Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

örgü ne demek?

 - 12 sözlük, 12 sonuç.

BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü

örgü anlamı İng. lattice Alm. Kristallnetz Fr. réseau
1- Bir buzsul içinde özdeciklerin, öğeciklerin, üşerlerin titreşime başladıkları ortalama yerlemlerinin oluşturduğu düzenli ağ. 2- Çoktürel tepkileşmlikte bölünebilir ve bölünemez özdeklerin düzenli dizilmesiyle oluşan örnekçe.

BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü

örgü anlamı İng. lattice Alm. Gitter Fr. reticule Jap. amime
Öğecik ya da özdeciklerin düzenli dizilişinden oluşan iki ya da üç boyutlu geometrik yapı.

BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü

örgü anlamı İng. structure Alm. Kannevas Fr. cannevas
Oyun yapısını ortaya çıkaran doku.

BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü

örgü anlamı İng. lattice Osm. lattis, şebeke Alm. Gitter Fr. réseau
Bir örütü oluşturan atom, yükün ya da moleküllerin üç boyutlu ve dönemli olarak dizilişi.

BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü

örgü anlamı İng. lattice Osm. kafes Alm. Gitter, Verband Fr. treillis
Dilemsel iki öğesinin en küçük üst sınırı ve en büyük alt sınırı var olan tikel sıralı küme.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

örgü anlamı
bakınız» sinirağı.

BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü

örgü anlamı İng. structure Alm. Kannevas Fr. cannevas
1. Oyun dokusu, işlenişi, çatısı. 2. Konunun ana çizgisi. 3. Tulûata dayanan tiyatroda senaryo.

BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü

örgü anlamı
bkz. örme 1.

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

örgü anlamı
bakınız» örme(III)

Güncel Türkçe Sözlük

örgü anlamı
is. 1. Örme işi veya biçimi. 2. Tığ, şiş veya özel makineyle ilmiklerin yan yana getirilmesiyle örülerek yapılmış şey: "İstediğiniz kadar tel örgü engelleri koyunuz." -F. R. Atay. 3. Örülmüş saç bölüğü, belik: "Başı yemenili, saçları iki örgü, ayağı takunyalı sarışın bir köylü kızı bana sordu." -R. H. Karay. 4. Dokumacılıkta atkı ve çözgü ipliklerinin, dokumayı oluşturacak biçimde belli bir desene göre kesişmesi. 5. İletişim, ulaşım vb.nin ülke yüzeyinde yayılmış biçimi, ağ. 6. Yapı: "Batı Avrupa medeniyeti bütün dış ve iç örgüleriyle bana ilk defa orada ayan olmuştu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 7. Her türlü eylem ve olaydan oluşan akış: "Yaşamın örgüsü içinde gereğinden bile çok çalışkanım." -N. Meriç. 8. sf. Örülerek yapılan, örme: Örgü bir giysi. 9. anat. Bazı sinir veya damarların birbirine geçip dolaşmasından ortaya çıkan oluşum. 10. tiy. Konunun ana çizgisi, oyunun işlenişi veya çatısı.

Türkçe - İngilizce

örgü anlamı
isim
1) knitting
2) braid
3) knit
4) braiding
5) plait
6) plat
sıfat
1) knitted
2) hand-knitted

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

örgü anlamı
Tel örgü

Uşak

örgü eş anlamlısı


(I) is. 1. İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü: Balık ağı. Tenis ağı. 2. Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü. 3. Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke: Cumhuriyetin onuncu yılında ülkemiz demir ağlarla örülmüştü. 4. mec. Tuzak: "Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü ne ondurdu." -S. Ayverdi. 5. sp. Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file. 6. sp. Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file.

(II) is. Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık.
iletişim
is. 1. Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon. 2. tek. Telefon, telgraf, televizyon, radyo vb. araçlardan yararlanarak yürütülen bilgi alışverişi, bildirişim, haberleşme, muhabere, komünikasyon: "Basın mensupları bağlı oldukları yayın kuruluşları ile iletişim hâlindeydiler." -N. Eray.
yapı
is. 1. Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. 2. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. 3. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme: Kırıkkale yapısı bir tabanca. 4. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür: "Yapısı sağlam, güzel bir erkekti." -Y. Z. Ortaç. 5. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür: Dil yapısı. Cümle yapısı. 6. fel. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. 7. top. b. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür.

