Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

zümre ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

zümre anlamı
(kalıt=mîrâs'ta) kök (STamm).

Güncel Türkçe Sözlük

zümre anlamı
is. 1. Topluluk, takım, grup, camia: "O, yine de sevenler zümresine olan bağını muhafaza eder." -N. F. Kısakürek. 2. Tür, cins.

Türkçe - İngilizce

zümre anlamı
isim
1) clan
2) coterie
3) class
4) category
5) set

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

zümre anlamı
Kuşak, nesil.

Karaözü *Gemerek -Sivas

zümre eş anlamlısı

camia
is. (ca:mia) Topluluk, zümre: "Millî şairler camiaların millet hâline geldikleri zamanlarda ortaya çıkarlar." -N. Hikmet.
cins
is. 1. Tür, çeşit: Portakal, turunç cinsinden bir meyvedir. 2. Soy, kök, asıl: "Ben bir Türküm, dinim, cinsim uludur." -M. E. Yurdakul. 3. sf. argo Garip, tuhaf. 4. Pek çok ortak özellikleri bulunan türler topluluğu. 5. sf. Diğerlerine göre üstün nitelikleri olan: "Derler ki cins kediler bu çirkinliği gizlemek için tenha yerlerde ölmeye giderlermiş." -P. Safa.
grup
is. 1. Küme: "Bir kadın grubu gözleri komutanın penceresine dikili duruyor." -H. E. Adıvar. 2. Ortak özellikleri olan varlıklar, nesneler bütünü: Lehçeler grubu. 3. mec. Görüşleri, çıkarları bir olan kimseler bütünü, ekip. 4. ask. Çeşitli sınıf veya birliklere bağlı elemanların, belirli bir taktik görevi gerçekleştirmek üzere, tek komutanın emri altında birleştirilmesinden oluşan kıta topluluğu: Savaş grubu. Yürüyüş grubu. Savunma grubu.
takım
is. 1. Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman. 2. Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk: "Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın değildik." -M. İzgü. 3. Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup: Orta oyunu takımı. 4. Birbirini tamamlayan şeylerin tümü: "Kadın kahve takımlarını alıp çıktı." -N. Cumalı. 5. Sigara ağızlığı. 6. Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk: "Anlaşıldı, Sabit Bey ağabey takımı, Sinekli Bakkal Sokağı'ndan geçerken artık sağa sola bakmaz, kimseye omuz vurmaz oldu." -H. E. Adıvar. 7. ask. Bölüğü oluşturan birliklerden her biri: "Bu binayı merkez taburundan bir takım bekleyecek." -Ö. Seyfettin. 8. biy. Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik. 9. sin. ve TV Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu. 10. sp. Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri. 11. sp. Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu.
topluluk
is. 1. Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi, toplum, camia, cemiyet: "Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi." -A. Ş. Hisar. 2. Aynı yerde bulunan insan kalabalığı. 3. Vücudun dolgun olma durumu. 4. Sanatçı grubu. 5. müz. Müzik eserlerini birden fazla ses veya sazla seslendirmek için oluşturulan grup, ansambl: "Çok sayıda amatör topluluk sahneledi Nalınlar'ı." -N. Cumalı.
tür
is. 1. Çeşit, cins: Yazı türleri. 2. biy. Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr: Aslan ve insan türleri. 3. fel. Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram: Parça bütünün, cins türün yerine geçti mi daralma olur. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir. 4. sf. Türlü: Bu tür davranışlar.

"zümre" için örnek kullanımlar

Kumpanya, şirket, cemaat, zümre ya da tiyatro topluluğu anlamlarında kullanılan yabancı kökenli sözcüktür. Ayrıca şu anlamlara gelebilir,
Kaynak: Kumpanya
odası, revir, 2 rehberlik odası, 2 öğretmenler odası, 1 ingilizce zümre odası, 1 matematik zümre odası ve toplam 24 derslikten oluşmaktadır.
Kaynak: Dede Korkut Anadolu Lisesi
Kısaca toplumda eğitim ve kültürel bakımdan değil, çoğunlukla zenginliğe dayalı yapay yükseliş içinde olan kişi veya seçkin zümre
Kaynak: Burjuva
İlmiye sınıfı, Ehl-i şer ya da Ulema (Alim in çoğulu Ulema), Osmanlı 'da hukukçu, öğretim üyesi ve din adamlarının oluşturduğu zümre.
Kaynak: İlmiye sınıfı
Yakup Kadri Karaosmanoğlu bu kitapta Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul 'da yaşayan bir zümreyi ve bu zümre içindeki insanların
Kaynak: Sodom ve Gomore (roman)
hatırlanacak olursa aslında bunun bir köy kalkınma projesi olduğu kadar aydın zümre ile alt sınıfların arasında bir bağlantı kurulmak istenmiştir.
Kaynak: İktisat Mücadelesinde Köy Muallimi
Ancak kitle olarak küçük bir zümre sahip olduğundan ötürü, gerek sömürücü güçlerin, gerekse önlemsizliklerin getirdiği etkiyle birlikte
Kaynak: Tuvalyanca
1997 yılında, Çelik, bunlar arasında, kardeşleri Ralf, Tim ve Benjamin Reichert ve E kim şimdi bir dünyanın en başarılı zümre biridir-Spor
Kaynak: Musa Çelik
Yüzyıllar boyunca ortaya çıkan herhangi bir sanat veya zanaat dalı bir zümre tarafından loncalaştırılmış ve o sanat dalının bilgileri yine
Kaynak: Bağımsız Sinema Topluluğu
IGCSE Yönlendirme Merkezi,Akıllı Derslik, İngilizce Zümre Odası, Matematik Zümre Odası,Türk Dili Edebiyatı ve Türkçe zümre odası bulunmaktadır.
Kaynak: Gazimağusa Türk Maarif Koleji
Portreleri yapılan kişiler yönetici seçkin zümre, rahipler, savaşçılar ve ünlü sanatçılardı Bu kişiler, hayatlarının çeşitli evrelerinde
Kaynak: Portre

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.