Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

temel ne demek?

 - 10 sözlük, 16 sonuç.

BSTS / Dirilbilim Terimleri

temel anlamı İng. basal Osm. kaidevî
temel (fizyolojik mânada)

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

temel anlamı İng. foundation Osm. esas Lat.fundamentum Alm. Grund, Grundlage, Fundament Fr. fondement
1- (Genel anlamda) Bir şeyin üzerinde temellendiği, kurulduğu şey (bir evin temeli, bir kurumun temeli vb.). 2- Tinsel nitelikte bir şeyin varsaydığı ve kendisine dayandığı ilke. (Ma tematiğin temeli, hukukun temeli, eğitimin temeli, ahlâkın temeli vb. Ahlâkın temeli, bir ahlâk öğretisinde, ahlaksal doğruların kendisinden çıkarıldığı ilkedir; (ör. Epikuros'un ahlâk felsefesinde bu ilke haz'dır). 3- Bütün bir bilgiler bağlamının kendisinden çıkarılabildiği en genel ve en yalın önerme; en genel önermelerden ve en genel düşüncelerden kurulmuş bir dizge. (Ör. Tümevarımın temeli, kendisinden biçimsel olarak olaylardan yasalara geçme hakkının çıkarılabileceği bir ilkedir.)

BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü

temel anlamı Alm. Fundament, Sockel Fr. fondement
(Mimarlık) Toprak Altında kalan, üzerine yapının anaduvarları çıkılan taş döşek.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

temel anlamı Osm. esasî Fr. fondamental
(sıfat) (biyoloji)

Güncel Türkçe Sözlük

temel anlamı
is. 1. Bir yapının toprak Altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü: "Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor." -H. E. Adıvar. 2. Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur. 3. sf. mec. En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz: "Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır." -B. Felek. 4. mec. Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler: "Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun." -N. Cumalı.

Kişi Adları Sözlüğü

Temel anlamı Köken: Rum.
Cinsiyet: Erkek
1. Bir şeyin gelişimi için ilk ögeler. 2. En önemli, belli başlı, ana, esas. 3. Dayanıklı. 4. Bir yapının sağlam dayanak buluncaya kadar toprak içinde aşağıya doğru uzatılan dip duvarları.

Türkçe - İngilizce

temel anlamı
sıfat
1) basic
2) fundamental
3) primary
4) underlying
5) principal
6) elementary
7) staple
8) guiding
9) elemental
10) rudimentary
11) basal
12) constitutive
13) parent
14) rudimental
15) abecedarian
16) working
17) bread-and-butter
isim
1) basis
2) foundation
3) base
4) footing
5) ground
6) root
7) groundwork
8) keystone
9) backbone
10) substructure
11) bottom
12) fundament
13) backdrop
14) substratum
15) socle
16) pedestal
17) grass roots
18) fortification
19) corner stone
20) ground form
21) bed
22) hard pan

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

temel anlamı Rum.temelion
1. Bir yapının toprak Altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü: § "Temelleri, dinamitlerin oyduğu taş kavuklarına oturtulmuş zarif kârgir köşklere merdivenler ve kumlu düzgün yollar tırmanıyor." -Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, 42. 2. Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur. 3. Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler:"Bu temellerden mahrum devrimler yıkılmaya mahkûmdur." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 8. § "Bu ilkel sınıflandırmalar, Çin'de halk Taoizmi'nin temellerini ve Yi-King adlı kutsal bir kitabın da konusu olmuştur." -Ziya Gökalp, Türk Uygarlığı Tarihi, 25. § "Millet olarak varlığın temeli dil olduğuna göre, dilde kargaşıklık ve biribirini anlıyamaz bir hale düşmek; milli birliği vücuda getiren ecdat yadigarı bu mukaddes bağda gevşeklik ancak düşmanlarımızın hasretle bekliyeceği ve özliyeceği bir felaket olur diyorsun.'' — Nurullah Ataç, Diyelim Söz Arasında, 31. 4. En önemli, belli başlı, ana, esas, asıl, baz: § "Ama, var bir temeli..." -Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 100. § "Bu manada yakınlığının müşterek temel çizgisidir alakası ve İslamiyet bağlılığı." -Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin, 29. § "Bu budunun en temelli toplumsal bölüğü sip adını alan semiyyedir." -Ziya Gökalp, Türk Uygarlığı Tarihi, 223. § "İnsanın dört temel unsurdan su, toprak, hava üzerinde, altında; ellerinde ateş…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 113. § "Zaten ve esasen sohbet temeli üzerine kurulu…" -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 129.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

temel anlamı
1.Duvar görünüşü verecek denli sık böğürtlenlik. 2.Bağ, bahçe çevresine çekilen çit : Güllüğün etrafını temelle ördüm. 3.Dikenli yer.
temel anlamı
Bir çeşit tura oyunu.

