Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

uçuk ne demek?

 - 9 sözlük, 16 sonuç.

BSTS / Asalakbilim Terimleri Sözlüğü

uçuk anlamı İng. fever blister Osm. erpes Lat.herpes Alm. Hitzblaschen Fr. herpès
Bir sıtma belirtisi olarak da ortaya çıkabilen, sulu, küçük deri kabarcığı.

BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü

uçuk anlamı İng. vapor Osm. buhar Alm. Dampf Fr. vapeur
Sıcaklığını değiştirmeksizin, yalnızca basıncını artırarak sıvılaştırabilen bir uçunun durumu. Uçuk, dönüşül sıcaklık Altında bulunan bir tür uçundur.

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

uçuk anlamı
Yıkık yapı, ören. (Tahtacı *Burhaniye -Balıkesir.)

Güncel Türkçe Sözlük

uçuk anlamı
(I) sf. 1. Uçmuş, soluk: "Parasızın yürüyüşü sürtük, gözleri süzük, rengi uçuk, sesi bozuktur." -R. H. Karay. 2. Açık (renk): "Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık..." -P. Safa. 3. Hafif, belirsiz: "Ruhsar Hanım uçuk bir gülümsemeyle kapıya süzüldü gitti, birkaç saat içinde birkaç yıl daha yaşlanıvermiş kadıncağız." -A. İlhan. 4. Deli dolu.
uçuk, -ğu anlamı
(II) is. tıp Ateşli hastalıklar, ruhsal bunalımlar veya korku sonucu genellikle dudakta beliren kabarcık.

Kişi Adları Sözlüğü

Uçuk anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Uçmuş, soluk renk. 2. Çökmüş yer, toprak. 3. İyi. 4. Sivri dağ tepesi.

Tarama Sözlüğü

uçuk anlamı
Sar'a.

Türkçe - İngilizce

uçuk anlamı
isim
1) herpes
2) cold sore
3) fever blister
sıfat
1) pale
2) faint
3) pastel

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

uçuk anlamı
Çökmüş, çökmek üzere olan ev, doğal nedenlerle kaymak üzere olan toprak.

*Çarşamba -Samsun
*Gavraz, Bolaman -Ordu
-Giresun köyleri
*Akçaabat -Trabzon
Yamanlı *Saimbeyli -Adana
*Afşin köyleri -Maraş

uçuk anlamı
İyi.

-Bursa

uçuk anlamı
Kepek, hayvan yemi.

Çilehane *Reşadiye Tokat

uçuk anlamı
Kaymış, yıkılmış, çökmüş (yer, yapı için).

Çepni *Gemerek Sivas

uçuk anlamı
1. Cin, peri. 2. Korku.
uçuk anlamı
Çökmek, kaymak üzere olan toprak

Kırşehir

uçuk anlamı
Heyelan olmuş arazi

Ordu

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Uçuk anlamı
Sivas ili, Şarkışla ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

uçuk eş anlamlısı

belirsiz
sf. 1. Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen: "Şimdi galiba belirsiz bir yerde bir esere çalışıyor." -N. F. Kısakürek. 2. Niteliği hakkında tam bir bilgi edinilemeyen, müphem: "Bir ayağın yerlere sürtünmesinden çıkan, silik ve belirsiz sesi işitti." -P. Safa. 3. Bilinmeyen, meçhul: "Küçük bir ekmek parçası üstüne konmuş ne olduğu belirsiz yeşilliklerle yapılmış salata kendisine uzatılıyormuş." -A. Kutlu.
hafif
sf. 1. Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı. 2. Güç veya yorucu olmayan, kolay: Hafif bir iş. 3. Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa: Hafif bir kadın. 4. Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek): "Onlar da akşam yemeğini pek hafif yerlerdi." -S. F. Abasıyanık. 5. Kalınlığı veya yoğunluğu az olan: "Dışarıda yanan lambanın aydınlığıyla burası hafif bir karanlık içindeydi." -M. Ş. Esendal. 6. Etkisi az olan, sert karşıtı: Hafif bir içki. 7. Önemli olmayan: Hafif bir ceza. 8. Çok dik olmayan (sırt, yokuş): "Hafif bir meyilden indik." -H. R. Gürpınar. 9. Gücü az olan, belli belirsiz: "Kaskatı kesilmiş vücudu, suyun hafif akıntısına uyarak yavaş yavaş uzaklaştı." -R. N. Güntekin. 10. Sıkıntısız, ferah, rahat: Kendimi bugün çok hafif hissediyorum.
soluk
(I) is. 1. Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes: "Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı." -R. N. Güntekin. 2. Ciğerlere hava alıp verme. 3. mec. Tarz: Gençler dergimize yeni bir soluk getirdiler.
soluk
(II) sf. 1. Rengi atmış olan, solmuş, uçuk: "Dudağının soluk rengini bile fark ettirecek kadar rengi bir tuhaf kırmızıydı." -S. F. Abasıyanık. 2. Parlaklığını, gücünü yitirmiş (ışık): "Bahçeye, kafeslerden elenen soluk bir ışık vurmuş." -Y. Z. Ortaç. 3. Rengi atmış olan: Soluk kumaş.