"örgü" için örnek kullanımlar

Burada sokaklarda el işi örgü, bere, atkı, kazak gibi ürünleri el arabalarında satan yerliler var.
Here on the streets handmade knit, beanie, scarf, sweater, there are locals selling products such as hand carts.
Kaynak: turkiyeturizm.com
Bursa'da yıllardır aileleri, akrabaları ve dostları için örgü ve dantel ören kadınların girişimcilik ruhu evlerin dışına taştı.
Bursa years, their families, relatives and friends in the spirit of entrepreneurship for women in the ruins of houses has shifted outside of mesh and lace.
Kaynak: iha.com.tr
Görgü tanıkları silahlı, başında örgü maske olan erkek soyguncunun, kırmızı eldivenlerle tuttuğu tabancayla güvenlik görevlisini etkisiz hale getirip, onun da silahını alıp vezneye yöneldiğini söyledi.
Eyewitnesses armed robber at the beginning of the male mesh mask, red gloves holding a gun to neutralize the security guard, he headed to the cashier told me to take the gun.
Kaynak: radikal.com.tr
Yuvarlak örgü makineleri iki çeşit olup, tek silindirli ve çift silindirli diye adlandırılırlar. Tek silindirli bilgisayar teknolojisiyle
Kaynak: Çorap
Dantel, (Fransızca "dentelle"), her türlü iplikle örülen veya bir kumaşın kenarına işlenen türlü biçimde ince ve ağ görünümünde örgü
Kaynak: Dantel
Örme zincir (diğer kullanım şekliyle zincir zırh veya örme zırh) küçük metal halkaların birbirine bağlanarak örgü şekli verilmesiyle
Kaynak: Örme zincir
Matematik sel düşünce yorgan yapımı, örgü , Kanaviçe işi , kroşe , nakış ve dokuma yı içeren lif sanatları için esin kaynağı olarak
Kaynak: Matematik ve lif zanaatları
Klasik dokuma ve örgü yüzeyleri dışında yüzey oluşturma şekliyle ilgili bir terimdir. Özellikle tekstil endüstrisinde yeni bir dal olarak
Kaynak: Dokusuz yüzey
Bir Düz örgü triko makine üreticisi. Ör ve giy (Knit and Wear) sloganı ile son derece gelişmiş tekstil makineleri üreten alman firma.Türkiye
Kaynak: Stoll
Yalıtkanın çevresinde iletken lerden oluşan bir örgü (veya ince varak) vardır. Bu örgü topraklanmıştır. En dışta ise koruyucu kılıf yer
Kaynak: Koaksiyel kablo
Kroşe işlemesi örgü işlemeyle benzer olup iplik ilmeğini diğer ilmiklere doğru çekmeyi içrerir. ve burada örgü iğneleri yerine kroşe
Kaynak: Kroşe (tekstil)
Genel olarak vinil örgü olarak bilinir. Plastik kanvas, iğne ucu işi ve diğer nakış kanvas çalışmalarının tesisi için tipik olarak
Kaynak: Plastik kanvas
Halat örgüsü, düğümlemeye tercih edilir çünkü örgü yöntemiyle birleştirilmiş bir halatın gücü asıl halatın gücüne yakındır, oysa
Kaynak: Halat dikişi
Bunlara karşılık gelen enerji özdeğerleri ϵ n(k) ϵ n(k + K), ters örgü vektörünün K vasıtasıyla peryodiklik kazanır. n indeksine karşılık
Kaynak: Bloch teorisi
Bu basılım 1916 yılına kadar tüm pullarda yatay, dikey ve örgü kâğıtlarda uygulandı. Pul üzerine yapılan baskı siyah, mavi veya kırmızı,
Kaynak: Çin'deki Rus postaneleri
İletkenler bakır veya alüminyum dan bir tek tel veya daha ince tellerden örülmüş, örgü tel olabilir. Aynı miktarda akımı taşıyabilmesi
Kaynak: Kablo
Dokuma ve örgü iplikleri olarak sınıflandırılabilir. Tekstiller, giysi, ev tekstilleri,döşemelik kumaşlar gibi günlük yaşantımızda
Kaynak: Tekstil mühendisliği
uzun ince lif leri her birinden bükülmüş ve çekilmiş durumu olup, tekstil , dikiş , kroşe , örgü , dokuma , nakış ve halat üretimi için
Kaynak: İplik

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.