Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

başkaldırmak ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

başkaldırmak anlamı
(-e) 1. Ayaklanmak, isyan etmek: "Hiçbir şeye isyan etmez, kimseye başkaldırmazdı." -P. Safa. 2. (nsz) İyice coşmak, kabarmak: "Başkaldırmış denizle dövüşe dövüşe boğulanı gördün mü?" -Z. Selimoğlu.

başkaldırmak eş anlamlısı

ayaklanmak
(nsz) 1. Çocuk yürümeye başlamak. 2. Hasta iyileşip yürüyebilir duruma gelmek. 3. Ayağa kalkıp gitmeye davranmak: "Oysa bir türlü yerleşemediğim gibi sanki her an yeniden ayaklanacakmış gibi yaşıyorum." -E. Şafak. 4. mec. Toplu biçimde zor ve şiddet kullanarak devlet güçlerine karşı gelmek, başkaldırmak, isyan etmek. 5. mec. Uyanmak, uyanıp kalkmak: "Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu." -T. Buğra.
isyan etmek
1) ayaklanmak: "Bu otonom bölgelerde Zeta, 1040'ta Bizans'a karşı isyan ederek yarım asır mücadeleden sonra ikinci Sırp devleti vücuda geldi." -F. R. Atay. 2) kabullenmemek, razı olmamak: "Bu Müslüman adam, kadere yalnız İstanbul'dan uzakta ölmek endişesiyle isyan ederdi." -A. H. Tanpınar.
kabarmak
(nsz) 1. Ağırlığı artmadan hacmi büyümek: Ekmek iyi kabardı. 2. Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak: "Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur." -R. N. Güntekin. 3. Niceliği artmak, büyümek: Masraf kabardı. 4. Şişmek, genişlemek: "İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi." -P. Safa. 5. Hayvanların tüyleri dikilmek. 6. Kumaş üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak: Bu kumaş çabuk kabardı. 7. Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak: Masanın kaplaması kabardı. Dolabın boyası kabardı. 8. Deniz dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak. 9. mec. Bulanmak. 10. mec. Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek: "Bu olayı duyunca delikanlının yüreği öç alma duygusuyla kabarır." -N. Cumalı. 11. (nsz, -e) mec. Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak. 12. mec. Böbürlenmek, gururlanmak: "Kumandan, atını şahlandırarak hurra hurra diye kendisini alkışlayan keyifli halka boyun kırarak kabarıyordu." -Ö. Seyfettin.

"başkaldırmak" için örnek kullanımlar

Bu nedenle, en başta, devlet, bürokrasi ve dinsel yetkelerin birleşik zorbalığına, dayatmalarına başkaldırmak gerekir.
Therefore, first and foremost, the state bureaucracy and the tyranny of a unified religious authority, must uphold the dictates of.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.