Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

zemin ne demek?

 - 5 sözlük, 6 sonuç.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

zemin anlamı
bakınız» yer.

Güncel Türkçe Sözlük

zemin anlamı
is. (zemi:ni) 1. Taban, döşeme, yer: "Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı." -M. Ş. Esendal. 2. Kumaş, süslü kâğıt, halı, yer muşambası, tablo vb. desenli nesnelerde, biçimlerin üzerinde yer aldığı renk: Zemini mavi bir halı. Zemini beyaz bir basma. 3. mec. Temel, dayanak: "Asıl sohbet zemini nadide yemek tarifi, köşk ve bahçe tanzimidir." -R. H. Karay. 4. mec. OrTam: Tartışmayı bu zeminde ele alalım. 5. esk. Yeryüzü, dünya.

Kişi Adları Sözlüğü

Zemin anlamı Köken: Far.
Cinsiyet: Erkek
1. Yer, yeryüzü. 2. Temel, dayanak. 3. Konu, tema.

Türkçe - İngilizce

zemin anlamı
isim
1) ground
2) floor
3) background
4) backdrop
5) groundwork
6) stage
7) level
8) bed
9) backcloth
ön ek
1) ground-

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

zemin anlamı
1. Marangoz bıçkısı. 2. Ot ve bağ bıçkısı. 3. Tahta delgisi.
zemin anlamı
Bağ bıçkısı.

Çorum

zemin eş anlamlısı

dayanak
is. 1. Dayanılacak şey, istinatgâh, mesnet. 2. mec. Bir iddiayı güçlendirmeye yarayan tanıt. 3. mec. Destek, dayanak noktası: "Söylenenleri destekliyor, onlara dayanak oluyordu." -T. Buğra. 4. fel. Bir gerçekliğin onaylanması için olayların arkasında veya altında bulunan şey, kendisine bir şey yüklenilen, bir varlığa destek olan, altta bulunan temel.
döşeme
is. 1. Döşemek işi. 2. Yapılarda taban üzerine döşenen tahta vb. kaplama: "Odanın döşemesine bakıyor, bir türlü bu yabancı yere bir ad koyamıyordu." -E. E. Talu. 3. Bir yapının döşenmesine yarayan her türlü eşya, mefruşat. 4. Koltuk, kanepe, divan vb.nin kumaş, yay, pamuk vb. bölümleri: "Bu patiska döşemeleri beraber ütüleyecektik." -A. Gündüz. 5. Taşıtların koltuk, taban, tavan vb. yerleri. 6. ed. Halk edebiyatında ve türkülerden önce söylenen, bazen tekerleme biçiminde olan uyaklı giriş bölümü: "Hamama gitmek, yıkanmak, masallara, masal döşemelerine bile girdiği gibi halkımızın yaşama biçimlerine de karışmıştır." -S. Birsel.
dünya
is. (dünya:) 1. gök b. Güneşe yakınlık bakımından üçüncü gezegen, yer, yerküre, yer yuvarı, yer yuvarlağı, acun. 2. Dış, çevre, ortam: "Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş." -H. C. Yalçın. 3. İnançları bir olan ülke veya insanlar topluluğu: Batı dünyası. Doğu dünyası. 4. Meslek veya iş birliği içinde bulunma, camia: Ressamlar dünyasında onun yeri ayrıdır. 5. zm. Elgün, herkes. 6. mec. Duygu, düşünce ve hayal âlemi: "Köprüye kadar kendi dünyaları içinde ne tatlı, ne özlü konuşurlardı." -Y. Z. Ortaç.
ortam
is. 1. Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü: "Şu dehşet ortamının altında koskoca bir yalnızlar dünyası yatıyor." -A. Ağaoğlu. 2. Bir topluluğun veya toplulukların hareket alanı, platform. 3. mec. Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü: Sanat ortamı. Çalışma ortamı. 4. ruh b. Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat.
taban
(I) is. 1. Ayağın alt yüzü, aya. 2. Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı. 3. Ayakkabının alt bölümü. 4. Kaide. 5. Bir şeyin en alt bölümü. 6. Değerlendirmede en alt derece. 7. Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle: Partinin tabanının istekleri doğrultusunda... 8. Temel. 9. coğ. Bir ırmağın en derin olan orta yeri. 10. den. Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü. 11. mat. Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide: Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı. 12. mat. Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı. 13. hlk. Tarlanın düz ve verimli kesimi. 14. esk. Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir.
taban
(II) zf. (tab'an) esk. 1. Huy bakımından. 2. Yaradılıştan.
temel
is. 1. Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü: "Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor." -H. E. Adıvar. 2. Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur. 3. sf. mec. En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz: "Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır." -B. Felek. 4. mec. Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler: "Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun." -N. Cumalı.
yer
is. 1. gök b. Dünya. 2. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân: "İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" -M. Ş. Esendal. 3. Gezinilen, ayakla basılan taban: "Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü yerde bir noktaya dikip öylece kalakalıyordu." -H. Taner. 4. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge: "Anadolu'nun bazı yerlerinde eski bir kocakarı itikadı vardır." -R. N. Güntekin. 5. Durum, konum, vaziyet: Türkiye stratejik bakımdan önemli bir yerdedir. 6. Ülke. 7. Görev, makam: "Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz?" -M. Ş. Esendal. 8. Önem: Uçağın yurt savunmasındaki yeri. 9. İz. 10. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa: Deniz kıyısında bir yer aldılar, ev yapacaklar. 11. Ekime elverişli toprak parçası, arazi: Çorak yerde ot bitmez. 12. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal: Toplantı yeri. Kaza yeri. 13. Otel, motel vb.nde kalınacak oda: Yeriniz var mı? 14. Sinema ve tiyatroda veya taşıtlarda oturulacak koltuk, sandalye: "Ön tarafta bir yer bulup oturunca kurnazlığına pek sevindi." -H. Taner. 15. mec. Durum, konum: Sen benim yerimde olsan ne yapardın?
yeryüzü
is. coğ. 1. Yer kabuğu. 2. Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler. 3. Dünya: "Ancak günün birinde, yeryüzü bu, bilinmez, belki taksinin birinde şoför yamaklığı yaparım." -N. Hikmet.