"uçuk" için örnek kullanımlar

Artık uçuk bonservis bedelleri, şişirilmiş kadrolar olmayacak.
Herpes in the cost of a letter of recommendation, staff will not be inflated.
Kaynak: kralspor.ensonhaber.com
Falcao'nun istediği uçuk rakam!
Wants Falcao'nun pale figure!
Kaynak: spor.haber3.com
Ama fiyat cidden çok uçuk.
But the price is really very pale.
Kaynak: chip.com.tr
Bisiklet, insan aklının yarattığı en uçuk, en heyecan verici ve neşeli icatlarından biri.Yalnızca o da değil.
Bike, created by the human mind the cold sores, it is not the most exciting and cheerful biri.Yalnızca inventions.
Kaynak: haberturk.com
Herpes simpleks, Herpesviridae familya sına ait, uçuk nedeni olan virüs . hücrelerine yerleşen bu virüs, birçok insanda görülen uçuk sebebidir.
Kaynak: Herpes simpleks
Kışın erişkinleri gri-kahverengidir, sık çizgili ve gri-uçuk kahverengi göğsü vardır, alt tarafı beyazdır. tarafı siyah ve uçuk kahverengi
Kaynak: Kara karınlı kum kuşu
New Wave of British Heavy Metal 'in isyankar ruhunu, New York Dolls 'un özgün stilini ve Kiss grubunun uçuk makyaj tarzını yansıtmaktadır.
Kaynak: Twisted Sister
Şirin yüzü ve sempatik oyunculuğu ile iyi iş çıkaran genç oyuncu Kavak Yelleri dizisinde uçuk kaçık ama bir o kadar da duyarlı kanser
Kaynak: Özge Özpirinçci
(Sylviidae) familyasından uzunluğu 12 cm, tüyleri üst bölümlerinde kızıla çalan açık kahverengi, alt bölümlerinde uçuk sarı olan kuş tür ü.
Kaynak: Saz kamışçını
fazlaca yer vermediği 1966 yılının İngilteresinde müzik aşığı bir grup uçuk radyocunun yasaların etrafından dolanmak için köhne bir balıkçı
Kaynak: Rock'n Roll Teknesi
Resimlerinin önemsenmesi için uçuk fiatlar konması gerektiğine inanmaz. Suluboya kullanmaz. Yağlıboyasını kendi yapmayı, oğlu Ferhat'ı,
Kaynak: Orhan Taylan
Gelen fotoğraflardan birinde, gren li bir siyah yüzey üzerinde uçuk mavi bir nokta görülüyordu. Bu, Dünya'ydı. NASA web sitesine göre
Kaynak: Soluk Mavi Nokta
Kırmızıya kaçan pembeden kırmızıya ve çok uçuk pembeye kadar pek çok pembe tonunun yanı sıra tercih edilen başka bir tonu da şeftali rengi
Kaynak: Allık
Genellikle uçuk tarzıyla dikkat çeken spor ama abiye, serseri ama şık dedirten tasarımlarıyla dikkatimizi çeken ve son zamanlarda Victoria
Kaynak: Marc jacobs
Yoksul ama gururlu şövalye Brancaleone'nin yolda kendisine takılan bir grup uçuk, işsiz güçsüz ve anormal karakterle (bir cüce,
Kaynak: Brancaleone Haçlı Seferinde
Ayrıca lenf bezlerinde büyümeler, ağız ve deride tekrarlayan uçuk, yara ve lekeler, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, gece terlemeleri,
Kaynak: AIDS

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.