dakikada oyundan almış ve "
Yetersiz olduğunu 17'de fark ettim" demişti.
have taken up the game and "I noticed that 17 is insufficient," he said.
Kaynak: sabah.com.trSağlık çalışanı ve yatak sayısının
yetersiz olduğunu kaydeden Doç.
The health worker noted that there is insufficient number of beds Assoc.
Kaynak: haber.stargazete.comBence Sabri'nin olmaması savunmayı
yetersiz hale getirmek için ana nedendi.
I think the main reason not to make it inadequate to defend the lack of Sabri.
Kaynak: blog.milliyet.com.trHemen hepsinin yönetimlerinin
yetersiz olduğu düşünülüyor.
Almost all governments are thought to be insufficient.
Kaynak: hurriyet.com.trKabızlık ya da konstipasyon, Bağırsak hareketlerinin
yetersiz olması (haftada üç kez veya daha az sayıda) veya bağırsak hareketlerinin % 25
Kaynak: KabızlıkSolunum yetmezliği veya respiratuar yetmezlik solunum sistemi nin gaz değişiminde (ventilasyon)
yetersiz kalması durumudur. Bunun sonucu
Kaynak: Solunum yetmezliğiEnhanced Interior Gateway Routing Protocol. IGRP 'nin
yetersiz kalması ile geliştirilmiş bir protokoldür. Hem distance vector hem de
Kaynak: EIGRPYeme bozuklukları,
yetersiz ya da aşırı gıda alımı içerebilen, diğer yandan ruhsal etkilere dayanan ve fiziksel sonuçlara yol açabilen bir
Kaynak: Yeme bozukluklarıAntik Yunanistan'da ekonominin en önemli özelliği Yunanistan 'ın
yetersiz topraklarında tarımın öne çıkan önemidir. Daha sonra, MÖ 6.
Kaynak: Antik Yunanistan'da ekonomiKonjektür, çoğunlukla
yetersiz zeminlere dayanılarak gerçek, doğru, hilesiz olduğu farz edilen bir önermelere verilen ad. Karl Popper
Kaynak: KonjektürVigilante filmleri (İng: Vigilante movies) sistemin ve yasaların toplumun huzurunu korumada
yetersiz kaldığı savına sığınarak, yetkisi
Kaynak: Vigilante filmleriMevcut planların yerleşmiş nüfus a
yetersiz kalması veya yeni yerleşim alanlarının kullanıma açılması gereğinin ve sınırlarının ilgili
Kaynak: Mevzi planVirjinya Haklar Beyannamesi, "
yetersiz" hükümete karşı isyan hakkını da içeren insanın doğuştan gelen doğal haklar ını beyan etmek üzere
Kaynak: Virginia Haklar BeyannamesiKabaca İran 'ın toplam yüzeyinin üçte biri tarım için uygundur ancak toprak kalitesinin düşüklüğü ve birçok yerde
yetersiz sulama
Kaynak: İran'da tarımGroup of Ten (G-10), IMF 'nin
yetersiz kalması durumunda birbirlerine ve özel durumlarda üçüncü devletlere kredi verilmesi için anlaşma
Kaynak: G-10tedavisi için birinci basamak ilaçların kullanılamadığı ya da
yetersiz olduğu durumlarda kullanılan ikinci basamak ilaçlar arasında yer alır.
Kaynak: Sikloserintehdit eden veya hayatını tehlikeye sokan , acil karar verilmesi gereken , uyum ve önleme sistemlerini
yetersiz hale getiren gerilim durumudur.“
Kaynak: Kriz1944 yılında Türkiye 'de sermaye birikiminin
yetersiz olması ve
yetersiz olan bu birikimin de ekonomiye yeteri kadar fayda sağlayamaması
Kaynak: Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.Ancak vokalinin
yetersiz ve kötü olduğu gerekçesiyle diğer grup üyelerinin ısrarıyla gruba yeni bir vokalist aramaya başladı.
Kaynak: Mayhem (müzik grubu)Uçuş sırasında yakıtın
yetersiz olduğunun anlaşılması üzerine bazı yükler atılmıştır. Bunun da
yetersiz olacağını düşünen Sawyer ,
Kaynak: Frank LapidusKişiler ulaştıkları bu son noktada kalacak, artık
yetersiz oldukları için daha yüksek pozisyonları elde edemeyeceklerdir. henüz
yetersizKaynak: Peter İlkesiyetersiz iç talep ten ötürü
yetersiz kullanımı olarak tanımlanabilir. Dönemsel işsizlik nedeniyle potansiyel üretim düzeyine ulaşamayan
Kaynak: Verimsizlik