-Konya

temel anlamı
Taş parçası.

Yukarı Kaşı kara *Yalvaç -Isparta

temel anlamı
Ocağın arkasına konan iri odun.

İğneciler *Mudurnu -Bolu

temel anlamı
Ağaç dikerek yapılan, köklü çit.

Gölkonak *Şarkikaraağaç Isparta

temel anlamı
Temel, esas

Doğu Trakya

temel anlamı
< Rum. themelios: temel. || temelisi: temeli

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Temel anlamı
Muğla ili, Seki bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

temel eş anlamlısı

ana
is. 1. Çocuğu olan kadın, anne: "Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor." -Y. Atılgan. 2. Yavrusu olan dişi hayvan. 3. Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı: Fatma Anamız. Meryem Ana. 4. ünl. Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü. 5. Velinimet: Yoksullar anası. 6. Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü. 7. sf. Temel, asıl, esas: "Ana bina aradan geçen elli beş yıla karşın değişmemiş." -A. Kutlu. 8. mat. Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatır.
asıl
is. 1. Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı: Bir belgenin aslı. 2. Kök, köken, kaynak: Yazının aslı resimdir. 3. Gerçeklik: Bu haberin aslı yok. 4. Soy, nesep: "İnsan dedi, aslını unutmamalıdır." -S. F. Abasıyanık. 5. sf. Gerçek, esas: "Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek." -A. Ümit. 6. sf. Bir şeyin temelini oluşturan, ana. 7. sf. Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan: Asıl sanat budur. 8. sf. Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı: Asıl jüri üyesi toplantıya gelmediğinden yedek üye çağrıldı. 9. zf. (a'sıl) Gerçekten, gerçek olarak: "Bana umut vermeye çalışıyor ama asıl onun teskin edilmeye ihtiyacı var." -A. Ümit.
baz
sf. 1. Temel: Baz fiyat. 2. is. kim. Bir asitle birleştiğinde bir tuz oluşturan madde.
esas
is. (esa:sı) 1. Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel. 2. Bir iş veya sözde doğru biçim: Bu işin esası böyle değil. 3. sf. Ana, temel olarak alınan, başlıca, asal, esasi: Esas düşünce. Esas görev.
taban
(I) is. 1. Ayağın alt yüzü, aya. 2. Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı. 3. Ayakkabının alt bölümü. 4. Kaide. 5. Bir şeyin en alt bölümü. 6. Değerlendirmede en alt derece. 7. Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle: Partinin tabanının istekleri doğrultusunda... 8. Temel. 9. coğ. Bir ırmağın en derin olan orta yeri. 10. den. Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü. 11. mat. Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide: Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı. 12. mat. Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı. 13. hlk. Tarlanın düz ve verimli kesimi. 14. esk. Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir.
taban
(II) zf. (tab'an) esk. 1. Huy bakımından. 2. Yaradılıştan.

"temel" için örnek kullanımlar

Dün Beşiktaş'ın savunmada zorlanmasının temel nedenlerinden biriydi.
Yesterday was one of the main reasons for Besiktas forced to defend.
Kaynak: skorer.milliyet.com.tr
Ama biz IMF'nin reçetesini değil, kendi reçetemizi temel aldık.
But we are not the IMF's prescription, we have our own basic recipe for.
Kaynak: haberaj.com
'Temel yatağının altında tık tık tık diye bir ses duymuş.
'Basic heard a voice saying knock knock knock under his bed.
Kaynak: haberturk.com
İstifa ettiğinde futbolcularının ısrarı geri dönmesinde temel etmen olmuştu.
Was the major factor in turning back the insistence of footballers when he resigned.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Temel parçacıklar bilinen hiçbir alt yapısı olmayan parçacık lardır. Bu parçacıklar evren i oluşturan maddelerin temel yapıtaşıdır.
Kaynak: Temel parçacık
Matematik , fizik , kimya ve biyoloji yi kapsayan bilimler topluluğuna temel bilimler denir. Diğer bilim dallarına 'temel'
Kaynak: Temel bilimler
Matematik te cebirin temel teoremi karmaşık değişkenli polinom ların köklerinin varlığıyla ilgili temel bir sonuçtur. D'Alembert-Gauss
Kaynak: Cebirin temel teoremi
Matematik te temel fonksiyon, tek bir değişken , üs , logaritma , sabit ve n.kök ten oluşan ve dört temel işlemin (+ – × ÷) bileşkesi ve
Kaynak: Temel fonksiyon
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.