGM-154

Kablolar, köprünün tabliyesini taşıyan yüksek mukavemetli çelik tellerden ibarettir. Genellikle kablolar helisel şekildedir, bu suretle
Kaynak: Köprü