"zemin" için örnek kullanımlar

Schalke ve Kayseri deplasmanlarının ortak noktası ise güzel zemin idi.
Schalke and Kayseri deplasmanlarının in common was a beautiful backdrop.
Kaynak: sabah.com.tr
İlk yarıda inanılmaz aksayan kanat mağlubiyete zemin hazırladı.
Failing to defeat paved the way for an amazing wing in the first half.
Kaynak: goal.com
Anneye bağlı faktörlerde körlük hastalığına zemin hazırlar.
Maternal factors predispose to disease, blindness.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Şu anda zemin var, körfezde kaynak var, Türkiye'de da proje var.
Currently, there are grounds in the Gulf have the source, there is the project in Turkey.
Kaynak: hurriyet.com.tr
HAM veya ECM ya da zemin maddesi de denilen; bağ doku su hücreleri tarafından sentezlenen, şeffaf, şekilsiz bir maddedir. Proteoglikan lar
Kaynak: Hücrelerarası madde
Geoteknik adabilim dalı yapıların yer altında kalan kısımlarını inceler, zemin etüdü yapar. yapıların temellerinin sağlam zemine
Kaynak: Geoteknik anabilim dalı
Yağmur lastikleri ya da ıslak zemin lastikleri, motor sporları nda her koşulda kullanılabilecek olan düz lastik lerin tersine yalnızca
Kaynak: Yağmur lastiği
Kırmızı zemin üzerine beyaz hilal ve yıldız konarak oluşan bayrak ilk kez Osmanlı Devleti tarafından 1844 yılında kabul edilmiştir.
Kaynak: Türk bayrağı
Muköz bağ doku; embriyo da göbek kordonu nda bulunan, çok zemin maddesi içeren bir bağ doku çeşididir. Jöle kıvamındaki zemin maddesine
Kaynak: Muköz bağ doku
Koni Penetrasyon Deneyi (CPT) zeminin jeoteknik mühendislik özelliklerini belirleme ve zemin stratigrafisini resmetmede kullanılan bir
Kaynak: Koni Penetrasyon Deneyi
Bahreyn in ulusal bayrağında kırmızı zemin üzerinde, sol yanında beş üçgen çıkıntı bulunan beyaz kısım bulunur. Beyaz Bölümün kırmızı
Kaynak: Bahreyn bayrağı
Sıkı bağ dokusu; gevşek bağ dokusu ndan içerdiği fibril lerin, hücre lere ve zemin maddesi ne göre daha fazla olmasıyla ayrılır.
Kaynak: Sıkı bağ dokusu
Sovyetler Birliği Bayrağı, kırmızı bir zemin üzerinde, sol üst köşesinde sarı renkte Orak ve çekiç bulunan bayraktır. Orak ve Çekiç'in
Kaynak: Sovyetler Birliği bayrağı
Avrupa Birliği bayrağı. Avrupa Birliği 'nin bayrağı mavi zemin üzerindeki 12 sarı yıldızla temsil edilen bayraktır. 29 Mayıs 1986 'da
Kaynak: Avrupa Birliği bayrağı
Kortlar dikdörtgen bir zemin ve ortada gerili alçak fileden oluşur. Aynı kortta hem tekler hem de çiftler karşılaşmaları oynanabilir.
Kaynak: Kort
Masa oyunu ya da tahta oyunu, genellikle düz bir zemin ya da karton, tahta, plastik gibi malzemelerden yapılmış düzlemler üzerinde, oyun
Kaynak: Masa oyunu
tüm en 100% | harf büyüklüğü 90% | satır yüksekliği 1.2 | sütun eni 32% | zemin rengi f0f0f0: Takım Alismatales : Familyalar:
Kaynak: Cronquist sistemi
Bayrak, beyaz zemin üzerine bulunan ve mavi ile çevrelenmiş kırmızı iskandinav haçından oluşmaktadır. Haç birçok İskandinavya ülkesinde
Kaynak: Faroe Adaları bayrağı
Danimarka bayrağı Kırmızı zemin üzerine bayrağın köşelerine doğru uzanan beyaz haç; haçın yatay kısmı bayrağın gönder tarafına doğru
Kaynak: Danimarka bayrağı
Brunei bayrağı sarı zemin gönder kısmının üst tarafından başlayan ve bayrağı çapraz olarak ikiye ayıran bir beyaz bir siyah şerit
Kaynak: Brunei bayrağı
Norveç bayrağı kırmızı zemin üzerine bayrağın köşelerine doğru uzanan etrafı beyaz ile çevrelenmiş mavi haç; haçın yatay kısmı aynı
Kaynak: Norveç bayrağı

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.